ZİRAİ
KAZANÇLAR
Gelir
Vergisi Kanunu’nun 52’nci maddesinin birinci fıkrasında zirai kazanç; zirai
faaliyetten doğan kazanç olarak tanımlanmış ve izleyen ikinci fıkra hükmünde
ise zirai faaliyet; “ Arazide,
deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah
yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat,
orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin üretilmesini, avlanmasını,
avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını
veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını” ifade ettiği
belirtilmiştir.
Yukarıda
yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri
işleten gerçek kişilere (Adi şirketler dahil) vergiye tabi olsun veya olmasınlar
çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir.
Diğer
taraftan aynı maddede, kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit
şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmayacaklarına ve
zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit
şirketlerin komandite ortaklarının şirket karından aldıkları payların şahsi
ticari kazanç olduğuna hükmolunmuştur.
Mahsullerin
değerlendirilmeleri amacıyla ve zirai üretime yönelik olarak işlenmesi de
zirai faaliyete girer. Ancak, bu işlem, aynı teşebbüsün bir parçasını oluşturan
bir işletmede vukua geliyorsa, bu işlemin zirai faaliyet sayılabilmesi için
işletmenin sınai bir müessese çapında ve hacminde olmaması ve faaliyetinin
sadece teşebbüste üretilen zırai mahsullere yönelik olması şarttır.
Satışların
dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya
gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet kapsamında kalır.
Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım
işlerine yönelik açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu işle sınırlı olmak
koşuluyla dükkan ve mağaza sayılmaz.
Zirai
kazançların vergilendirilmesinde temel prensip, çiftçilerin elde ettiği
zirai kazançların Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesine göre hasılatları
üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilmesidir. Bunun yanı
sıra Gelir Vergisi Kanunu’nun 53’üncü
maddesi belirli şartlar dahilinde çiftçilerin gerçek usulde vergilendirilmesini
kabul etmiştir.
ÖRNEK
Pamuk üreteme yapan çiftçi A’ya ait
teknenin balıkçı C’ye zirai faaliyette kullanılması karşılığı elde edilen gelir
zirai kazanç değildir. Çükü çiftçi A’nın esas zirai faaliyet konusu pamuk
istihsali olup, işletmesine dahil ettiği teknenin pamuk istihsali ile bir
ilgisi yoktur.
Buna göre çiftçilerden;
1-Ziraat
gruplarına göre belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü aşanlar,
(G.V.K madde 54’de işletme büyüklüğü ölçüleri
belirtilmiştir.)
-Arazi üzerinde yapılan zirai
faaliyetlerde arazi yüzölçümü, ağaç sayısı ve hayvan sayısı gibi fiziki ölçüler
kullanılmıştır.
-Arazi üzerinde yapılmayan zirai
faaliyetler ile kara ve su avcılığında ise metrekare, tene boyu, kovan sayısı
ve kutu sayısı gibi değişik ölçüler kullanılmıştır.
2-
Bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca sahip olanlar,
Konuyla ilgili olarak Maliye
Bakanlığınca yayımlanan 24.01.2001. tarih 2001/1 sıra nolu Gelir Vergisi İç
Genelgesinde de, yukarıda sıralanan şartlardan “ bu mahiyetteki bir motorlu
araç” ifadesinden zirai faaliyette kullanılan kamyon, otobüs, uçak vb.
araçların anlaşılması gerekmektedir.
Dolayısıyla özel ihtiyaçlar için
kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon uçak vb. gayri ticari araç sahibi
olan çiftçilerin bu araçları kendi zirai işletmelerinde kullanmaları halinde
zirai kazançlarının biçerdöver sahibi olan çiftçilerde olduğu gibi gerçek
usulde tespit edilmesi gerekmektedir.
3-On yaşına kadar ikiden fazla traktöre
sahip olanlar (Traktörün kendi işinde kullanılması şartıyla söz konusu şart
2007 yılı sonuna kadar dikkate alınmaz.) (G.V.K. Geç. Mad. 45/2),
4-Ziraat gruplarının birkaç tanesi içine
giren zirai faaliyetlerin bir arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait
işletme büyüklüklerinde bu gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını
aşanlar,
5-Kendi işletmesi ve dahil bulunduğu
ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde, kendi
işletmesinin ve ortaklıklardaki paylarının toplamı belirlenen işletme büyüklüğü
ölçüsünü aşanlar,
6-Kendi isteğiyle
gerçek usulde vergilendirilmek isteyenler.
gerçek usulde vergilendirilecektir. Bu
şartları taşımayanlar ise hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirileceklerdir. Gerçek usulde vergilendirilecek olan çiftçiler
kazançlarını zirai işletme veya bilanço esasına göre tespiti hususunda seçimlik
hakka sahiptirler.
Buna karşılık zirai faaliyette
doğrudan doğruya katılmaksızın yalnızca üründen pay alan arazi sahiplerini elde
ettiği gelir unsuru gayrimenkul sermaye iradıdır.(G.V.K md.70)
Ayrıca çiftçiye ait olmakla beraber
zirai işletmeye dahil olmayan biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç
veya on yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletmesinden elde edilen gelirler ticari
kazanç hükümlerine göre vergilendirilir.
Zirai faaliyetle iştigal eden
kolektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının
şirket karından aldıkları paylar ticari kazanç, komandit şirketlerin
komanditer ortakların aldıkları paylar ise menkul sermaye iradıdır.
ZİRAİ
KAZANÇLARDA ELDE ETME
Zirai kazançlar ya sadece satış
hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle ya da gerçek usulde
vergilendirilecektir. Zirai kazançların elde edilmesinde bütün usullerde
tahakkuk esası geçerlidir.
Zirai ürünler normal satış
usulü dışında da el değiştirebilmektedir. Bu satış şekilleri Alivre satışlar
ile emanet usulü satışlardır.
Alivre
satış
Zirai ürünün tarlada iken yani
idrak edilmeden toplanmadan çok önce satılmasıdır. Bu satış şeklinde ürününün
teslimi beklemeksizin satış aktinin yapıldığı günde ürün bedeli tayin ve tespit olunur. Alıcı tarafından ürün
bedelinin bir kısmı veya tamamının ödemesi bile yapılabilir zirai ürün normal
hasat veya devşirme zamanı alıcı tüccara teslim edilir. Bu durumda zirai
kazançta elde etme zirai ürürün tüccara teslimi anında tekamül etmiş olmaktadır.
Emanet
usulü satış
Bu usulde zirai ürün alıcıya teslim
edilmekte bu ürünün fiyatı ileri tarihte belirlenmektedir. Tüccar emanet olarak
kabul ettiği malı teslim aldığı tarihten itibaren dilediği gibi tasarruf edebilme
imkanına sahiptir. Bu usulde satış teslim tarihi itibariyle gerçekleşmektedir .bu
durumda zirai ürününü teslim tarihi itibarıyla satış bedeli bu bedelin belli
olmaması halinde ise emsal bedeli elde edilmiş gelir olacaktır.
ZİRAİ
KAZANÇLARDA VERGİLEME REJİMİ
G.V.K.’nun 52/7 maddesinde, zirai işletme sahibi tüm gerçek kişi ya da
adi ortaklık ortakları ÇİFTÇİ olarak tanımlanmıştır.
Tüm çiftçilerin
kazançları,
1.Aşama: G.V.K. Md:94’e göre elde ettikleri hasılatları üzerinden tevkifat yapılarak vergilendirilir.
2.Aşama: **
G.V.K.’nun 54’ncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşmayan
ve 53’ncü maddesindeki şartları taşımayan
çiftçiler :
- Gerçek
usulde vergilendirilmezler.
- yıllık
beyanname vermezler,
- G.V.K. 94’e
göre yapılan tevkifat nihai vergileme olur.
** G.V.K.’nun 54’ncü maddesinde yazılı işletme
büyüklüğü ölçülerini aşan ve 53’ncü
maddesindeki şartları taşıyan çiftçiler :
- Gerçek
usulde vergilendirilirler.
- yıllık
beyanname verme yükümlülükleri vardır.
- zirai kazançları, G.V.K.’nun
55,56,57,58’nci maddeleri uyarınca, zirai işletme hesabı esasına göre, çiftçi isterse bilanço
esasına göre vergilendirilir.
- Bu
suretle hesaplanan vergi, 1.Aşamada G.V.K.94’e göre tevkif edilen vergiden
az ise, fark mükellefe iade edilir.
İŞLETME
BÜYÜKLÜĞÜ ÖLÇÜLERİNE İLİŞKİN UYGULAMA ESESLARI
Zirai kazacın gerçek usulde
tespitinde dikkate alınacak işletme büyüklüğü ölçülerine ilişkin uygulama esasları
219 nolu Gelir Vergisi Tebliğinde açıklanmış olup, söz konusu açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
Aile
işletmeleri
Aile reisi ile birlikte yaşayan
eş ve velayet altındaki çocuklara ait işletmelerde işletme büyüklüğü ölçüleri
toplu olarak dikkate alınmalıdır.
Ortaklık
Halindeki İşletmeler
Ortaklık halindeki
işletmelerde, işletme büyüklüğü ölçütleri. Toplu olarak dikkate alınmalıdır.
Ortalıklarda ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin
ayrı ayrı mahallerde bulunması durumu değiştirmeyecektir.
Tek İşletme
Gelir Vergisi
Kanunu’nun 52. maddesinde yazılı tek işletmelerde işletme birden fazla
ortaklıklara ait olsa bile bu ortaklıklara ait işletme büyüklüğü toplanmak
suretiyle dikkate alınacaktır.
52. maddenin
son fıkrasında tek işletme, “Bir çiftçiye veya ortaklığa ait olup, aynı köy
sınırları içinde veya birbirine bitişik arazi üzerinde bulunan yahut istihsal
şartlarına göre birbirine bağlılık ve beraberlik arz eden işletmeler şeklinde
tanımlanmıştır. Bu durumda bir çiftçinin aynı köy sınırları içinde veya aynı
köy sınırları içinde olmakla beraber birbirine bitişik bulunan arazisinin bir
kısmının kendisi tarafından, diğer kısmının bir veya birden fazla ortaklık
şeklinde işletilmesi halinde bunlar tek işletme sayılacaktır.
Birden Fazla Zirai İşletmede Ortaklık
Birden fazla
zirai işletmede ayrı ayrı şahıslarla ortaklığı bulunanların işletme büyüklüğü
ölçülerinin tespitinde ortaklık payları toplamı esas alınacaktır. Buna göre,
ortaklık payları toplamı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan ortaklar gerçek
usulde, aşmayan diğer ortaklar tevkifat yoluyla vergilendirilecektir.
Ayrı Gruplara Giren Zirai Faaliyetin Bir Arada Yapılması
54. maddede
yazılı ziraat gruplarının birkaç tanesi içine giren zirai faaliyetlerin bir
arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait işletme büyüklükleri, bu
gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını aşması halinde çiftçilerin zirai
kazançları gerçek usulde vergilendirilecektir.
Şahsi İşletme ile Birlikte Başka Bir İşletmede Ortaklık
Gerek şahsi
işletmesi gerekse dahil bulunduğu ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü
ölçüsünün altında kaldığı halde kendisine ait işletmenin ve ortaklıklardaki
payların toplamı 54. maddede belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü aşan
çiftçiler, gerçek usulde vergilendirilecektir. Payları toplamı, ölçüleri
aşmayan diğer ortaklar tevkifat yoluyla vergilendirilecektir.
Ortaklıklarda Defter Tutulması ve Kazancın Belirlenmesi
Ortaklıkların
veya ortakların belirlenen işletme büyüklüğü ölçülerini aşması durumunda,
ortaklığın kazancı defter tutulmak suretiyle belirlenecektir. Bu durumda,
ortaklığın gerçek usulde vergilendirilecek ortağı beyanname vermek suretiyle
kazancını beyan edecek, ortaklığa yapılan ödemelerden kesilen vergiden payına
isabet eden kısmını hesaplanan gelir vergisinden mahsup edecektir. Gerçek
usulde vergilendirilmeyecek olan ortak ise beyanname vermeyecek, ortaklığa
yapılan ödemelerden kesilen vergiden payına isabet eden kısım bunların nihai
vergisi olacaktır.
TEVKİF SURETİYLE VERGİLEME
Gerçek usulde vergileme
şartlarını taşımayan çiftçiler yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecekler
ve satış hasılatları üzerinden yapılan tevkifat bunların nihai vergileri olacaktır.
Tevkif suretiyle vergilendirilen
çiftçiler defter tutmayacaktır. Ancak bu çiftçiler yaptıkları satış ve
hizmetleri dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar.
Zirai faaliyet kapsamında teslim
edilen ürünlerin bedelleri ile zirai faaliyet kapsamında yapılan hizmetler
üzerinden yapılacak vergi kesintisi G.V.K.’nın 94’üncü maddesinin 11 numaralı
bendinde aşağıdaki düzenlenmiştir. (Söz konusu bendin a, b ve c alt bentleri
uyarınca yapılacak stopaj oranları son olarak 95/7137 sayılı BKK ile 01.08.1995
tarihinden geçerli olmak üzere, d alt bendi uyarınca yapılacak stopaj oranı ise
2001/2839 sayılı BKK ile 10.07.2001 tarihinden geçerli olmak üzere
belirlenmiştir.)
a- Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile
kara ve su avcılığı mahsulleri için,
i-Ticaret
borsalarına tescil ettirilerek satın alınanlar için (%1)
ii-(i) alt
bendi dışında kalanlar için (%2)
b- Diğer zirai mahsuller için,
i-Ticaret
borsalarına tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için (%2)
ii-(i) alt
bendi dışında kalanlar için (%4)
c- Zirai faaliyet kapsamında ifa edilen
hizmetlerden,
i-Orman
İdaresine veya orman idaresine taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların
ağaçlandırılması, bakımı, kesimi, ürünlerin toplanması ve benzeri hizmetler
için (%2)
d- (4697 sayılı Kanunun 8’inci
maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 10.07.2001) Çiftçilere yapılan doğrudan gelir
desteği ve alternatif ürün ödemeleri için (%0)
94’üncü
maddenin 11 numaralı bendiyle hükme bağlanan stopajın yapılabilmesi için zirai
mahsulü satanın çiftçi diğer bir ifade ile üretici olması ve hizmetin zirai
faaliyet çerçevesinde yapılması gerekmektedir. Burada mahsulü satan çiftçinin
gelir vergisinden muaf olması veya vergiye tabi tutulması durumu
değiştirmemektedir. Ancak zirai mahsullerin ticari kazanç sahipleri veya
kurumlar tarafından satılması halinde bu bent uyarınca her hangi bir stopaj
yapılması söz konusu değildir. Yaş meyve ve sebze komisyonculuğu yapanlar
ticari faaliyette bulundukları için çiftçilerden satın aldıkları zirai bedel
üzerinden stopaj yapmaları gerekmektedir. Ancak bu ürünlerin komisyoncular
tarafından ticari faaliyette bulunan diğer mükelleflere satılması halinde
stopaj yapılmayacaktır. Zirai faaliyet kapsamında yapılması gereken tevkifat
konusunda 242 Seri Numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde açıklamalara yer
verilmiştir.
Öte yandan
Vergi Usul Kanunu’nun 11’inci maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetki
uyarınca zirai ürünlerin alım satımına aracılık eden bazı kurum ve kuruluşların
müteselsil sorumluluk esasları çerçevesinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü
maddesine göre stopaj yapmaları gerekmektedir. Bu konuda ayrıntılı açıklamalar
164 ve 185 Seri Numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğleri ile yapılmıştır.
Gelir Vergisi
Kanunu’nun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının 11 numaralı bendine 4697
sayılı Kanun’un 8’inci maddesi ile eklenen (d) alt bendi ile; çiftçilere
yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri üzerinden vergi
kesintisi yapılması benimsenmiş, ancak 2001/2839 sayılı BKK ile 10.07.2001
tarihinden geçerli olmak üzere kesinti oranı sıfır olarak belirlenmiştir.
YARIŞ ATI YETİŞTİRİCİ VE SAHİPLERİNİ VERGİLENDİRİLMESİ
Yarış atı
yetiştirici ve sahiplerine yapılan ödemelerden (teşvik primi ve ikramiye gibi
ödemeler dahil) GVK’nun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının 11 numaralı
bendinin (a) alt bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. İşletme
büyüklüğü ölçüsünü aşmayan çiftçilere yapılan bu tür ödemelerden kesilen vergi
bunların nihai vergisi olacaktır.
ZİRAİ KAZANÇLARDA İSTİSNALAR
_YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI
Zirai
kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden çiftçiler, yatırım yapmışlarsa ve
yatırım indirimi ile ilgili şartları haiz iseler zirai kazançlarından
faydalanacakları yatırım indirimi miktarını düşebilmektedir.
_ARIZİ NAKLİYE ÜCRETLERİ
Gelir Vergisi
Kanununun 9’uncu maddesinin beş numaralı bendine göre “Ziraat işlerinde
kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya
sandallarla nakliyeciliği mutat hale getirmeksizin ara sıra ücret karşılığında
eşya ve insan taşıyan çiftçiler” gelir vergisinden muaftır.
_TEŞVİK İKRAMİYESİ
Gelir Vergisi
Kanununun 29’uncu maddesinin birinci bendine göre tarımı ve hayvan
yetiştirilmesini teşvik maksadıyla verilen ikramiye ve mükafatlar vergiden
istisna edilmiştir. Örneğin en iyi tarım mahsullerini, en iyi hayvan ırklarını
yetiştiren kişilere verilen ödüller hep bu bağlamda değerlendirilmelidir.
ZİRAİ
İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE HASILAT
Zirai işletme hesabı esasına göre hasılat
aşağıda yazılı unsurlardan oluşmaktadır.
1. Evvelki yıllardan devredilenler de dahil
olmak üzere üretilen, satın alınan veya sair suretlerle elde edilen her türlü
zirai mahsullerin satış bedelleri .
2. Ziraat makina ve aletlerinin başka çiftçilerin
zirai istihsal işlerinde çalıştırılması karşılığında alınan bedeller;
3. Gider yazılan değerlerin satılması halinde
bunların satış bedelleri;
4. Mahsullerin yetişmeden önce veya sonra
hasara uğramalarından dolayı alınan sigorta tazminatları;
5. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin
(Zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç) satılması halinde Vergi Usul
Kanunu'nun 328' inci maddesine göre hesaplanan hasılat.
ZİRAİ
İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE GİDERLER
Tediye edilen veya borçlanılan meblağları
ihtiva eden giderler aşağıda yazılı unsurlardan terekküp eder.
1. İşletme ile ilgili olarak tohum, gübre,
fide, yem, ilaç ve benzeri maddelerin tedariki için yapılan giderler;
2. Satılmak üzere satın alınan hayvanların,
zirai mahsullerin ve diğer maddelerin bedelleri;
3. İşletmelerde çalıştırılanlara ücret, prim
ve sair namlarla hizmet mukabili yapılan ödemeler;
4. İşçilerin iaşe, tedavi ve ilaç giderleri,
sigorta primleri;
5. Zirai tesisat, makina, aletler ve
taşıtların çalıştırılması ve bakımı için yapılan giderler (Yakıt, yağ,
elektrik, yedek parça vesaire) ve tamir giderleri;
6. Vergi Usul Kanunu'na göre ayrılan
amortismanlar;
7. Kira ve ücret mukabili üretimde kullanılan
vasıtalar için yapılan ödemeler;
8. Zirai kazancın elde edilmesi ve idamesi
için yapılan genel giderler;
a) İşletme için alınan ve işletme için
harcanan borç paraların faizleri;
b) İşletme ile ilgili olmak şartı ile ödenen
ayni vergi, resim ve harçlar;
c) İşletme ile ilgili ve yapılan işin önemi
ve genişliği ile uyumlu seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının
gerektiği süreyle sınırlı olmak üzere);
d) İşletme ile ilgili olarak ödenen kira
bedelleri;
e) Genel mahiyetteki sair giderler;
9. İşletme ile ilgili olmak şartıyla,
mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve
tazminatlar;
10. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin
(Zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç) satılması halinde Vergi Usul
Kanunu'nun 328'inci maddesine göre hesaplanan zararlar;
11. İşletmeye dahil olup, aynı zamanda zatî
veya ailevî ihtiyaçlar için de kullanılan taşıtların amortismanlarının tamamı
ile giderlerinin yarısı.
İşletmede istihsal edilip de tohum, yem ve
sair suretlerle kullanılan zirai mahsullerin emsal bedelleri masraf yazılır.
(Bu giderlerin sene sonunda bir kalemde yazılması caizdir.)
Gerçek usule geçen çiftçilerin(*) önceki
yıllardan devreden ürünleri Vergi Usul Kanunu'nun 45'inci maddesinde belirtilen
ortalama maliyet bedeli esasına göre değerlendirilerek gider yazılır.
HASILATTAN İNDİRİLMEYECEK GİDERLER
GVK’nun 41’nci
maddesinde yazılı giderler hasılattan indirilemez. Ancak işletme sahibi, yani
çiftçi ailesi ve çocuğu işletmede üretilen ürünlerden yararlanıp onları
tüketebilirler. Bunları indirebilecektir. Fakat bu ürünler çiftçi ailesine
gerekli bir mal ile değiştirilirse verilen ürün bedelinin hasılat yazılması
zorunludur.
ZİRAİ KAZANCIN BİLANÇO ESASINA GÖRE TESPİTİ
Çiftçiler
diledikleri takdirde işletme hesabı yerine bilanço esasına tabi tutulmalarını
isteyebilirler.
Ancak
çiftçilerin bilanço esasında defter tutmak istediklerini GVK’nun 59’uncu
maddesi hükmüne göre, yazı ile vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir. Yazı
ile yapılacak talep, müteakip vergilendirme dönemi başından, yeni işe
başlayanlarda ise işe başlama tarihinden hüküm ifade edecektir. Bu suretle
bilanço esasını kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemeyeceklerdir.
ZİRAİ KAZANÇLARIN BEYANI VE VERGİ ÖDEME ZAMANLARI
İşletme
büyüklüğü ölçülerini veya yukarıda belirtilen sınırlamaları aşmayan çiftçiler
hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilmekte ve
beyanname vermemektedir. Bu çiftçilerin tevkif suretiyle ödedikleri vergiler
nihai vergileri olmaktadır.
Gerçek usulde
vergilendirilen çiftçiler ise zirai işletme veya bilanço esaslarından birini
seçerek bu esaslara göre zirai kazançlarını tespit etmektedirler. Ancak yatırım
indirimi ve gider artırımı müesseselerinden yararlanabilmesi için kazancın
bilanço esasına göre tespit edilmesi şarttır.
Gerçek usulde
vergilendirilen çiftçiler bir takvim yılında elde ettikleri gelirlerini
faaliyetleri zararla sonuçlansa bile takvim yılını takip eden yılın Mart ayının
15 inci günü akşamına kadar (1-15 Mart) beyan etmek zorundadır.
Beyan olunan
kazancın vergisi takip eden yılın Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte
ödenir. Ancak 250 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile zirai
kazançları ile birlikte Gelir Vergisi Kanununun 2. maddesinde belirtilen diğer
kaynaklardan elde ettikleri kazanç ve iratlarını bildirmiş bulunan çiftçilerden,
toplam geliri içindeki zirai kazançları %75 ve daha yukarı nispette olanlar
için ödeme zamanları Kasım ve Aralık ayları olarak belirlenmiştir. Bu durumdaki
mükellefler gelir vergisi beyannamelerini yine en geç 15 Mart’ta verecek, ancak
hesaplanan gelir vergilerini Kasım ve Aralık aylarında olmak üzere iki taksitte
ödeyeceklerdir.