2 Temmuz 2008 Çarşamba

Gelir Vergisi 2 Notlar

VI-GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI
1-GAYRİMENKUL SERMAYE İRADININ TANIMI:

Vergilendirilecek gayrimenkul sermaye iradı; Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen gelirdir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde yazılı mal ve haklar ise şunlardır:

1. Arazi, bina (Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir,) maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;

2. Voli mahalleri ve dalyanlar;

3.Gayrimenkullerin ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilimum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri;

4. Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar,

5. Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı (İhtira beratının mucitleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır,) alameti farika, marka, ticaret ünvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filimleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar (Bu hakların kullanılması için gerekli malzeme ve teçhizat bedelleri de gayri menkul sermaye iradı sayılır.);

6. Telif hakları (bu hakların, müellifleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır);

7. Gemi ve gemi payları (Motorlu olup olmadıklarına veya tonilatolarına bakılmaz) ile bilimum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları;

8. Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makina ve tesisat ile bunların eklentileri.

1.1-Özellik Arz Eden Durumlar

-İhtira beratının mucitleri veya kanuni mirasçıları ile telif haklarının müellifleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

-Kanun maddesinde belirtilen mal ve hakların ticari veya zirai bir işletmeye dahil olması halinde bunların iratları ticari veya zirai kazanç olarak nitelendirilir. Ancak, ticari bir işletme sahibinin işletmeye dahil olmayan (kişinin şahsi malı olan) gayrimenkulden elde ettiği kira gelirinin gayrimenkul sermaye iradı olduğu tabiidir.

-Kişinin özel servetine dahil bir mal veya hakkın bir ticari işletmeye safi kardan belli bir pay alınması karşılığında kiraya verilmesi halinde elde edilen gelir, gayrimenkul sermaye iradıdır. Ancak, kullanma ve yararlanma hakkı karşılığında bir ticari işletmenin karı ile zararına da katılım olursa kar payı ticari kazanç sayılır.

2-GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARINDA ELDE ETME:

Gayrimenkul sermaye iratları için elde etme tahsil esasına bağlanmıştır.Tahsil ise, nakdi ve ayni olarak elde edilmiş değerleri kapsar.Ayni olarak tahsil edilen kiralar Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedel ile paraya çevrilir.

Geçmiş yıllara ait olarak tahsil edilen kiralar tahsil edildiği yılın, gelecek yıllara ait olup peşin tahsil edilen kiralar, ilgili bulundukları yılların iradı sayılır.Şu kadar ki, ölüm ve memleketi terk hallerinde varsa peşin tahsil edilen kiralar mükellefiyetin kalktığı yılın hasılatı sayılır.

Kiracı tarafından gayrimenkulu genişletecek veya iktisadi değerini devamlı surette artıracak şekilde gayrimenkule ilave edilen değerlerin kira süresi sonunda bedelsiz olarak kiraya verene devrolunması halinde, söz konusu değerler kiraya veren tarafından bu tarihte aynen tahsil edilmiş kira hükmünde olup, elde etme tarihindeki emsal bedeli tespitinin takdir komisyonu aracılığı ile yapılması gerekir.

Gayrimenkul sermaye iradı sahipleri için;

-Bilgi verilmesi kaydıyla adlarına, kamu müesseselerine, icra dairesine, bankaya, noter ve postaya para yatırılması

-Kira olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz. İvazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz.) veya kiracısına olan borcu ile takası,

Tahsil hükmündedir.

Yabancı parayla yapılan ödemeler ödeme gününün borsa rayici yoksa Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek kur üzerinden Türk Parasına çevrilir.

3-EMSAL KİRA BEDELİ:

Genel kural olarak gayrimenkul sermaye iratlarında nakden ve aynen elde edilen kira bedeli hasılat sayılır.Ancak bazı durumlarla mal ve haklar bedelsiz ya da düşük bedelle başkalarının istifadesine bırakılabilir.Bu gibi durumlarda gayrimenkul sermaye iradının hasılat kısmının gerçeğe yakın olarak değerlendirilmesi gerekir.Başka bir ifadeyle kiraya verilen mal ve hakların kira bedeli emsal kira bedelinden düşük olamaz. Emsal kira bedeli artık bu mal ve hakların kirası sayılır. Böylelikle emsal kira bedeliyle gayrimenkul sermaye iradının hasılat yönü kontrol altına alınmış olmaktadır. Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir ve tespit edilmiş kirası, bu suretle tespit edilmiş kira mevcut değilse VUK’a göre belirlenen vergi değerinin %5’idir.(Vergi değeri bina ve arazinin rayiç bedelidir.) Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli, bu mal ve hakların maliyet bedelinin, bu bedel bilinmiyorsa VUK’un servetlerin değerlenmesi hakkındaki hükümlerine göre belliedilen değerinin %10’udur.

Bazı durumlarda emsal kira bedeli uygulanmaz. Şöyleki;

1. Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadıyla bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması;
2. Binaların mal sahiplerinin usul, füru ve kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi (Usul, füru ve kardeşlerden herbirinin ikametine birden fazla konut tahsis edilmiş ise bu konutların yalnız birisi hakkında emsal kira bedeli hesaplanmaz. Kardeşler evli ise eşlerden sadece birisi için emsal kira bedeli hesaplanmaz);
3. Mal sahibi ile birlikte akrabalarının da aynı evde veya dairede ikamet etmesi;
4. Genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan kiralamalarda emsal kira bedeli uygulanmaz.

Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü 5.1.1999 tarih ve 292 sayılı 1999/1 sıra numaralı Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesinde, emsal kira bedelinin kiranın gerçek tutarının tespit edilememesi halleri ve muvazaalı durumlarda uygulanacağı belirtilmiştir.

4-İNDİRİLECEK GİDERLER:

Yıllık beyanname ile beyan edilecek tüm gelir unsurlarında olduğu gibi kira gelirlerinin vergilendirilmesinde de safi irat esası geçerlidir.Safi irat ise gayrisafi hasılattan iradın sağlanması için yapılan giderler indirildikten sonra kalan olumlu farktır. Safi iradın tespitinde iki usul bulunmaktadır.

4.1-Gerçek Gider Usulü:

Bu usulün tercih edilmesi halinde; safi iradın bulunması için brüt kira (gayrisafi hasılat) tutarından GVK’nın 74.maddesinde 11 bent halinde sayılan aşağıdaki giderler indirilebilir.

1. Kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri;

2. Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri;

3. Kiraya verilen mal ve haklara müteallik sigorta giderleri;

4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulun iktisap yılından itibaren 5 yıl süre ile iktisap bedelinin % 5'i (İktisap bedelinin % 5'i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır. Ancak, indirilmeyen kısım 88 inci maddenin 3 üncü fıkrasının uygulanmasında gider fazlalılığı sayılmaz),

5. Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartiyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları;

6. Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar ;

7. Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri (Emlakın iktisadi değerini artıracak surette tevsii, tadili veya bunlara ilaveler yapılması için ihtiyar olunan giderler onarım gideri sayılmaz);

8. Kiraya verilen mal ve haklara ait bakım ve idame giderleri;

9. Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler;

10. Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli (kira indirimi gayri safi hasılattan bu maddenin 1 ila 9 ve 11 numaralı bentlerinde yazılı giderler düşüldükten sonra, kalan miktar üzerinden yapılır; kiranın indirilemeyen kısmı 88'inci maddenin 3'üncü fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz);

11. Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak mukavelenameye kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.

Gayrimenkulun kısmen kiraya verilmesi halinde, giderlerin yalnız kiraya verilen bölüme isabet eden kısmı hasılattan indirilebilir.

Gerçek gider yöntemini seçen mükellefler, GVK’nın 21. maddesinde belirtilen istisnaya isabet eden gideri indiremeyeceklerdir.İndirilebilecek gerçek gider tutarı aşağıdaki formülle hesaplanır

İndirilebilecek Gerçek Gider Tutarı= İstisna Sonrası Hasılat x Toplam Gider
Toplam Hasılat

Yurt dışında çalışan işçilerimiz Türkiye’de bulunan gayrimenkullerinden elde ettikleri kira gelirlerinden yurt dışında oturduğu mesken için ödediği kirayı gider olarak dikkate alamazlar. Çünkü yurt dışında çalışan işçilerimizin yurt dışında elde ettiği gelirler ülkemizde vergilendirilmediğinden giderleri de dikkate alınmaz.(Vergilendirme dar mükellef esasına göre yapılmaktadır.)

4.2-Götürü Gider:

Gayrimenkul sermaye iradının vergilendirilmesinde götürü gider usulünü tercih eden mükellefler, gerçek giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarının %25’ini götürü gider olarak düşebilir. Kiralanan gayrimenkulün konut olması halinde istisnadan yararlanma hakkı var ise istisna düşüldükten sonra kalan kira gelirinin %25’i götürü gider olarak indirilebilir. Ancak hakları kiraya veren mükellefler GVK’nın 74. maddesine göre götürü gider usulünden yararlanamazlar.

Bu usulü tercih eden mükellefler iki yıl geçmedikçe gerçek usule dönemezler.

Mükelleflerin birden fazla gayrimenkulü bulunması halinde, bunların tamamı için tek bir gider çeşidi seçilebilir.Gayrimenkullerin bir kısmı için gerçek gider, bir kısmı için götürü gider usulü seçilemez. Bu durumun istisnası, yurt içi ve yurt dışından aynı anda gayrimenkul sermaye iradı elde edenler, yurt dışından elde ettiğine götürü gider (ya da gerçek gider) uygularken yurt içinden elde edilene de gerçek gideri ( ya da götürü gider) uygulayabilirler.

5-BİNALARIN MESKEN VEYA İŞYERİ OLARAK KİRAYA VERİLMESİ:

Konut veya işyeri olarak kiraya verilen binalardan (dairelerden) elde edilen kira gelirleri gayrimenkul sermaye iratları içinde önemli bir yer tutmaktadır. Gayrimenkullerin GVK’nın 94. maddesinde belirtilen ve tevkifat yapmaya yetkili olan kişi veya kurumlara işyeri olarak kiraya verilmesi veya binaların mesken olarak kiraya verilmesi vergilendirme açısından farklılık arz etmektedir. Bahse konu kiralama şekillerinin vergileme karşısındaki durumları aşağıdaki bölümlerde açıklanmıştır.

5.1- Binanın İşyeri Olarak Kiraya Verilmesi:

5.1.1-Binaların işyeri olarak tevkifat yapma yükümlülüğü olan kişi veya kuruluşlara kiraya verilmesi:

Bir şahsa, dernek-vakıf veya kooperatife ait binaların (dernek ve vakıfların iktisadi işletmelerine ait gayrimenkuller hariç), GVK’nın 94. maddesinin 1. paragrafında sayılan kişi ve kuruluşlara kiraya verilmesi halinde, bu kişi veya kuruluşlar, hesaben veya nakden yaptıkları kira ödemelerinden kiraya verenin gelir vergisine mahsuben gelir vergisi kesintisi yapmak zorundadır.Burada sorumluluk gayrimenkul sahibine değil kiracıya aittir.

Tevkifat oranı %22’dir.Gelir vergisi kesintisinin gelecek yıllara veya aylara ilişkin peşin ödenen kira bedeli üzerinden ödemenin yapıldığı anda yapılması gerekir.

5.1.2-Binaların işyeri olarak tevkifat yapma yükümlülüğü olmayan kişi veya kuruluşlara kiraya verilmesi:

Gayrimenkullerin gelir vergisi kesintisi yapma yükümlülüğü olmayan mükelleflere işyeri olarak kiraya verilmesi halinde, kira gelirinin 2004 yılı için 750 milyon lirayı aşması durumunda gayrimenkulü kiraya veren tarafından gelirin yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekir.

5.2-Binaların Mesken Olarak Kiraya Verilmesi:

Binaların mesken olarak kiraya verilmesi durumunda kira gelirinin bir kısmı GVK’nın 21. maddesinde belirtilen şartların oluşması halinde gelir vergisinden müstesnadır.

Müstesna edilen tutar 2004 yılı gelirleri için 1.800.000.000.-TL’dir. Söz konusu maddedeki maktu tutar GVK’nun mükerrer 123. maddesine göre her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak VUK hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacaktır. Bakanlar Kurulu bu suretle tespit edilen had ve tutarı yarısına kadar arttırmaya veya eksiltmeye yetkilidir. (2005 istisna tutarı 2.000 YTL)

GVK’nın 21. maddesine göre istisnanın uygulanabilmesi için aşağıdaki şartların bulunması gerekir.

1-Binaların mesken olarak kiraya verilmesi,

2-İstisna haddinin üzerinde hasılat elde edilmesi halinde gelirin tam ve eksiksiz beyan edilmesi,

3-Ticari, zirai ve mesleki kazancın yıllık beyanname ile beyan etme zorunluluğunun bulunmaması,(Söz konusu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmek zorunda olanlar istisnadan yararlanamamaktadır.)

İstisnadan fazla gelir elde edilmesi halinde, gelirin tamamı beyan edilecek ancak vergileme istisna ve gider düşüldükten sonra yapılacaktır.Gerçek gider usulünün seçilmesi halinde, istisnaya isabet eden gider düşülmeyecektir.

Bir daireye birden fazla kişinin ortak olması halinde, istisna tutarı hisse oranına bakılmaksızın her bir ortak için ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Bir kişinin birden fazla gayrimenkulünün bulunması ve bu gayrimenkullerin mesken olarak kiraya verilmesi halinde, istisna toplam gelir için tek olarak uygulanacaktır. Kira geliri takvim yılının tamamına değil de belli bir dönemde elde edilirse istisna kısmi değil tam olarak uygulanacaktır. Örneğin, 2 ay kira geliri edilmiş ise istisna iki aya göre değil yılın tamamı için uygulanacaktır.

5.3-Kiraya Verilen Binanın Hem Mesken Hem de İş Yeri Olarak Kullanılması:

Kiraya verilen gayrimenkulün GVK’nun 94. maddesindeki tevkifat yapmak zorunda olanlara hem işyeri hem de mesken olarak kiraya verilmesi halinde vergi kesintisi kira bedelinin tamamı üzerinden yapılacaktır.

5.4-İşletmeye Ait Gayrimenkulün Kiraya Verilmesi:

Ticari bir işletmenin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulün kiraya verilmesi karşılığında elde edilen hasılat ticari kazanç niteliğindedir.Bu nedenle vergileme de ticari kazanç hükümlerine göre yapılır.İşletmeye ait geyrimenkulün kiraya verilmesi ticari kazanç hükmünde olduğundan, kira gelirinden elde edilen hasılatlar aynı zamanda Katma Değer Vergisinin konusuna girmektedir.Bu nedenle kira geliri üzerinden Katma Değer Vergisi de hesaplanması gerekir. Dolayısıyla ödemeyi yapan kiracılar da ödeme tutarı üzerinden GVK’nın 94. maddesi kapsamında stopaj yapmazlar.

6-GAYRİMENKUL SERMAYE İRADININ BEYANI:

6.1-Beyanname Vermeyecek Olanlar:

Gelir Vergisi Kanunun86. maddesinin 4842 sayılı Kanunun 9. maddesiyle değişen hükmüne göre

Tam mükelleflerden:

-Gayrimenkullerin mesken olarak kiraya verilmesi halinde istisna haddinin altında gelir elde edenler,

-Tevkifat yolu ile vergilendirilmiş bulunan ve gayri safi tutarları toplamı GVK’nın 103. maddesinde yazılı vergi tarifesinin 2. gelir diliminde yer alan miktarı aşmayan tutarda gayrimenkul sermaye iradı elde edenler,( 2004 gelirleri için 14 Milyar TL)

-Tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan ve yıllık tutarı 2004 yılı için 750 Milyon TL’yi aşmayan gayrimenkul sermaye iradı elde edenler,

gelir vergisi beyannamesi vermezler.

Dar Mükelleflerden;

Dar mükellefler aşağıdaki hallerde gayrimenkul sermaye iratları için beyanname vermeyeceklerdir.

-Tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iratları için (miktarı ne olursa olsun)

-Gayrimenkulün mesken olarak kiraya verilmesi halinde istisna haddinin altındaki gelirler,

Diğer gelirler nedeniyle (ticari kazanç, gerçek usulde tespit edilen zirai kazanç) beyanname verme zorunluluğu olsa dahi tevkifata tabi tutulmuş gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

6.2-Gayrimenkul Sermaye İradı Geliri için Beyanname Verecek Olanlar:

Beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan tam mükelleflerden,

-Bir takvim yılı içinde elde ettiği konut kira geliri istisna tutarını aşanlar, (Bu istisna 2004 yılı için 1.800.000.000.-TL’dir.)

-Tevkifata tabi tutulan işyeri kira gelirinin brüt tutarı beyanname verme sınırını aşanlar, (2004 yılı için 14.000.000.000.-TL’dir.)

-Tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan ve yıllık tutarı 2004 yılı için 750 Milyon TL’yi aşan tutarda gayrimenkul sermaye iradı elde edenler,

beyanname vermek zorundadır.

6.3- Yurt Dışında Çalışan Vatandaşlarımızın Durumu:

Bilindiği üzere 06.03.1998 tarih ve 23278 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 210 sıra no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin 2 numaralı bendinde sayılanlar (resmi daire ve müesseseler veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olarak yurt dışında çalışanlar) hariç olmak üzere çalışma ve oturma izni alarak altı aydan fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilmeleri kabul edilmiştir. Bu duruma göre yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olanlar;

-Bir takvim yılı içerisinde elde ettiği konut kira geliri istisna tutarını aşanlar,

-İş yerini vergi kesintisi yapma zorunluluğu olmayanlara kiralayanlar,

-Diğer mal ve haklardan kira geliri elde edenler,

beyanname vereceklerdir.

7-BEYANNAME VERİLME ZAMANI VE ÖDEME:

02.01.2004 tarih ve mükerrer 25334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı yasanın 48/4-c maddesiyle 193 sayılı GVK’nın 92. maddesinde yapılan değişiklikle gayrimenkul sermaye iradı elde edenler 15 Mart akşamına (1-15 Mart) kadar beyannamelerini vermek zorundadırlar.(Ölüm ve memleketi terk hali hariç) Ödeme ise iki taksitte yapılacak olup, birinci taksit mart ayı içinde ikinci taksit temmuz ayı içindedir.
8-GEÇMİŞ YILLARA AİT GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARININ SÜRESİNDEN SONRA MÜKELLEF TARAFINDAN KENDİLİĞİNDEN BEYANINDA İSTİSNA UYGULAMASI

Mesken kirasından kaynaklanan gayrimenkul sermaye iradını beyanname verme süresinden sonra beyan edenler ile süresinde eksik beyan ettikleri iratları için yasal beyanname verme süresinden sonra ek beyanname verenlerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 4369 sayılı kanunla değişik 21. maddesinde belirtilen istisnadan yararlanıp yararlanamayacakların tereddüt konusu olmuştur.

Mesen kirası geliri istisnasından yararlanılabilmesi için maddede belirtilen koşul, mükelleflerin beyan edilmesi gereken kira gelirini kendiliklerinden beyan etmesi gerekmekte olup, Vergi İdaresinin konuyla ilgili tespit yapmamış ve incelemeye başlamamış olması gerekir.

Bu nedenle, idarece herhangi bir tespit yapılmadan önce, süresinde beyan etmedikleri veya süresinde verdikleri beyannamede eksik beyan ettikleri mesken kira gelirini kendiliklerinden süresinden sonra beyan edenlerde verecekleri beyannamede söz konusu istisnadan yararlanabileceklerdir.

9-UYGULAMA ÖRNEKLERİ:

ÖRNEK 1: Memur Ali DEMİRHAN; Ankara’da ikamet etmekte olup, Antalya’da kendisine ait apartman dairesini kiraya vermiş ve 2004 yılında 4.500.000.000-TL kira geliri elde etmiştir. Adı geçenin daire ile ilgili olarak belgeli gider tutarı 2.250.000.000.-TL’dir.

Götürü gider ve gerçek gider yöntemlerine göre Gelir Vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

Genel Açıklama: Öncelikle; devlet memuru Ali DEMİRHAN’ın yıllık gelir vergisi beyanı ile beyan etmesi gereken ticari, zirai ve mesleki bir kazancı olmadığından Gelir Vergisi Kanunu’nun 21. maddesinde belirtilen 1.800.000.000.-TL’lik istisnadan yararlanma hakkı vardır. Bu durumda, elde edilen kazanç tutarı istisna miktarının üzerinde olduğundan yıllık beyanname ile beyanı gerekecektir.(İstisna miktarının altındaki konut kira geliri için Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesi gereği beyanname verilmez.) Ayrıca beyannamenin de Gelir Vergisi Kanunu’nun 92. maddesi gereğince ikemetgahın bulunduğu yer vergi dairesine verilmesi gerekir. Yani beyanname gayrimenkulün bulunduğu Antalya’ya değil, ikemetgahın bulunduğu Ankara’ya verilecektir.

Yukarıdaki açıklamaların ışığında;

a-Götürü Gider Yöntemine Göre Beyan:

-GMSİ 4.500.000.000.-
-İstisna 1.800.000.000.-
-Kalan 2.700.000.000.-
-Götürü Gider 675.000.000.-
-Safi Kira Geliri 2.025.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 405.000.000.-

b-Gerçek Gider Yöntemine Göre Beyan;

Bu durumda, 2.250.000.000.-TL giderin istisna miktarına isabet eden kısmının safi kazancın tespitinde dikkate alınmaması gerekmektedir.Bu hesaplama ise şu şekilde yapılmaktadır.

4.500.000.000.-TL’nin gideri 2.250.000.000.-TL ise
2.700.000.000.-TL’nin gideri x

x=*2.700.000.000 x 2.250.000.000 =1.350.000.000.-TL (İndirilebilecek Gider)
4.500.000.000

-GMSİ 4.500.000.000.-
-İstisna -1.800.000.000.-
-Kalan 2.700.000.000.-
-Giderler 1.350.000.000.-
-Safi Kira Geliri 1.350.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 270.000.000.-
*-İstisna sonrası tutar

ÖRNEK 2-Emekli memur Bay Ali’nin İstanbul’daki dairesinin konut olarak kiraya verilmesinden 2004 yılında elde ettiği kira geliri 8.000.000.000.-TL’dir.Adı geçenin kendiside Ankara’da ikamet etmekte olup, ödediği kira miktarı 5.000.000.000.-TL’dir.Ayrıca İzmir’de okuyan oğlu için de kiraladığı daireye 4.000.000.000.-TL kira ödemesinde bulunmuştur.

Genel Açıklama:Örneğimizde Gelir Vergisi Kanunu’nun 21.maddesindeki istisnadan yararlanma hakkı olan ve istisna miktarının üzerinde gelir elde eden bir kişinin durumu irdelenecektir.Bay Ali’nin elde ettiği kira gelirinden ailece ikamet edilen yerin kira giderini düşebilmesi için gider yöntemi olarak gerçek gider yöntemini seçmesi gerekmektedir.Bu durumda bile İzmir’de okuyan oğlu için kiraladığı daireye ödenen 4.000.000.000.-TL kirayı düşmesi mümkün değildir.

Emekli memur Bay Ali’nin beyanı yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda aşağıdaki gibidir.

İstisna Sonrası Gider= 6.200.000.000 x 5.000.000.000= 3.875.000.000
8.000.000.000

-GMSİ 8.000.000.000.-
-İstisna 1.800.000.000.-
-Kalan 6.200.000.000.-
-Giderler 3.875.000.000.-
-Safi Kira Geliri 2.325.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 465.000.000.-


ÖRNEK 3- Ankara’da kiracı olarak ikamet eden Bayan Elif 2004 yılında İzmir’deki konutundan 3.000.000.000.-TL kira geliri elde etmiştir. Aynı yılda kendisi de 4.000.000.000.-TL kira ödemesi yapmıştır.

Genel Açıklama: Bu durumda uygulamada sık karşılaşılmakta olup, elde edilen kiranın ödenen kiradan düşük olması halinde, ilgililer kendiliğinden beyanname vermemektedirler ki bu uygulama, kesinlikle cezaya muhatap olmayı gerektirir. Mükellefler eğer istisna miktarının üzerinde bir konut kira geliri elde etmişlerse mutlak suretle yıllık gelir vergisi beyannamesi verecekler, ödedikleri kira ile ilgili olarak da gerçek gider yöntemini seçip indirimi beyanname üzerinde yapacaklardır. Bu durumda indirimden sonra ödenecek verginin çıkıp çıkmaması önemli değildir.Mükelleflerin beyanname vermemesi halinde cezai yaptırımla karşılaşacakları bilinmelidir.

Yapılan bu açıklamalara göre Bayan Elif’in 2003 beyanları aşağıdaki gibi olacaktır.

İstisna Sonrası Gider= 1.200.000.000 x 4.000.000.000= 1.600.000.000.-TL
3.000.000.000

-GMSİ 3.000.000.000.-
-İstisna -1.800.000.000.-
-Kalan 1.200.000.000.-
-Giderler 1.600.000.000.-
-Safi Kira Geliri -
-Hesaplanan Gelir Vergisi -

Örneğimize göre mükellefin yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesi yeterli olacaktır.Öte yandan indirilemeyen kira gideri, gider fazlalığı olarak dikkate alınamaz ve zarar olarak gelecek yıllara devredemez.

ÖRNEK 4- Ankara da bir kamu kurumunda işçi olarak çalışan Bay Mehmet, kendisine ait olan ticari taksi plakasını basit usulde vergilendirilen Bayan Ayşe’ye 01.01.2004 tarihinde bir yıllığına 5.000.000.000.-TL’ye kiraya veriyor ve kira bedelini peşin tahsil ediyor. Yıl içinde Bay Mehmet plakayla ilgili olarak 500.000.000.-TL tutarında belgeli gider yapıyor.

Genel Açıklama:Ticari taksi plakasının kiraya verilmesi olup, elde edilen gelirde bu sebeple gayrimenkul sermaye iradıdır. Bayan Ayşe basit usulde vergilendirildiğinden tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur. Kira geliri miktarı 750 milyonu aştığından Bay Mehmet gelirinin tamamını yıllık gelir vergisi beyannamesi ile kendi beyan edecektir. Hak kiralaması söz konusu olduğundan mükellefin götürü giderden yararlanması mümkün değildir. Gerçek gider yöntemi uygulanmak zorundadır. Buna göre beyan aşağıdaki gibi olacaktır.

-GMSİ 5.000.000.000.-
-Gider 500.000.000.-
-Kalan 4.500.000.000.-
-Safi Kira Geliri 4.500.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 900.000.000.-

ÖRNEK 5- İzmir’de ikamet eden Bay Ali, sahibi olduğu otomobili bir yıllık 8.000.000.000.-TL’ye “X” Ltd. Şti’ne kiraya vermiş olup, kira bedeli Ocak 2004 döneminde 1.760.000.000.-TL Gelir Vergisi kesintisi yapıldıktan sonra kalan 6.240.000.000.-TL peşin olarak tahsil ediliyor.Ayrıca Bay Ali Ankara’daki dairesini konut olarak kiraya vermiş 8.500.000.000.-TL kira geliri tahsil etmiş olup, başka bir geliri yoktur.

Genel Açıklama:Örneğimizde tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki otomobil kira geliri ile mesken kira geliri birlikte elde edilmiştir. Bay Ali, otomobil kira gelirinin brüt tutarı ile mesken kira gelirinin istisna sonrası tutarını toplayacak ve 2004 yılı için beyan sınırı olan 14 Milyar Lirayla karşılaştıracaktır. Toplam, beyan sınırını aşarsa her iki gelirini de vereceği yıllık beyannameye dahil edecek, aksi halde (toplam beyan sınırından küçükse) sadece vergilendirilmemiş mesken kira geliri beyan edilecektir.Örnekte konut kira gelirinin istisna sonrası tutarı ile otomobil kira gelirinin brüt tutarı toplamı beyan sınırından (14.700.000.000>14.000.000.000) büyük olduğundan mükellef her iki gelirini de beyan edecek ve otomobil kiralamasından yıl içinde kesilen vergi mahsup edilecektir.

Bu açıklamalara göre mükellefin beyanı aşağıdaki gibidir.(Götürü gider yöntemi seçilmiştir.)

-GMSİ 16.500.000.000.-
Oto : 8.000.000.000.-
Konut : 8.500.000.000.-
-İstisna -1.800.000.000.-
-Kalan 14.700.000.000.-
-Gider(Götürü Gider) 3.675.000.000.-
-Safi Kira Geliri 11.025.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 2.456.250.000.-
-Mahsup 1.760.000.000.-
-Ödenecek Vergi 696.250.000.-

ÖRNEK 6-Ankara da ikamet eden Bay Mehmet ve Bayan Ayşe’nin İstanbul Avcılar’da eşit oranlarda hissedar oldukları bir dairesi bulunmakta olup, 2004 yılında konut olarak kiraya verilen söz konusu daireden 3.500.000.000.-TL kira geliri elde edilmiştir.Adı geçen kişilerin başka da bir geliri bulunmaktadır.

Genel Açıklama: Bir daireye birden fazla kişinin ortak olması halinde her bir kişi için istisna ayrı ayrı dikkate alınır. Örneğimizde her ortağın kira gelirindeki payı 1.750.000.000.-TL olup, bu tutar 2004 yılı istisna tutarı olan 1.800.000.000.-TL’nin altındadır.Mükelleflerin istisnadan yararlanmalarına engel bir durum olmadığından ve her ortağın payı istisna tutarının altında kaldığından yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerdir.

ÖRNEK 7- Bay Alpay, Ankara Kızılay’daki dairesini doktor olan Bayan Ezgi’ye 2004 yılının Ocak ayında yıllık 15.000.000.000.-TL’ye kiraya veriyor. Bayan Ezgi daireyi ikametgah ve işyeri olarak kullanmaktadır. Kira ödemesinin tamamı Kasım 2004 döneminde yapılmıştır. Bay Alpay’ın başka da bir geliri yoktur.

Genel Açıklama:Bu duruma uygulamada özellikle serbest meslek erbapları başvurmaktadır. Bir dairenin kısmen işyeri kısmen de konut olarak kullanılması halinde, kiracının ödemenin yapıldığı tarihte ödeme tutarının tamamı üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/5. maddesine göre tevkifat yapma yükümlülüğü vardır. Buna göre, kiracının ödeme tutarı üzerinden 3.300.000.000.-TL gelir vergisi kesip kalanı dairenin sahibi olan Bay Alpay’a ödemesi gerekir. Daire kısmen işyeri kısmen de ikametgah olarak kullanıldığından daire sahibinin istisnadan yararlanması mümkün değildir. Daire sahibi Bay Alpay beyanname verip vermeyeceğine kira gelirinin brüt tutarını 2004 yılı beyan sınırı ile karşılaştırarak karar vermek zorunda olup, kira geliri beyan sınırını geçtiğinden yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorundadır.

Yapılan bu açıklamalara göre Bay Alpay’ın yıllık gelir vergisi beyannamesi aşağıdaki gibidir.(Götürü gider yöntemi seçildiği kabul edilmiştir.)

-GMSİ 15.000.000.000.-
-İstisna -
-Kalan 15.000.000.000.-
-Gider(Götürü Gider) 3.750.000.000.-
-Safi Kira Geliri 11.250.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 2.512.500.000.-
-Mahsup 3.300.000.000.-
-İade Edilecek Vergi 787.500.000.-

ÖRNEK 8-Yazar Ahmet ADIVAR’ın kitaplarının yayın hakkını satın alan Bay Hasan yayın hakkını “Y” yayın evine 2004 yılı için kiraya vermiş ve bir yıllık kira bedeli olan 50 milyarı Ocak 2004 döneminde tahsil etmiştir.Bay Hasan kiralama ile ilgili olarak 10 milyar tutarında belgeli harcama yapmıştır.Mükellefin başka da bir geliri yoktur.(Bay Hasan yazarın kanuni mirasçısı değildir.)

Genel Açıklama:Örneğimizde telif hakkının üçüncü bir şahıs tarafından kiraya verilmesi söz konusu olup, üçüncü şahsın telif hakkını kiraya vermesinden elde ettiği gelir, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesine göre gayrimenkul sermaye iradıdır.Yazar veya yazarın kanuni mirasçısı tarafından telif hakkı kiraya verilseydi elde edilen gelir serbest meslek kazancı olacaktı. Telif hakkını kiralayan yayın evinin ödeme tutarı üzerinden, gelir vergisi tevkifatı hesaplayıp ödemenin yapıldığı döneme ait muhtasar beyanname ile beyan etmesi gerekir.Buna göre “Y” yayın evinin 50 milyar TL ödeme tutarı üzerinden 11 milyar TL kesip, Ocak 2004 dönemi muhtasar beyannamesi ile beyan etmesi gerekirdi.Ayrıca telif hakkı kiralaması bir hak kiralaması olduğundan mükellef götürü gider yöntemini seçemez.Gerçek gider yöntemini seçmek zorundadır.

Yapılan bu açıklamalara göre Bay Hasan’ın gelir vergisi beyannamesi aşağıdaki gibi olacaktır.

-GMSİ 50.000.000.000.-
-Gider(Gerçek Gider) -10.000.000.000.-
-Safi Kira Geliri 40.000.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 11.600.000.000.-
-Mahsup 11.000.000.000.-
-Ödenecek Vergi 600.000.000.-

VII-MENKUL SERMAYE İRATLARI

1-Tarifi:

Menkul sermaye iradı Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesinde aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.

Madde 75- (2361 sayılı Kanunun 52'nci maddesiyle değişen madde) Sahibinin ticari, zirai ve mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilebilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.

Söz konusu fıkra hükmüne göre bir gelirin menkul sermaye iradı sayılabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekir.

- Gelir, nakdi sermaye veya parayla temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde edilmiş olmalıdır.

- Gelir, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerden elde edilmiş olmalıdır:

Örneğin bir ticari işletme sahibinin kasasındaki atıl parayı değerlendirmek amacıyla bankada vadeli mevduat hesabı açtırmak suretiyle faiz geliri elde etmesi halinde elde edilen faiz geliri ticari kazanç olarak değerlendirilecektir.

- Elde edilen gelir, kâr payı, kira, faiz vb. iratlar şeklinde olmalıdır.

2- KAYNAĞINA BAKILMAKSIZIN MENKUL SERMAYE İRADI SAYILAN GELİRLER:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin ikinci fıkrasında kaynağı ne olursa olsun menkul sermaye iradı sayılacak iratlar aşağıdaki gibi sayılmıştır.

1- (2574 sayılı Kanunun 13'üncü maddesiyle değişen bent) Her nevi hisse senetlerinin kar payları, (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kar payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile (3824 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle değişen ifade Geçerlilik: 1.1.1992 Yürürlük: 11.7.1992) Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kar payları dahil.)

Hisse senedi türleri başlıklar halinde aşağıda sayılmıştır:

- Nama ve Hamiline yazılı hisse senetleri
- Adi ve imtiyazlı hisse senetleri
- Bedelli ve bedelsiz hisse senetleri
- Primli ve primsiz hisse senetleri
- İntifa ve kurucu hisse senetleri
- Katılma intifa senetleri
- Oydan yoksun hisse senetleri

GVK’ nın 75. maddesinin 1. bendinin parantez içi hükmünde pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile SPK’ ya göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları da menkul sermaye iradı sayılmıştır.

2- (3239 sayılı Kanunun 57'nci maddesiyle değişen bent) İştirak hisselerinden doğan kazançlar, (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)

Adi komandit şirketlerde komanditerlerin kar payları, şirket karının ilişkin bulunduğu takvim yılında elde edilmiş sayılır;

3- Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları,

4- (4842 Sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle değişen bent, Yürürlük: 24.4.2003) Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı,

5- (4369 Sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle değişen bent Yürürlük:1/1/1999) Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları irat sayılmaz.);

6- (3239 sayılı Kanunun 57'nci maddesiyle değişen bent) Her nevi alacak faizleri (Adı, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.)

7- Mevduat faizleri (Bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler ile bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralarla sağladıkları gelirler ve menfaatler de mevduat faizi sayılır.);

8- Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen gelirler;

9- İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar;

10- Her çeşit senetlerin iskonto edilmeleri karşılığında alınan iskonto bedelleri;

11- (3239 sayılı Kanunun 57'nci maddesiyle bent kaldırılmıştır.)

12- (3239 sayılı Kanunun 57'nci maddesiyle değişen bent) Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığı ödenen kar payları;

13- (4842 Sayılı Kanunun 371-e maddesiyle kaldırılmıştır, Yürürlük: 24.4.2003)

14- (3946 sayılı Kanunun 16'ncı maddesiyle eklenen bent Yürürlük: 1.1.1995) Bu maddenin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler.

Yukarıda yazılı iratlar, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı olduğu takdirde, ticari kazancın tespitinde nazara alınır.

15- (4697 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle eklenen bent, Yürürlük:7.10.2001) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından;

a) On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler,

b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, malüliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler,

c) Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, malüliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler.

Burada dikkat edilmesi gereken husus 15. bent hükmünde emeklilik ve sigorta şirketleriyle emekli ve yardım sandıklarına yatırılan prim, aidat ve katkı paylarının sağladığı ‘’iratlar’’ değil, bu kurum ve kuruluşlar tarafından katılımcılara yapılan ödemelerin tamamının ‘’menkul sermaye iradı’’ olarak dikkate alınmış olmasıdır.

3- MENKUL SERMAYE İRADI SAYILMAYAN HALLER :

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 76. maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradı sayılmayacak gelirler belirtilmiştir. Bunlar;

a- Hisse senedi ve tahvil şeklindeki menkul kıymetlerin, kuponlu veya kuponsuz olarak satılması karşılığı elde edilen gelirler menkul sermaye iradı sayılmaz.

b- İştirak hisselerinin devir ve temlikinden elde edilen kazançlarda menkul sermaye iradı sayılmamıştır.

c- Menkul Kıymetlerin ve iştirak hisselerinin tamamen veya kısmen itfa olunması karşılığında alınan paralarla itfa dolayısıyla verilen ikramiyelerde menkul sermaye iradı olarak kabul edilmez.

4- MENKUL SERMAYE İRATLARINDA ELDE ETME :

Menkul sermaye iratlarında elde etme, hukuki ve ekonomik tasarruf imkanının doğduğu anda meydan gelmiş olur. “Hukuki Tasarruf”, gelir sahibinin gelir üzerinde talepte bulunma hakkını; “Ekonomik Tasarruf” ise ödemeyi yapacak olan tarafından gelirin sahibinin emrine amade kılınmasını ifade eder.(10)

Elde etme gelir türlerine göre aşağıda açıklanmıştır.

- Hisse senetleri kar payları, ödemeyi yapacak kuruluş tarafından ödenmeye başlandığı tarihte elde edilmiş sayılır. Yani kurumun temettü ödemeyi kararlaştırdığı ve kar paylarını emre hazır tuttuğu tarih, elde etme tarihidir. Örneğin, bir banka şubesine bir anonim şirketin hisse senetlerinin kuponlarının ibraz edilmesi karşılığında ödeme yapılmaya başlanmışsa yükümlü, kendi hisse senetlerine isabet eden kar payını bankadan tahsil etmese dahi artık menkul sermaye iradını elde etmiş sayılacaktır.

- İştirak hisselerinden doğan kazançlarda da dağıtıma karar verilmiş olan karın ödenmeye başlandığı tarih, elde etme tarihidir.

- Adi komandit şirketlerde komanditer ortaklar kar paylarını şirket karının ilişkin bulunduğu takvim yılında elde etmiş sayılırlar.

- Kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kar paylarında yine dağıtımı için karar verilmiş olan payların ödenmesine başlanan tarih, elde etme tarihidir.

Yukarıda sözü edilen üç gelir grubu sahiplerinin aynı tarihte kar paylarını nakden almamış olmamaları elde etmenin meydana gelmesini engellemez. Ancak kar payı sahibi, başvurusuna rağmen ilgili kuruluştan kar payını tahsil edememişse elde etme gerçekleşmemiştir. Zira, ekonomik tasarruf gerçekleşmemiş, gelir sahibinin emrine amade kılınmamıştır. Bu durumda kuruluş hangi tarihte ödeme yapmışsa elde etme tarihi o tarihtir.

- Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın elde edildiği tarih yıllık beyanname verenlerde bunların ana merkeze aktarıldığı tarih ve özel beyanname verenlerde gelirin elde edildiği tarihten itibaren 15 gündür.

- Tahvil faizlerinde elde etme, faiz kuponunun üzerinde yazılı vade tarihidir. Hazine bonosu ve toplu konut idaresi ile kamu ortaklığı idaresi tarafından çıkarılan menkul kıymetlerde de durum aynıdır.

- Alacak faizlerinde, faiz peşin alınmışsa alındığı tarih, faiz vade sonunda alınacaksa, vade tarihi elde etme tarihidir.

- Mevduat faizlerinde de durum alacak faizlerinde olduğu gibidir.

- Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışında, elde etme tarihi satışın yapıldığı tarihtir.

- Senetlerde iskonto bedeli iskontonun yapıldığı gün elde edilmiş sayılır.

- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarında da yine kar payının dağıtılmaya başladığı tarih elde etme tarihidir.

- 75. maddenin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap edilmesi veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatlerde elde etme iktisap edildiği veya elden çıkarıldığı tarihtir.

- 75. maddenin ikinci fıkrasının 15 numaralı bendinde yer alan tüzel kişiliğe haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin elde etme tarihi, ilgili sandık veya şirketlerce katılımcılara ödemenin yapıldığı tarihtir.


5- İNDİRİM ORANI UYGULAMASI:

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 76. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan indirim oranı uygulaması 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere şu şekilde düzenlenmiştir:

“ 75’ inci maddenin ikinci fıkrasının 5,6,7,12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarına (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) aşağıda belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısım, bu iratların beyanı sırasında indirim olarak dikkate alınır. Bu hükmün tevkif yoluyla kesilen vergiye şümulü yoktur. Bu indirim, menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıkları risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından sağlanan kar payları hakkında da uygulanır. Ticari işletmelere dahil bu tür gelirler hakkında indirim uygulanmaz. İndirim oranı, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle Maliye Bakanlığı’nca tespit edilir.”

Söz konusu madde hükmüne göre;

- 75. maddenin 5 nolu bendinde yer alan iratlar; Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler.

- 75. maddenin 6 nolu bendinde yer alan iratlar; Her nevi alacak faizleri (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil)

- 75. maddenin 7 nolu bendinde yer alan iratlar; Mevduat Faizleri (Bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler, bunlar dışında kalan kişi ve kurumlardan devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralara sağladıkları gelirler ve menfaatler ile bankalar ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasasında değerlendirilen paralara ödenen faizler de mevduat faizi sayılır.)

- 75. maddenin 12 nolu bendinde yer alan iratlar; Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları.

- 75. maddenin 14 nolu bendinde yer alan iratlar; Bu maddenin 2’ nci fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım veya satımı taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler yani repo gelirleri.

- Menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıklarından elde edilen kar payları (Gelir Vergisi Kanunu 76/2)

- Risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıklarından elde edilen kar payları (Gelir Vergisi Kanunu 76/2)

- Gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından elde edilen kar payları (Gelir Vergisi Kanunu 76/2)

indirim oranı uygulaması kapsamına alınmıştır.

Döviz cinsinden açılan mevduat hesaplarına ödenen faiz ve kar payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen gelirler indirim uygulaması dışında tutulmuştur. Bu nedenle kıyı bankacılığı (Off Shore) kapsamında elde edilen mevduat faizlerinin döviz cinsinden olması halinde bu gelirlerin indirim oranından yararlanması mümkün değildir.

Diğer yandan, ticari işletme bünyesinde elde edilen bu tür gelirler ticari kazanç kapsamında sayıldığından uygulama kapsamı dışında tutulmuşlardır.

Madde metninde “ bu hükmün tevkif yoluyla kesilen vergiye şümulü yoktur.” denilmek suretiyle, Gelir Vergisi Kanunu’ nun 94. maddesi uyarınca yapılacak tevkifat matrahının belirlenmesinde indirim uygulanmayacağı, gelirin tamamı üzerinden tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.

2003 yılı için uygulanacak indirim oranını %57,5 olarak belirlemiştir. Dolayısıyla yukarıda sayılan menkul sermaye iradı niteliğindeki gelirlerin beyan olunması halinde bu gelirlerin %57,5’i indirime tabi tutularak beyan edilmeyecektir.Aşağıdaki örneklerimizde 2004 yılı indirim oranı %45 olarak alınmıştır.

Örnek:Nihal YILDIZ 2004 yılında 24.000.000.000.-TL tutarında alacak faizi elde etmiş olup başka bir geliri bulunmamaktadır.

Alacak faizi Gelir Vergisi Kanunu’ nun 76. maddesinin ikinci fıkrasında sayıldığından indirim oranı uygulamasına tabidir. Buna göre;

Elde Edilen Alacak Faizi : 24.000.000.000.-TL
İndirim (% 45) : 10.800.000.000.-TL
Kalan Tutar : 13.200.000.000.-TL

Alacak faizlerinden Gelir Vergisi tevkifatı yapılmamaktadır. Bu nedenle Nihal Yıldız’ ın elde etmiş olduğu alacak faizinin indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarı (13.200.000.000.-TL) GVK’ nın 86/1-d maddesinde yer alan 750.000.000.-TL (2004 yılı için) beyan sınırını aştığından bu tutarın tamamının Yıllık Gelir Vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

6-Safi irat

Gelir Vergisi Kanunu’nun 78. maddesinde safi iradın bulunması için menkul sermaye iradından indirilecek giderler aşağıdaki gibi sayılmıştır.

1- Depo etme ve sigorta ücretleri gibi menkul kıymetlerin muhafazası için yapılan giderler;

2- Temettü hisseleri ile faizlerin tahsil giderleri (Şirket toplantılarına bizzat veya bilvekale iştirak gibi sermayenin idaresi için yapılan giderler irattan indirilemez.)

3- Menkul kıymetler ve bunların iratları için ödenen her türlü vergi, resim ve harçlar (gelir vergisi irattan indirilemez).

7- İSTİSNALAR :

7.1- 1 Ocak 1986 Tarihinden Önce Açtırılan Döviz Tevdiat Hesapları İçin Ödenen Faizler:

Gelir Vergisi Kanunu’ nun geçici 23. maddesi uyarınca, 01 Ocak 1986 tarihinden önce açtırılan döviz tevdiat hesapları için ödenen faizler ile bu tarihten evvel ihraç edilen özel kanunlarla veya Devletin kanunların verdiği yetkiye dayanılarak akdettiği mukavelelerle her türlü vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlerin faiz, kar payı ve ikramiyeleri gelir vergisinden müstesnadır.

7.2- İndirim Oranı Uygulaması :

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 76. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca; aynı kanunun 75. maddesinin ikinci fıkrasının 5,6,7,12 ve 14 numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarının; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan ortalama bileşik faiz oranına bölünmesi suretiyle Maliye Bakanlığınca tespit edilecek olan İndirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmı gelir vergisinden müstesnadır. Bu istisna döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları ile ticari işletmelere dahil söz konusu gelirler için uygulanmaz. Maliye Bakanlığı, 11.02.2004 tarih ve GVK-16/2004-8/Gelirin toplanması ve beyanı-1 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde 2003 yılı için uygulanacak indirim oranını %57,5 olarak belirlemiştir.

7.3- Gelir Vergisi Kanunu Geçici 55. Madde Uygulaması:

Gelir Vergisi Kanunu’na 4444 sayılı Kanunla eklenen geçici 55. madde hükmü gereğince; 01.01.1999 – 31.12.2004 tarihleri arasında elde edilen ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan, Gelir Vergisi Kanunu’ nun 75. maddesinin 7,12 ve 14 numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratları ile menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları için yıllık beyanname verilmez.

Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez. Ticari işletmeye dahil bu gelirler, bu maddenin kapsamı dışındadır.
Gelir Vergisi Kanunu’ nun geçici 55. maddesi kapsamında bulunan menkul sermaye iratları şunlardır:

- Mevduat faizleri (GVK madde 75/7)
- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları (GVK madde 75/12)
- Repo gelirleri (GVK madde 75/14)
- Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları.

Yukarıda ilk üç sırada sayılan menkul sermaye iratları tevkif suretiyle vergilendirilmemeleri ve toplamlarının GVK’ nın 86/1-d maddesinde yer alan 750.000.000-TL’ lik sınırı aşması durumunda beyannameye dahil edilecektir. Bu nedenle yurt dışındaki bankalardan veya off-shore bankalardan elde edilen kar payları gibi tevkif suretiyle vergilendirilmeyen menkul sermaye iratları bu istisnanın kapsamında değildir. Menkul kıymetler yatırım fonlarına ödenen kar paylarının ise istisnaya tabi tutulabilmesi için Türkiye’de elde edilmiş olması gerekir.

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 86. maddesinin 1-c bendi kapsamındaki yukarıda sayılan gelirler için gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimi olan beyanname sınırı geçici 55. maddede sayılan menkul sermaye iratları için dikkate alınmayacak yani geçici 55. madde kapsamındaki menkul sermaye iratlarında elde edilen gelirin tutarı ne olursa olsun hiçbir şekilde beyanname verilmeyecektir. Geçici 55. madde ile öngörülen istisna 86/1-c bendinin beyanname verme sınırına ilişkin bir istisnası olup, yabancı memleketlerde elde edilen menkul sermaye iratları bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir. Bu nedenle yabancı ülkelerde ihraç edilen menkul kıymetler yatırım fonlarından elde edilen kar payları üzerinden Türk vergi kanunlarına göre tevkifat yapılmadığından, GVK’ nın 86/1-d maddesine göre 750 milyon lirayı aşması halinde beyan edilecektir.

Öte yandan yabancı yatırım fonlarının gerekli izinleri aldıktan sonra Türkiye’de ihraç edilmesi durumunda, bu fonların katılma belgelerinden elde edilen kar payları Türkiye’de gelir vergisi tevkifatına tabi olacağından bunlar için beyanname verilmeyecek ve bu gelirler verilecek beyannameye dahil edilmeyecektir.

7.4- Gelir Vergisi Kanunu 22/2. Madde Uygulaması:

2003 yılı gelirlerine uygulanmak üzere Gelir Vergisi Kanununun 22. maddesine 4842 sayılı Kanunun 2. maddesiyle (24.04.2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) 2 numaralı bent eklenmiş ve bu bende göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75’ inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna tutulmuştur. İstisna edilen tutar üzerinden 94’ üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kar payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplana vergiden mahsup edilir.

7.5- Gelir Vergisi Kanunu Geçici 62. Madde Uygulaması:

Gelir Vergisi Kanunu’na 4842 sayılı Kanunu’ nun 17’ nci maddesiyle eklenen ve 24.04.2003 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe giren 62. maddesinin 2’inci fıkrasına göre, gerçek kişilerce 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren dönemlerle ilgili olarak kurumlar vergisi mükelleflerinden elde ettikleri kar payları gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Bu dönemleri kapsayan kar payları tutarları ne olursa olsun beyan edilmeyecektir.

Aynı maddenin 3’üncü fıkrasına göre ise kurumlar vergisi mükelleflerinin 01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasında sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kurumlar vergisinden istisna tutulmuş kazançları ile Geçici 61’inci madde uyarınca tevkifata tabi tutulmuş kazançların (Yatırım İndirimi) dağıtılması halinde, gerçek kişilerce bu kapsamda elde edilecek kar paylarının net tutarına elde edilen kar payının 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacak, bu gelirler ile ilgili yıllık beyanname verilmesi halinde ise beyannameye intikal ettirilecek tutarın 1/5’i beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Öte yandan bu madde kapsamındaki kar payları için Gelir vergisi Kanununun 22’inci maddesinde yer alan istisna hükümleri uygulanmayacaktır.

7.6- Tüzel Kişiliğe Haiz Emekli Sandıkları, Yardım Sandıkları İle Emeklilik ve Sigorta Şirketleri Tarafından Sağlanan Menkul Sermaye İratları:

4842 sayılı Kanun’ un 2. maddesiyle 24.04.2003 tarihinden itibaren 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere Gelir Vergisi Kanunu’ na eklenen 22. maddenin birinci bendine göre “Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %25’ i, Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %10’ u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94’ üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı bendine göre tevkifat yapılmaz.” istisnayı aşan tutar üzerinden ise Gelir Vergisi Kanunu’ nun 94/15. maddesine göre vergi tevkifatı yapılacaktır.

Bununla birlikte söz konusu menkul sermaye iratlarının beyan edilmeyeceği ve diğer gelirler için beyanname verilmesi durumunda bile beyannameye dahil edilmeyecekleri Gelir Vergisi Kanunu’ nun 86/1-a maddesinde belirtilmiştir.

7.7- 26.07.2001 – 31.12.2004 Tarihleri Arasında İhraç Edilen Devlet Tahvilleri ve Hazine Bonolarının Faiz Gelirleri:

Gelir Vergisi Kanunu’na 4710 sayılı Kanunla eklenen geçici 59. madde hükmü uyarınca 31.12.2006 tarihine kadar, 26.07.2001 – 31.12.2004 tarihleri arasında ihraç edilen devlet tahvilleri ve hazine bonolarının faiz gelirleri ile elden çıkarılmasında sağlanan diğer kazançlar toplamının; 2001 yılında 50 milyar lirası 2002 ve izleyen yıllarda bu tutarın veya artırılmış tutarın her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmasıyla bulunacak tutar gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu tutar 2003 yılı gelirlerine uygulanmak üzere 121.794.000.000.-TL olarak belirlenmiştir. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi diğer gelirler nedeniyle verilecek yıllık beyannameye de dahil edilmeyecektir.

İstisna faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen kazançlar açısından ise maliyet bedelinin endekslenmesinden sonra bulunan tutara uygulanacaktır. İstisna, faiz gelirleri ile elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar toplamına uygulanacaktır. Bir gerçek kişinin hem faiz geliri hem de elden çıkarma dolayısıyla elde ettiği kazancın bulunması ve gelir toplamının istisna sınırını aşması halinde, istisnanın hangi kazanca uygulanacağı mükellef tarafından serbestçe belirlenecektir.

26.07.2001 tarihinden itibaren ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonolarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar açısından Gelir Vergisi Kanunu’ nun mükerrer 80. maddesinde yer alan 12 milyar TL’ lik istisnadan ayrıca yararlanılmayacaktır. Söz konusu tarihten önce ihraç edilmiş devlet tahvili, hazine bonosu ile diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar açısından ise mükerrer 80. maddede yer alan istisnadan yararlanabilecektir.

İstisna sadece gerçek kişilerce elde edilen kazançlar açısından geçerli olup, ticari işletmelere dahil olan bu tür gelirlerle ilgili olarak uygulanmayacaktır.

Diğer taraftan devletin yurt dışı piyasalardan borç para temin edebilmek için yabancı para cinsinden ihraç ettiği ve yurt dışı piyasalarda satılan Devlet tahvilleri olan Eurobond tahvillerin faiz gelirleri ile elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar da Gelir Vergisi Kanunu’ nun geçici 59. maddesindeki istisna hükmünden yararlanabilecektir.

Örnek 1:Bay Ömer Benli, 2004 yılında 26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilen devlet tahvilinden 130.000.000.000.-TL, 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvilinden ise 400.000.000.000.-TL faiz geliri elde etmiştir. Bay Ömer Benli’ nin başka geliri bulunmamaktadır. (2004 yılı İndirim oranı %45, GVK’nın Geçici 59. maddesindeki istisna tutarı 2004 yılı için 140 milyar TL alınmıştır.)

26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilen devlet tahvili;

Elde edilen faiz geliri : 130.000.000.000.-TL
İndirim oranına isabet eden tutar : 58.500.000.000.-TL
Kalan Tutar : 71.500.000.000.-TL

İndirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar, GVK’nın 86/1-c maddesinde yer alan 2004 yılına ilişkin 14.000.000.000TL’lik beyan sınırından yüksek olduğundan beyanı gerekmektedir.

26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvili;

Elde edilen faiz geliri : 400.000.000.000.-TL
İndirim oranına isabet eden tutar : 180.000.000.000.-TL
Kalan Tutar : 220.000.000.000.-TL
İstisna : 140.000.000.000.-TL
Kalan Tutar : 80.000.000.000.-TL

İndirim oranı uygulandıktan ve istisna düşüldükten sonra kalan 80.000.000.000,-TL, beyan sınırından yüksek olduğu için beyan edilecektir.

Bay Ömer Benli’nin yıllık beyanname ile beyan edilecek toplam geliri (71.500.000.000 + 80.000.000.000=) 151.500.000.000.-TL olacaktır.

Örnek 2:Bayan Gülhanım Yıldız, 2004 yılında 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş hazine bonolarından 900.000.000.000.-TL faiz geliri elde etmiş ve yine 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilmiş hazine bonolarının elden çıkarılmasından (maliyet bedeline endeksleme yapıldıktan sonra) ise 250.000.000.000.-TL kazanç elde etmiştir. Bayan Gülhanım Yıldız’ ın başka bir geliri bulunmamaktadır. (2004 yılı İndirim oranı %45, GVK’nın Geçici 59. maddesindeki istisna tutarı 2004 yılı için 140 milyar TL alınmıştır.)

Bayan Gülhanım Yıldız 140.000.000.000.-TL’lik istisnayı istediği kazancına uygulayabilecektir. İstisna tutarı elde edilen faiz gelirine uygulandığında;

Elde edilen faiz geliri : 900.000.000.000.-TL
İndirim oranına isabet eden tutar : 405.000.000.000.-TL
Kalan : 495.000.000.000.-TL
İstisna Tutarı : 140.000.000.000.-TL
Kalan : 355.000.000.000.-TL

İstisna faiz gelirine uygulandığında, istisna sonrasında kalan faiz tutarı (355.000.000.000.-TL) beyan sınırını (14 milyar lira) aştığından 355.000.000.000.-TL menkul sermaye iradı olarak beyan edilecektir. İstisnanın tamamı faiz geliri olarak kullanıldığından alım satım kazancının maliyet bedeline endeksleme uygulandıktan sonra kalan tutarı olan 250.000.000.000.-TL’ nin tamamı diğer kazanç ve irat olarak beyan edilecektir. Dolayısı ile yıllık beyannamede beyan edilecek toplam kazanç 605.000.000.000.-TL olacaktır.

İstisna Tutarı Elden Çıkarma Dolayısıyla Elde Edilen Kazanca Uygulandığında ;

Elden Çıkarma Kazancı (Endekslemeden Sonra) : 250.000.000.000.-TL
İstisna Tutarı : 140.000.000.000.-TL
Kalan : 110.000.000.000.-TL
Elde Edilen Faiz Geliri : 900.000.000.000.-TL
İndirim oranına isabet eden tutar : 405.000.000.000.-TL
Kalan Tutar : 495.000.000.000.-TL

İstisna elden çıkarma kazancına uygulandığında kalan tutar olan 110.000.000.000.-TL’ nin tamamı diğer kazanç ve irat olarak beyan edilecektir. Elde edilen faiz gelirine ise indirim oranı uygulandıktan sonra kalan 495.000.000.000.-TL faiz tutarı beyan sınırını (14 milyar lira) aştığından 495.000.000.000.-TL menkul sermaye iradı olarak beyan edilecektir. Dolayısı ile yıllık beyannamede beyan edilecek toplam gelir 605.000.000.000.-TL olacaktır.


8. MENKUL SERMAYE İRATLARI İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR:

8.1- Yabancı Para Cinsinden Elde Edilen Faiz ve Temettüler:

Yabancı para cinsinden elde edilen faiz ve temettülere ilişkin gerekli düzenleme Gelir Vergisi Kanunu’ nun 79. maddesinde yapılmıştır. Buna göre, menkul sermaye iratları yabancı para ile tahsil edildiği veya yabancı para olarak tasarruf edildiği takdirde, söz konusu iratlar tahsil edildikleri veya kayıtlara intikal ettirdikleri veya tasarruf olundukları günün borsa rayici üzerinden, borsada rayici yoksa Maliye Bakanlığı’nca tayin olunacak kur üzerinden Türk parasına çevrilir. (Maliye Bakanlığı’nca kur ilan edilmemişse Merkez Bankası döviz kuru esas alınır.)


8.2- Menkul Sermaye İratlarında Kesilen Vergilerin Mahsubu:

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 121. maddesinde, yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergilerin beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği hükme bağlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 76. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca indirim oranı uygulanan menkul sermaye iratlarının yıllık beyanname ile beyan edilmesi sırasında sadece beyannamede gösterilen kısım üzerinden yapılan vergi kesintisinin mahsup ve iadesi yapılabilecektir. (220 Seri Nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği) Başka bir ifadeyle kazanç ve iradın indirim oranına isabet eden kısmı üzerinden yapılan vergi kesintisi mahsup ve iade edilmeyecektir.

Gelir Vergisi Kanunu’ nun geçici 55. maddesi ile 01.01.1999 – 31.12.2004 tarihleri arasında gelir vergisinden müstesna tutulmuş olan 75. maddesinin 7,12 ve 14 numaralı bentlerinde sayılı menkul sermaye iratları (mevduat faizleri, mevduat faizi niteliğindeki kar payları ve repo gelirleri) üzerinden kesilen vergiler, bu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmeyeceğinden yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmeyecektir. Söz konusu gelirler ticari işletmeye dahil olarak elde edilirse, beyan edileceği için yapılan tevkifat hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecektir.

Diğer yandan GVK’ nın 94. maddesinin 6/b bendi i ve ii alt bentleri uyarınca yapılan tevkifatın beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup imkanı bulunmazken, söz konusu bentte 4842 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucunda artık bunların da mahsup edilme imkanı getirilmiştir. GVK’ nın 94/6.maddesi uyarınca yapılacak gelir vergisi tevkifatı ve bu tevkifatın mahsubu konusuna kurumlardan elde edilen kar paylarının vergilendirilmesi ile ilgili bölümde ayrıntılı olarak değinileceğinden burada daha fazla açıklama yapılmamıştır.


9-MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

9.1- KURUMLARDAN ELDE EDİLEN KAR PAYLARININ VERGİLENDİRİLMESİ:

Kar Payını Dağıtan Kurum Bünyesinde Yapılacak İşlemler

1998 ve Öncesi Yıllar 1999-2002 istisna Kaynaklı Kazançların Dağıtımında 1999-2002 takvim yılları Normal Kazançların Dağıtımında 2003 ve Sonrası
Kurum 1998 ve öncesine ait karını dağıtırsa hiçbir işlem yapmayacaktır.(Stopaj yok) Stopaj yapılmayacak. Kurum %10 stopaj yapacaktır. Gerek istisna gerek normal kaynaklı kazançların dağıtımında %10 stopaj yapılacaktır.


Kar Payını Elde Eden Kişi Açısından Yapılacak İşlemler

1998 ve öncesi yıllara ait kar payları için beyanname verilmeyecek

1999-2002 takvim yılları istisna kaynaklı kar paylarının elde edilmesi halinde Kar Payı + Kar Payının 1/9’u
2 Beyan Sınırı olması halinde beyanname
verilecek, beyan edilen tutarın 1/5’i hesaplanan vergiden mahsup edilecektir.

1999-2002 takvim yılları normal karlardan elde edilen kar paylarında Kar Payı
2 Beyan Sınırı olması halinde beyanname verilecek, verilecek beyannamede hesaplanan vergiden kar payının tamamı üzerinden hesaplanıp kesilen verginin tamamı mahsup edilecektir.(GVK 22/2)

2003 ve sonrası dönemlere ait karpaylarını elde edilmesi halinde (normal ve istisna kazanç ayrımı olmaksızın)
Kar Payı
2 Beyan Sınırı olması halinde beyanname verilecek, verilecek beyannamede hesaplanan vergiden kar payının tamamı üzerinden hesaplanıp kesilen verginin tamamı mahsup edilecektir.(GVK 22/2)


Örnek : (X) Anonim Şirketinin 30.07.2004 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 1998 hesap dönemine ait 50.000.000.000,-TL kazanç ile 2000 hesap dönemine ait 140.000.000.000,-TL kazancın Eylül 2004 ayı içerisinde ortaklara dağıtılmasına karar veriliyor. (X) Anonim Şirketinin 2000 hesap dönemine ait kurum kazancının 60.000.000.000,-TL’si iştirak kazançları istisnasından kaynaklanmaktadır.

(X) Anonim Şirketinin 1998 hesap dönemine ait 50.000.000.000,-TL tutarındaki kazancının dağıtımında, GVK’nın geçici 62/1-a maddesi uyarınca tevkifat yapılmayacaktır. 2000 dönemine ait kazancın dağıtımında ise iştirak kazancından kaynaklanan 60.000.000.000,-TL için hiçbir tevkifat yapılmayacak (GVK. geçici mad.62/1-b), geriye kalan ve istisna kaynaklı olmayan (140.000.000.000 – 60.000.000.000=) 80.000.000.000,-TL üzerinden GVK’nın 94/6-b maddesi uyarınca %10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. (80.000.000.000 x %10=) 8.000.000.000,-TL tutarındaki gelir vergisi tevkifatı, kar dağıtımının yapıldığı Eylül 2004 dönemine ait muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.

Örnek: Ahmet YURT, 2004 yılında (x) Anonim şirketi hisse senetlerinden toplam 30.000.000.000,-TL kar payı elde etmiştir. Ahmet YURT’un başka bir geliri bulunmamaktadır.

Mükellefin 24.02.2004 tarihinden sonra elde ettiği kar payının yarısı gelir vergisinden istisnadır. Geriye kalan 15.000.000.000,-TL ise Gelir Vergisi Kanununun 86/1-c maddesinde yer alan 14.000.000.000,-TL beyan sınırını aştığından yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Kar payının tamamı üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 4842 sayılı kanunla değişik 94/6-b-i maddesi uyarınca %10 oranında, yani 3.000.000.000,-TL gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Tevkif yoluyla ödenen 3.000.000.000,-TL’nin tamamı beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Buna göre, Ahmet YURT’un 2004 yılı beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

Menkul Sermaye İradı : 15.000.000.000,-TL
-(x) A.Ş.Kar payı
Hesaplanan Gelir Vergisi : 3.500.000.000,-TL
Mahsup Edilecek Vergiler : 3.000.000.000,-TL
Ödenecek Gelir Vergisi : 500.000.000,-TL


Örnek : Aksan Limited şirketi 2004 yılında 1998 ve 1999 yıllarına ait kazancını ortaklara dağıtma kararı almıştır. Bu dağıtımdan şirketin ortağı durumunda olan Ahmet KURT, 8.000.000.000,-TL’si 1998 yılından ve 62.000.000.000,-TL’si de 1999 yılından olmak üzere toplam 70.000.000.000,-TL kar payı elde etmiştir. 1999 yılı kazancından elde edilen kar payının 27.000.000.000,-TL’lik kısmı yatırım indirimi kaynaklıdır. 1999 yılına ait diğer kar payı üzerinden 3.500.000.000,-TL dağıtıma bağlı tevkifat yapılmış olup, Ahmet KURT’un başka bir geliri bulunmamaktadır.

Ahmet KURT’un şirketin 1998 yılı kazancından almış olduğu 8.000.000.000,-TL tutarındaki kar payı G.V.K.’nın Geçici 62/2’inci maddesi uyarınca gelir vergisinden istisnadır. Bu nedenle söz konusu kar payı yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir. 1999 yılına ait kar payının yatırım indirimi kaynaklı 27.000.000.000,-TL’lik kısma aynı maddenin 3’üncü fıkrası kapsamında, geriye kalan 35.000.000.000,-TL’lik kısmına ise genel hükümlere göre işlem yapılacaktır. Buna göre Ahmet KURT’un 2004 yılı gelir vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.


1- 1999 yılına ait yatırım indirimi kaynaklı kar payı : 27.000.000.000,-TL
2- İlave edilecek tutar (GVK 62/3) (1x1/9) : 3.000.000.000,-TL
3- Toplam Tutar (1+2) : 30.000.000.000,-TL
4- Vergiden İstisna tutar (GVK 62/3) (3 x ½) : 15.000.000.000,-TL
5- Kalan (3-4) : 15.000.000.000,-TL
6- 1999 yılına ait diğer kar payı : 35.000.000.000,-TL
7- Vergiden İstisna Tutar (GVK 22/2) (6 x ½ ) : 17.500.000.000,-TL
8- Kalan (6-7) : 17.500.000.000,-TL
9- Toplam menkul sermaye iradı (matrah) (5+8) : 32.500.000.000,-TL
10- Hesaplanan Gelir Vergisi : 8.975.000.000,-TL
11- Mahsup Edilecek Vergiler : 6.500.000.000,-TL
[(15.000.000.000 x 1/5) + 3.500.000.000 =]
12- Ödenecek Gelir Vergisi (10-11) : 2.475.000.000,-TL

Örnek : Okur limited şirketinin 2003 yılı faaliyetleri 80.000.000.000,-TL karla sonuçlanmıştır. Şirketin 2 ortağı bulunmakta olup, bunlardan bayan Hanife ÖRS’ün payı %80, Bay Hasan APIK’ın payı ise %20 dir. Haziran 2004 ayı içerisinde şirketin 2003 yılı kazancını tamamı dağıtılıyor. Ortakların başkaca bir geliri bulunmamaktadır. Bu durumda dağıtılan kar payı üzerinden yapılacak gelir vergisi tevkifatı ve ortakların gelir vergisi karşısındaki durumları aşağıdaki gibi olacaktır.(yedek akçeler ihmal edilmiştir.)

Tevkifat Uygulaması:

Kurumlar Vergisi Matrahı : 80.000.000.000,-TL
Hesaplanan Kurumlar Vergisi : 24.000.000.000,-TL
Hesaplanan Fon Payı 2.400.000.000.-TL
Vergi sonrası kalan tutar (dağıtılabilir kar) : 53.600.000.000,-TL
Hanife ÖRS’un payına düşen kar payı : 42.880.000.000,-TL
(53.600.000.000 x %80)
Hasan APIK’ın payına düşen kar payı : 10.720.000.000,-TL
(53.600.000.000 x %20)
Tevkifat matrahı : 53.600.000.000,-TL
Gelir Vergisi tevkifatı (%10) : 5.360.000.000,-TL
Dağıtılan net kar payı : 48.240.000.000,-TL
Hanife ÖRS’un payına düşen tevkifat : 4.288.000.000,-TL
(5.360.000.000 x %80)
Hasan APIK’ın payına düşen : 1.072.000.000,-TL
(5.360.000.000 x %20)

Hanife ÖRS’ün Vergi Karşısındaki Durumu:

Hanife ÖRS’ün Okur Limited şirketinden almış olduğu kar payının yarısı GVK’nın 22/2. maddesi uyarınca gelir vergisinden istisnadır. İstisna sonrası kalan (42.880.000.000/2=) 21.440.000.000,-TL GVK’nın 86/1-c maddesinde yer alan 14.000.000.000,-TL’lik beyan sınırını aştığından bu tutarın yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Öte yandan kar payı üzerinden yapılan 4.288.000.000,-TL tutarındaki gelir vergisi tevkifatı da beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Buna göre Hanife ÖRS’ün 2004 yılına ait ödemesi gereken gelir vergisinin hesabı aşağıdaki gibi olacaktır.

Menkul sermaye iradı : 42.880.000.000,TL
(Okur Ltd.Şti. kar payı)
Vergiden istisna tutar (1/2) : 21.440.000.000,-TL
Vergiye tabi gelir (matrah) : 21.440.000.000,-TL
Hesaplanan gelir vergisi : 5.432.000.000,-TL
Mahsup edilecek tevkifat : 4.288.000.000,-TL
Ödenecek gelir vergisi : 1.144.000.000,-TL

Hasan APIK’ın Vergi Karşısındaki Durumu:

Hasan APIK’ın Okur Limited şirketinden almış olduğu kar payının yarısı GVK’nın 22/2. maddesi uyarınca gelir vergisinden istisnadır. İstisna sonrası kalan(10.720.000.000/2=) 5.360.000.000,-TL, GVK’nın 86/1-c maddesinde yer alan 14.000.000.000,-TL’lik beyan sınırının altında kaldığından Hasan APIK, 2004 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir. Öte yandan kar payı üzerinden yapılan tevkifat nihai vergilendirme olacaktır.

Dar Mükellefiyette Vergilendirme:

Gelir Vergisi Kanununun toplama yapılmayan haller başlıklı 4842 sayılı Kanunla değişik 86/2’inci maddesinde dar mükelleflerin, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname vermeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Kurumlardan elde edilen kar aynı Kanunun 94. maddesi uyarınca tevkifata tabi olduğundan, dar mükelleflerce elde edilen kar payları için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilmeyecektir.

9.1.1- Kurumlardan Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesinde Özellik Arz Eden Diğer Hususlar:

9.1.1.1- Tam Mükellef Gerçek Kişilerin Serbest Bölgelerde Faaliyet Gösteren Kurumlardan Elde Edilen Kar Payları:

3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu' nun 6. maddesinde; "Serbest bölgeler gümrük hattı dışında sayılır. Bu bölgelerde vergi, resim, harç, gümrük ve kambiyo mükellefiyetlerine dair mevzuat hükümler uygulanmaz.

İşletmeciler ve kullanıcılar, yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulunca belirlenecek teşviklerden yararlanabilirler.

Türkiye’deki tam ve dar mükellef gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgelerdeki faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazanç ve iratlar Türkiye’nin diğer yerlerine getirildiğinden kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde gelir ve kurumlar vergisinden muaftır."hükmü yer almaktadır. Bu hükümle serbest bölgelerde elde edilen kazançların Türkiye'de vergilendirilmemesi öngörülmüştür. Bu hükme göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisine tabi tutulmamaktadır.

Ancak, bu istisna gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde edilen kazançları ile sınırlıdır. Bir kurumun serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden sağlanan kazançların ortaklara kar payı olarak dağıtılması halinde, kurum kazancının tamamen yada kısmen serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde edilip edilmediğine bakılmaksızın bu kar paylarının tam mükellef gerçek kişiler tarafından GVK' nın 85. ve 86. maddeleri hükümleri çerçevesinde menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerekmektedir. (12)

10. DAR MÜKELLEF KURUMLARDA GELİR VERGİSİ KANUNU’NUN 75/4. MADDESİ KAPSAMINDAKİ MENKUL SERMAYE İRADI:

24.04.2003 tarihinde yayınlanan 4842 Sayılı Kanunla değişik GVK’ nın 75. maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi şu şekildedir.

“Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık ve özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım" menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır. Buna göre, artık Kurumlar Vergisi Kanunu’ nun 8. maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı olan iştirak kazançları menkul sermaye iradının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan 4842 sayılı kanunla GVK’ nın 94/6-b-iii maddesinde yapılan değişiklikle aynı kanunun 75/4. maddesinde yazılı menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden Gelir Vergisi Tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Örnek:Dar mükellefiyete tabi kurumun 2004 yılı indirim ve istisnalar öncesi kurum kazancı 200.000.000.000.-TL' dir. Bu kazancın 50.000.000.000.-TL' si iştirak kazancıdır. Bu kurumun vergilendirilmesi şöyle olacaktır:

- İndirim ve istisnalar öncesi kurum kazancı : 200.000.000.000,-TL
- İştirak kazancı : 50.000.000.000,-TL
-Kurumlar Vergisi Matrah : 150.000.000.000,-TL
- Kurumlar Vergisi (%33) : 49.500.000.000,-TL
- GVK 75/4 Menkul Sermaye İradı : 150.500.000.000,-TL

150.500.000.000.-TL tutarındaki menkul sermaye iradının tamamının ana merkeze aktarıldığını kabul edecek olursak bu tutar üzerinden GVK’ nın 94/6-b-iii maddesi uyarınca %10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

4842 sayılı kanun öncesi vergilendirme birinci bölüm II/4 kısmında açıklandığından bu bölümde tekrar yer verilmemiştir.

11- MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYANI (2004 YILI) :

11.1- Tam Mükellefiyette Menkul Sermaye İratlarının Beyanı:

11.1.1- Tutarı Ne Olursa Olsun Beyan Edilmeyecek Menkul Sermaye İratları:

Gelir Vergisi Kanunu’ nun geçici 55. maddesi hükmü uyarınca 01.01.1999 – 31.12.2004 tarihleri arasında elde edilen ve tevkif sureti ile vergilendirilmiş olan aşağıda yazılı menkul sermaye iratları için tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.;

a) Mevduat faizleri(Geçici 55, 75/7)
b) Özel Finans Kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları, (Geçici 55, 75/12)
c) Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar zarar ortaklığı belgesi karşılığında ödenen kar payları,
d) Repo gelirleri(Geçici 55, 75/14)
e) Menkul kıymetler yatırım fonlarına katılma belgeleri kar payları(Genel vergileme rejimi, indirim oranı uygulandıktan sonra kalan kar payının yarısı beyan edilecek ve indirimden sonra kalan tutar üzerinden kesilen vergi mahsup edilecektir.)
f) 07.10.2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratları, (75/15, 86/1-a)
g) Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 31.12.1998 ve öncesinde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançların dağıtılması halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar payları,
h) Kurum kazançlarının sermayeye ilavesi halinde gerçek kişilerce elde edilen kar payları,

11.1.2- Belirli Bir Tutarı Aşması Halinde Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları:

a)Beyan sınırını aşması halinde beyan edilecekler
1)Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları(75/1,2,3 86/1-c)
2)Her nevi tahvil ve hazine bonoları faizi ile TOKİ ve özelleştirme idaresince çıkarılan menkul kıymetlere sağlanan gelirler,

b) 750 Milyon TL’yi aşmaması halinde beyan edilmeyecek olan menkul sermaye iratları(86/1-d) (2005 yılı için 2004/5295 BKK ile 800 YTL)

1-Adi komandit şirketlerdeki komanditer ortağın kar payı(75/2)
2-Her nevi alacak faizleri(75/6)
3-Kıyı bankacılığından elde edilen faiz gelirleri(75/7)
4-Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışlarından elde edilen gelirler,
5-İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temlikinden elde edilen gelirler,
6-Her çeşit senet iskontolarından elde edilen gelirler,
7-Yurt dışından elde edilen menkul sermaye iratları

NOT:750 Milyon TL’lık had dar mükelleflere uygulanmayacaktır. 750 milyon liralık tutar bir istisna olmayıp, gelirin beyan edilip edilmeyeceğine yönelik tespitte dikkate alınacak bir haddir. Bu had yukarıda belirtilen gelirlerin her biri için ayrı ayrı uygulanmayacak olup, bu gelirlerin toplam tutarı dikkate alınacaktır. (2005 için 800 YTL)

11.1.3-İndirim Oranı Uygulanacak Menkul Sermaye İratları(76)
(İndirim oranı TL üzerinden elde edilen gelirlere uygulanır.)

1- Her nevi tahvil ve hazine bonoları faiz gelirleri, TOKİ ve özelleştirme idaresince çıkarılan menkul kıymetlere sağlanan gelirler,
2- Her nevi alacak faizleri
3- TL cinsinden elde edilen kıyı bankacılığı faiz gelirleri,
4- Menkul kıymet yatırım ortaklıklarından elde edilen kar payları,

11.2- Dar Mükellefiyette Menkul Sermaye İratlarının Beyanı:

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 86/2. maddesi hükmüne göre dar mükelleflerin vergiye tabi gelirleri, tamamı Türkiye’ de tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, diğer kazanç ve iratlardan ibaretse yıllık beyanname verilmeyecektir. Bu nedenle dar mükellefler sadece tevkif suretiyle vergilendirilmeyen menkul sermaye iradı gelirleri için bu iratların istisnaya tabi olmaması durumunda elde edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde münferit beyanname vereceklerdir.

Diğer yandan çalışma ve oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşamakta olan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar bakımından dar mükellef statüsünde vergilendirilmeleri, 210 Seri Nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde kabul edilmiş olduğundan bu vatandaşlarımız Türkiye’de elde ettikleri ve vergi kesintisine tabi tutulmuş menkul sermaye iratları için tutarı ne olursa olsun beyanname vermeyeceklerdir.







12- MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYANI İLE İLGİLİ ÖRNEKLER :

NOT: Aşağıdaki örneklerde 2004 yılı için indirim oranı %45, GVK’nın Geçici 59. maddesinde yer alan istisna tutarı 140 Milyar TL olarak alınmıştır.

Örnek 1 : Bay Ali DOĞAN’ ın 2004 yılı gelirleri ve bu gelirlerden yapılan tevkifatlar aşağıdaki gibidir.

Alacak Faizi : 3.000.000.000.-TL
Döviz Cinsinden Mevduat Faiz Geliri : 50.000.000.000.-TL
TL Mevduat Faiz Geliri : 60.000.000.000.-TL
Hazine Bonosu Faiz Geliri (2002 ihraçlı) : 180.000.000.000.-TL
Devlet Tahvili Faiz Geliri (2000 ihraçlı) : 30.000.000.000.-TL
Senet İskontosu Geliri : 1.000.000.000.-TL
Vadesi Gelmemiş Kupon Satış Geliri : 3.000.000.000.-TL
Off-Shore Faiz Geliri (TL) : 5.000.000.000.-TL
Off-Shore Faiz Geliri (Döviz) : 3.000.000.000.-TL
Menkul Kıymetler Yat.Fonu Kat.Bel.Kar Payı : 100.000.000.000.-TL
Repo Geliri : 50.000.000.000.-TL
Özel Finans Kurumları Kar Payı : 100.000.000.000.-TL
X A.Ş. Kar Payı : 26.000.000.000.-TL
(2002 yılı Normal Kazanç Kaynaklı)


Tevkifat Miktarları; Gelir Vergisi
-Döviz Mevduat Faiz Geliri : 5.000.000.000.-TL
-TL Mevduat Faizi : 6.000.000.000.-TL
-Menkul Kıy.Yat.Fon.K.B. : 10.000.000.000.-TL
-Repo Geliri : 5.000.000.000.-TL
-Özel Finans Kurumu Kar. Payı : 10.000.000.000.-TL
-X A.Ş. Kar Payı : 2.600.000.000.-TL

Bu verilere göre Bay Ali Doğan’ ın 2004 yılı gelir vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.
- Ali Doğan’ ın 2004 yılında elde etmiş olduğu Mevduat faizi (Döviz cinsinden olanlar dahil), Repo geliri, Özel finans kurumundan elde edilen kar payı ve Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgesi kar payı GVK’ nın geçici 55. maddesi kapsamında gelir vergisinden istisna olduğundan Ali Doğan, bu gelirleri için yıllık beyanname vermeyecek, diğer gelirleri için beyanname vermesi durumunda da söz konusu menkul sermaye iratlarını beyannameye dahil etmeyecektir.

- 2002 yılında ihraç edilen Hazine Bonolarından elde edilen faizler GVK’ nın Geçici 59.maddesinde yer alan 140.000.000.000.-TL’ lik istisna kapsamındadır. Buna göre Hazine Bonosu faiz gelirine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan (180.000.000.000 – (180.000.000.000 X % 45) =) 99.000.000.000.-TL, 2004 yılına ilişkin istisna tutarı olan 140.000.000.000.-TL’ nin altında kaldığından yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir.

- 2000 yılı ihraçlı devlet tahvili faiz geliri GVK’ nın Geçici 59.maddesi kapsamında değildir. Bu nedenle elde edilen faiz gelirine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan (30.000.000.000 – (30.000.000.000 X % 45 ) =) 16.500.000.000.-TL, GVK’ nın 86/1-c maddesindeki 14.000.000.000.-TL’ lik beyan sınırını geçtiğinden yıllık beyannameye dahil edilecektir. (Beyan sınırı 2005 için 15.000.-YTL’dir)

- (X) A.Ş.’ nin 2002 yılı normal kazançlarının dağıtılmasından elde edilen kar payının yarısı GVK’ nın 22/2.maddesi gereğince gelir vergisinden istisnadır. Geriye kalan (26.000.000.000 / 2 ) 13.000.000.000.-TL GVK’ nın 86/1-c maddesi kapsamında beyan sınırını geçmemekle birlikte (14.000.000.000.-TL’ yi) diğer gelirleri nedeniyle beyan sınırı geçildiği için beyannameye dahil edilecektir.

- Ali Doğan’ ın 2004 yılında elde etmiş olduğu; Alacak faizi, senet iskontosu geliri, vadesi gelmemiş kupon satış geliri ve off shore faiz gelirleri Türk Vergi Kanunları uyarınca vergi tevkifatına tabi tutulmadıklarından söz konusu kaynaklardan elde edilen gelirlerin toplamının GVK’ nın 86/1-d maddesi uyarınca 750.000.000.-TL’ yi geçmesi halinde yıllık beyannameye dahil edilmesi gerekmektedir. Söz konusu menkul sermaye iratlarının tutarları toplamının belirlenen haddi aşıp aşmadığının tespitinde indirim oranı uygulamasına tabi olanların indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarlarının dikkate alınması gerekmektedir.

Buna göre;

-Alacak Faizi : 1.650.000.000.-TL
(3.000.000.000 – (3.000.000.000 x % 45))
-Senet İskontosu Geliri : 1.000.000.000.-TL
-Vadesi Gelmemiş Kupon Sat.Gel : 3.000.000.000.-TL
-Off-Shore Faiz Geliri (TL) : 2.750.000.000.-TL
(5.000.000.000 – (5.000.000.000 x%45))
-Off-Shore Faiz Geliri (Döviz) : 3.000.000.000.-TL

TOPLAM : 11.400.000.000.-TL

Tevkifata tabi olmayan menkul sermaye iratlarının toplam tutarı beyan sınırı olan 750.000.000.-TL’ yi aştığından bu gelirlerin tamamı yıllık beyannameye dahil edilecektir. Bu durumda Bay Ali Doğan’ ın gelir vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

Menkul Sermaye İradı : 40.900.000.000.-TL

-Alacak faizi 1.650.000.000.-TL
-Senet İsk.Gel. 1.000.000.000.-TL
-Vadesi Gel.Kup.Sat. 3.000.000.000.-TL
-Off Shore Faiz Gel. 5.750.000.000.-TL
(TL ve Döviz Toplamı)
-Devlet Tah. Faizi 16.500.000.000.-TL
-X A.Ş. Kar Payı 13.000.000.000.-TL

-Gelir Vergisi Matrahı : 40.900.000.000.-TL
-Hesaplanan Gelir Vergisi : 11.915.000.000.-TL
-Mahsup : 2.600.000.000.-TL
-Kalan : 9.315.000.000.-TL
-Ödenecek Vergi : 9.315.000.000.-TL


Örnek 2 :

Bayan Elif Şahin’ in 2004 gelirleri aşağıdaki gibidir.

- X Ltd.Şti. Kar Payı (2001 yılı İstisna Kazançlı) : 45.000.000.000.-TL
- Y A.Ş. Kar Payı (1997 Yılı Kazancı Dağıtımı) : 30.000.000.000.-TL
- Z Ltd.Şti. Kar Payı (2002 normal kazanç Kay) : 20.000.000.000.-TL

Söz konusu kâr payları 2004 Mayıs ayında dağıtılmıştır. Buna göre dağıtımı yapan kurumlar bünyesinde yapılacak işlemler ile Bayan Elif Şahin’ in Gelir Vergisi karşısındaki durumu aşağıda açıklanmıştır.

Dağıtımı yapan kurumlardan,

- X Ltd. Şti. nin dağıttığı kazanç 2001 yılı istisna kökenli olduğundan Gelir Vergisi Kanununun Geçici 62’inci maddesine göre dağıtımda stopaj yapılmayacaktır.
- Y A.Ş. nin Kar Payı 1998 öncesine ait olduğundan Gelir Vergisi Kanununun Geçici 62’inci maddesine göre tevkifat yapılmayacaktır.
- Z Ltd. Şti. nin 2002 yılı normal kazancı dağıttığından dağıtımda tamamı üzerinden %10 tevkifat (vergi) hesaplayıp 20 Hazirana kadar beyan etmesi gerekmektedir.

Bayan Elif Şahin’ in yapması gerekenler şunlardır:

- Y A.Ş.nin dağıttığı kar payı 1998 öncesi kaynaklı olduğundan beyannameye dahil edilmeyecektir.

- X Ltd.Şti.nin dağıttığı kar payı 2001 yılı istisna kaynaklı kazanç olduğundan dolayı GVK Geçici 62. maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Buna göre;

Kar Payı : 45.000.000.000.-TL
Kar Payının (1/9’u) : 5.000.000.000.-TL
Toplam : 50.000.000.000.-TL
Beyanı gereken kar payı (GVK 62/3) : 25.000.000.000.-TL

Ancak beyanı gereken kar payının 1/5’i olan 5.000.000.000.-TL hesaplanan vergiden mahsup edilecektir.

- Z Ltd.Şti.nin dağıttığı 20 milyar TL kar payı 2002 yılında elde edilen normal kazançlardan kaynaklandığından GVK 22/2’ ye göre elde edilen kar payının yarısı olan 10 milyar toplamada dikkate alınacaktır.

Bu durumda Bayan Elif Şahin’ in beyanı gereken gelir toplamı X Ltd.Şti. Kar Payı ve Z Ltd.Şti. Kar Payı toplamı olan (25 milyar+10 milyar) 35 milyardır. 35 milyar beyan sınırı olan 14 milyardan büyük olduğu için her iki kar payı da beyan edilecektir.

Buna göre Bayan Elif Şahin’ in gelir vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

Gelir Vergisi Matrahı : 35.000.000.000.-TL
Hesaplanan Gelir Vergisi : 9.850.000.000.-TL
Mahsup : 7.000.000.000.-TL
(5.000.000.000 + 2.000.000.000)
Ödenecek Vergi : 2.850.000.000.-TL

Örnek 3:

Bayan Asuman Ay’ ın 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Tek işverenden alınan ücret : 100.000.000.000.-TL
-Alacak faizi : 2.000.000.000.-TL
-Hazine Bonosu Faiz Geliri : 220.000.000.000.-TL
(2003 ihraçlı)

Bayan Asuman Ay’ ın yukarıdaki gelirlerinden;

-Tek işverenden alınan ücret miktarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek ve toplamda dikkate alınmayacaktır. (GVK 86/1-b)
-Menkul sermaye iratlarında öncelikle indirim ve istisna uygulaması yapılacak kalan tutarlar toplamı 14.000.000.000.-TL’ yi geçerse hepsi beyan edilecek, geçmemesi halinde ise tevkifatlı olanlar beyan edilmeyecektir. (GVK 86/1-c) Öte yandan tevkifata tabi olmayan menkul sermaye iratlarının toplam tutarının 750.000.000.-TL’ yi aşması halinde bunların tamamı beyan edilecektir.(GVK 86/1-d)

Bu duruma göre;

-Alacak faizi : 1.100.000.000.-TL
( 2.000.000.000 - (2.000.000.000x%45)
-Hazine Bonosu : 3.000.000.000.-TL
Haz.Bon.Gel 260.000.000.000
İndirim Son.Kal. 143.000.000.000
İstisna 140.000.000.000
Kalan 3.000.000.000
Toplam : 4.100.000.000.-TL

Menkul sermaye iratları toplamı beyan sınırı olan 14 milyarı aşmadığından sadece tevkifatsız menkul sermaye iradı olan alacak faizi beyan edilecektir.

M.S. İradı (Alacak Faizi) : 1.100.000.000.-TL
Matrah : 1.100.000.000.-TL
Hesaplanan Vergi : 220.000.000.-TL
Ödenecek Vergi : 220.000.000.-TL

Örnek 4 :

Kırşehirde Basit Usule tabi ticari faaliyette (Ayakkabı tamircisi) bulunan Bay Ali Yılmaz’ ın 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

Basit Usulde Ticari Kazanç : 2.000.000.000.-TL
Vadesi Gelmemiş Tah.Kup.Sat.Gel. : 5.000.000.000.-TL
Yurtdışındaki bir şirketten kar payı : 1.000.000.000.-TL
Repo Geliri : 50.000.000.000.-TL
( 5.000.000.000.-TL gelir vergisi tevkifatı yapılmıştır.)
Devlet Tah.Faiz Gel.(2003 ihraç) : 150.000.000.000.-TL (TL cinsinden)

Bay Ali Yılmaz;

-Basit Usulde Ticari Kazanç sahibi olduğu için her halükarda beyanname verecek ve 2.000.000.000.-TL’lik ticari kazancını beyan edecektir.
-Repo geliri İndirim oranına tabi olmakla birlikte Gelir Vergisi kanununun Geçici 55’inci maddesine göre beyan dışı olduğundan toplamada dikkate alınmayacaktır.
-2002 ihraçlı devlet tahvilinde önce indirim uygulanacak sonra Gelir Vergisi kanununun Geçici 55’inci maddesindeki istisna uygulanacaktır. Buna göre;

Tahvil Faiz Geliri : 150.000.000.000.-TL
İndirim : 67.500.000.000.-TL
Kalan : 82.500.000.000.-TL
İstisna : 140.000.000.000.-TL
Kalan : ---

Kalan tutar olmadığından toplamada dikkate alınmayacak ve beyan edilmeyecektir.

- Tevkifatsız olan diğer menkul sermaye iratları toplanacak toplam tutar 750.000.000.-TL tutarındaki beyan sınırını geçerse tamamı beyan edilecektir. Buna göre;

-Kupon Satış geliri : 5.000.000.000.-TL
-Yurtdışı Şirket kar payı : 1.000.000.000.-TL
Toplam : 6.000.000.000.-TL

Bu durumda üzerinden tevkifat yapılmayan kupon satış geliri, yurtdışı şirket kar payı beyan edilecektir.

-Basit Usulde Ticari Kazanç : 2.000.000.000.-TL
-M.S.İradı : 6.000.000.000.-TL
(Kupon Sat.Gel.+Yurtdışı Kar Payı)
Matrah : 8.000.000.000.-TL
Hesaplanan Vergi : 1.700.000.000.-TL
Ödenecek Vergi : 1.700.000.000.-TL

Örnek 5 :

Bayan Ece Aksoy’ un 2004 yılı gelirleri ve bu gelirlerden yapılan tevkifatlar aşağıdaki gibidir.

-Repo geliri : 50.000.000.000.-TL
-Mevduat Faizi : 150.000.000.000.-TL
-İMKB’ ye Kay. Hisse Senedi Satış Geliri (Safi) : 150.000.000.000.-TL
(5/5/2003 alınıp 25/10/2003 satılan)
-2003 ihraçlı Hazine Bon.Faiz Gel.(Döviz) : 100.000.000.000.-TL
-Yat. Fonu Kat. Belgesi Kar Payı : 100.000.000.000.-TL

-Tevkifatlar; Tevkifat Tutarı
Repo Geliri 10.000.000.000.-TL
Mevduat Faizi 15.000.000.000.-TL
Yat.Fon.Kat.Bel. 10.000.000.000.-TL

Bayan Ece Aksoy’ un yukarıdaki gelirlerinden;

-Repo geliri, mevduat faizi ve yatırım fonu katılma belgesi kar payı Gelir Vergisi Kanunun Geçici 55’inci maddesine göre beyan dışı olduğundan toplamda dikkate alınmayacaktır.

-Hisse senedi satış geliri değer artış kazancı olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına kayıtlı hisse senedi olduğundan ve 3 aydan fazla elde tutulduğundan beyan dışıdır.

- 2003 ihraçlı Hazine Bonosu faiz geliri döviz cinsinden olduğundan indirime tabi değildir. Ancak GVK geçici 59. maddeye göre istisna tutarı olan 140.000.000.000.-TL’ nin altında olduğundan beyan dışıdır.

Bu durumda Bayan Ece Aksoy beyanname vermeyecektir. Tevkif yoluyla ödenen vergiler nihai vergiler olacaktır.

2004 Beyan Sınırı: 2004 yılı HB ve DT gelirlerine uygulanacak enflasyon indirimi: Gelir Vergisi Yasası’na göre, Yeniden değerleme oranı, HB ve DT ihalelerinde oluşan ortalama bileşik faiz oranına bölünüyor.Yeniden değerleme oranı: yüzde 11,2. HB ve DT ortalama bileşik faizi ise yüzde 25,59. Maliye bunu yüzde 25,6 olarak esas alıyor. Bu durumda oran 11,2 / 25,6= 43,75 çıkıyor. Bulunan 43,8 oranına göre hesaplama yapıldığında da, beyan sınırı 303 milyar 390 milyon 195 bin 729 TL çıkıyor.

- 2005 yılı kár payı ya da temettü gelirinin, 1/2’si gelir vergisine tabi olmayacak. Kalan kısım 15 bin YTL’yi aşmıyorsa beyan edilmeyecek. Hesaplanan vergiden, toplam kár payı ve temettü üzerinden kesilen yüzde 10 stopaj mahsup edilecek, kalan kısım ödenecek.
- Hazine Bonosu (HB) ve Devlet Tahvillerinin (DT) faiz gelirlerine, önce enflasyon indirimi uygulanacak. İndirim sonrası kalan tutarın da 174 bin 033 lira 88 kuruşu (174 milyar 033 milyon 882 bin TL’si), gelir vergisinden müstesna olacak. Bu avantajdan, aile bireyleri ayrı ayrı yararlanabilecekler.
- Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri de HB ve DT faiz gelirlerine tanınan vergi istisnasından yararlanabilecek.

VIII-DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR

1-Gelire giren diğer kazanç ve iratlar:

Madde 80- (4783 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişen madde, Yürürlük: 1.1.2003 tarihinden geçerli olmak üzere 9.1.2003) Aşağıda yazılı olup geçen bölümlerin dışında kalan kazanç ve iratlar bu bölümdeki hükümlere göre vergiye tabi gelire dahildir:

1. Değer artışı kazançları,

2. Arızi kazançlar.

1.1-DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI :

Değer artış kazançları Gelir Vergisi Kanununun 4783 sayılı kanunun 4. maddesiyle yeniden düzenlenerek 01/01/2003 ten itibaren yürürlüğe giren mükerrer 80. maddesinde 6 bent halinde sayılmıştır. Dolayısıyla sadece bu 6 bentte sayılan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazanç ve iratlar değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir.

Söz konusu madde de sayılan değer artış kazançları aşağıdaki gibidir;

1- İvazsız olarak iktisap edilenler, Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri ile tam mükellef kurumlara ait olan ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar (Üç aylık süreyi bir yıla kadar çıkartmaya veya tekrar kanuni süreye kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.)

2- 70’ inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

3- Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

4- Ortaklık haklarının veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

5- Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

6- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70’ inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.).

İktisap tarihinden itibaren dört yıl geçtikten sonra elden çıkartılan gayrimenkuller vergi dışı bırakılmıştır.

Bent hükmünde sayılan gayrimenkullerin alım satım işinin süreklilik arz etmesi durumunda bu faaliyetin ticari kazanç hükümlerine göre değerlendirileceği tabidir.

Dört yıllık sürenin hesabında takvim günü esas alınır. Örneğin 01.11.2003 tarihinde alınan bir gayrimenkul 02.11.2007 tarihinde elden çıkartıldığında dört yıllık süre dolmuş olmaktadır. Dolayısıyla vergileme de yapılmayacaktır. Burada sürenin hesabında Vergi usul Kanununun sürelerin hesabı ile ilgili 18. maddesi uygulanamaz. Yani dört yıllık süre bitiminin resmi tatile rastlaması durumu süre uzatımına yol açmayacaktır.

Değer artış kazançları bir bedel ödenmek suretiyle edilen ( ivazlı iktisap) bazı mal ve hakların elden çıkarılması sonucu oluşan kazançların vergilendirilmesi için düzenlenmiş bir gelir grubudur. Değer artış kazancının söz konusu olabilmesi için öncelikle elden çıkarılan mal veya hakkın kanunda zikredilmiş olması gerekir. Diğer bir koşul ise elden çıkarılan mal veya hakkın muhakkak surette bir bedel karşılığı (ivazlı) edinilmiş olması gerekir. Bu şartlar çerçevesinde gerçekleştirilen bir işlem neticesinde bir kazanç doğması halinde bu kazanç değer artış kazancı olarak vergilemeye tabi tutulacaktır.

Ancak mal veya hakkın alım satımının devamlı surette ve ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılması halinde bu alım satım ticari faaliyet kapsamına gireceğinden vergilemede ticari kazanca ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bu bakımdan değer artış kazancı olarak sayılan kazançların ticari kazanç hükümlerine tabi olmayacak nitelikte yapılması gerekmektedir.

Örnek:Yıldız A.Ş.’ ye ait bir hisse senedi 05/08/2004 tarihinde ivazlı bir şekilde edinilmiş. (İMKB’ de işlem gören) Buna göre,

Elden Çıkarılma Tarihi Kazancın Vergiye Tabi Olup Olmadığı
15/10/2004 Vergiye Tabi
05/11/2004 Vergiye Tabi
06/11/2004 Vergiye Tabi Değil

Örnek:Ahmet YILDIZ 05/04/2004 tarihinde (X) A.Ş. ye ait hisse senetlerinden 5.000 adet satın almıştır. (X) A.Ş. 06/06/2004 tarihinde tamamı sermaye yedeklerinden karşılanmak üzere sermayesini %40 oranında artırmıştır. Bu durumda Ahmet YILDIZ’ ın almış olduğu 2.000 adet hisse senedinin iktisap tarihi 05/04/2004 tarihi olacaktır.

- Arsa Karşılığı Kat Alma İşlemlerinde Durum

Arsa karşılığı bağımsız mülkiyete konu daire vs. alanlarda da inşaatın tamamlanıp yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarih iktisap tarihi olarak kabul edilmelidir. Ancak daire karşılığı arsa teslimlerinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi arsanın müteahhide teslimi, diğeri de teslim edilen arsa karşılığında edinilen daire vs. bağımsız mülkiyete konu kıymettir. Burada arsanın teslimi de mükerrer 80. maddenin 6. bendinde sayılan koşulları taşıması kaydıyla değer artış kazancı olarak vergiye tabi olacaktır. Dolayısıyla arsanın iktisabının ivazlı olması ve iktisap tarihinden itibaren 4 yıl içerisinde elden çıkartılması halinde arsa teslimi de değer artış kazancı kapsamında vergilendirilecektir. Bu durumda arsanın elden çıkarma bedeli olarak arsanın teslim tarihindeki emsal bedeli değil, arsa karşılığında teslim alınan mal veya hakkın iktisap tarihindeki emsal bedeli esas alınır.

3- Müşterek Hükümler

3.1- Elden Çıkarma Kavramı

Gelir Vergisi Kanununun 4783 sayılı kanunun 4. maddesiyle yeniden düzenlenerek 01/01/2003 ten itibaren yürürlüğe giren mükerrer 80. maddesinde 6 bent halinde sayılan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazanç ve iratlar değer artış kazancı olarak sayılmıştır. G.V.K’ nın mükerrer 80. maddesinin son bendine göre ‘’elden çıkarma’’ deyimi, bu madde de açıklanan mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir.

Buna göre mükerrer 80. maddeye göre vergi konusuna girecek kazancın doğumu bu madde de sayılan mal ve hakların ivazlı olarak elden çıkartılmasına bağlanmıştır. İvazsız devir veya temlik gelir vergisinin konusu dışında tutulmuştur.

Veraset suretiyle intikalde, mal ve hakkın ölüm tarihine kadar kazanmış olduğu değer fazlasının hesaplanması ve ölene ait kazanç unsuru sayılarak, varislerin muhatap alınması suretiyle vergileme yapılması yoluna gidilemez. İntikal eden servet unsurlarının varislerde gelir sayılması da söz konusu değildir. Bunun gibi hibe suretiyle vaki intikallerde de hibeyi yapanda elden çıkarma esasında vergileme yapılmaz.(21)

3.2- Değer Artış Kazancının Tespitinde Endeksleme Uygulaması

Değer artış kazancına konu mal ve hakların elden çıkartılmasından doğan değer artış kazançlarının vergilendirmesinde maliyet bedeli artırımı uygulanacaktır. Buna göre elden çıkartılan mal ve hakların maliyet (İktisap) bedelleri, elden çıkartılan ay hariç olmak üzere Devlet istatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılır.

Değer artış kazançları ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı mükerrer 81. madde 4783 sayılı kanunun 6’ ncı maddesiyle yeniden düzenlenerek 01.01.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bundan öncesinde yürürlükte olan GVK’ nın geçici 56. maddesinde menkul kıymetlerin elden çıkartılması halinde elde edilen toplam gelire Gelir Vergisi kanununun 76. maddesindeki indirim oranı uygulanabilmesi imkanı da getirilmişti. Ancak bu düzenlemeye 4783 sayılı kanunla düzenlenen Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 81. maddesinde yer verilmemiştir. Dolayısıyla menkul kıymetlerin elden çıkartılmasında elde edilen safi değer artışının tespitinde sadece endeksleme uygulaması yapılabilecektir.

3.3- Değer artış Kazançlarında İstisna

Gelir Vergisi Kanununun 4783 sayılı kanununun 4. maddesiyle yeniden düzenlenerek 01.01.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren mükerrer 80. maddesine göre bir takvim yılı içinde elde edilen değer artış kazancının 2004 yılı için 12 milyarlık kısmı gelir vergisinden müstesna tutulmuştur. Buna göre safi kazanç 12 milyarı aşmadığı takdirde hiç beyan edilmeyecektir. Aşması halinde ise gelirin tamamı beyan edilecek ancak sadece 12 milyarlık sınırı aşan kısım vergiye tabi tutulacaktır.

Anılan madde de değer artış kazançları altı bent halinde sayılmıştır. Buna göre her bentte sayılan değer artış kazancı için 12 milyarlık istisna ayrı ayrı uygulanmayacak, söz konusu istisna değer artış kazançlarının toplamına uygulanacaktır.

4- Safi Değer Artışı

Değer artış kazancında vergilendirilecek kazanca safi değer artışı denmektedir. Gelir Vergisi Kanununun Safi değer artışı başlıklı mükerrer 81. maddesine göre değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacaktır.

Yine aynı madde hükmüne göre hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı ise Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunacaktır. Maliyet bedellerinin mükellefçe tespit edilememesi durumunda ise maliyet bedeli yerine; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel esas alınacaktır.

Yukarda ana hatlarıyla açıklanan esasların kazanç unsurlarına göre özellik arz eden durumları vardır. Bunlara aşağıda yer verilmiştir.

5- Zararın Kendi İçinde Mahsubu

Gelir Vergisi Kanununun 31.12.2002 tarihi itibariyle yürürlükten kalkan geçici 56. maddesinin F-4 bölümünde yer alan hükme göre aynı yıl içinde birden fazla menkul kıymetin alınıp satılması durumunda bunların kazancı birlikte hesaplanmaktadır. Buna göre aynı yıl içinde birden fazla hisse senedi veya menkul kıymet alım satımı durumunda birinden doğan zarar diğerinin karından mahsup edilebilmekteydi. Gelir Vergisi Kanununda 4783 sayılı kanunun 4. maddesiyle getirilen yeni düzenleme ile geçici 56. madde yerine 01/01/2003 ten itibaren GVK’ nın 80, mükerrer 80, 81, mükerrer 81 ve 82. maddeleri yeniden düzenlenerek uygulamaya konmuştur. Uygulamaya konan bu yeni düzenlemelerin yol açtığı tereddütlü noktaları açıklamak üzere Gelirler Genel Müdürlüğünce 21.01.2003 tarihinde yayınlanan basın bülteninde;

Bir yıl içinde birden fazla menkul kıymet alım satım işlemi yapılması halinde bu işlemlerden elde edilen kar veya zarar tutarları birlikte değerlendirileceği, dolayısıyla işlemin aynı yıl içinde yapılması koşuluyla bir işlem nedeniyle doğan zararın diğer işlemler dolayısıyla elde edilen kardan mahsup edilmesi mümkün bulunduğu, 01.01.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenlemede gerek değiştirilmeden önceki 82.madde de gerekse geçici 56. madde de yer alan menkul kıymet alım satımında zarar mahsubuna yönelik hükme yer verilmemesinin uygulamada bir değişiklik yaratmadığı,

Ancak diğer kazanç ve irat grupları içerisinde doğacak zararların diğer gelir kaynaklarından doğacak kârlara mahsubunun GVK’ nın 88. maddesi hükmü uyarınca mümkün olmadığı hususları açıklanmıştır.

Buna göre hisse senedi ve diğer menkul kıymet alım satımlarında diğer kazanç ve iratlarda mümkün olmayan zarar mahsubu yapılabilecektir.

Ancak hisse senetlerinde zarar mahsubu yapılabilmesi için, zarara konu edilen menkul kıymetin iktisap tarihinden itibaren Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören hisse senetlerinde 3 ay, tam mükellefiyete tabi kurumlara ait olan diğer hisse senetlerinde ise bir yıl içerisinde satılması gerekmektedir. Yani satış işleminin değer artış kazancı olarak vergileye tabi olacak şekilde yapılması halinde zarar mahsubu söz konusu olacaktır. (G.V.K. 232 No.lu tebliğ)

Örnek:Bay A’ nın 2004 yılında alım satımını yaptığı hisse senetlerinden elde ettiği kar ve zararlar aşağıdaki gibidir. (Hisse senetlerinin İMKB’ de işlem gördüğü, ivazlı elde edildiği ve üç ay içerisinde elden çıkartıldığı varsayılmıştır)

Tarih Hisse Senedi Satışından Sağlanan Kâr/Zarar

31.01.2004 5.000.000.000 Kâr
20.05.2004 (4.000.000.000) Zarar
30.06.2004 8.000.000.000 Kâr
15.10.2004 (2.000.000.000) Zarar
05.12.2004 7.000.000.000 Kâr

Örnekte görüleceği üzere Bay (A) 2004 yılında alım satımını yaptığı hisse senetlerinin bir kısmından kâr bir kısmından da zarar etmiştir. Başta belirtildiği üzere alım satım işlemlerinin tümü değer artış kazancına konu olacak türdendir. Bu durumda Hisse senedi alım satım işlemlerinde kendi içinde zarar mahsubu yapılabilecektir. Yani tüm alım satımlar toplanarak tek bir işlemmiş gibi vergilemeye konu edilecektir. Buna göre hisse senedi satışından elde edilen kâr 20.000.000.000.-TL, zarar ise 6.000.000.000.- TL’ dir. Bu durumda Bay A’ nın hisse senedi alım satımından kaynaklanan kazancı (20.000.000.000 – 6.000.000.000=) 14.000.000.000.-TL olacaktır.

Yukarıdaki bölümlerde açıklandığı üzere 2004 yılında elde edilen değer artış kazançlarının 12.000.000.000.-TL’ lik kısmı vergi dışı bırakıldığından Bay A’ nın 14.000.000.000.-TL’ lik kazancının (14.000.000.000 – 12.000.000.000=) 2.000.000.000.-TL’ lik kısmı vergilendirilecektir.

6- 26.07.2001 Tarihinden Sonra İhraç Edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından Elde Edilen Gelirlerde İstisna Uygulaması

Gelir Vergisi Kanununun 4710 sayılı kanunun 1’ inci maddesiyle eklenen geçici 59. madde hükmü ile 31.12.2006 tarihine kadar, 26.07.2001 – 31.12.2004 (5035 sayılı kanunla değişen ibare) tarihleri arasında ihraç edilen devlet tahvilleri ve hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkartılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 ve izleyen yıllarda bu tutarın veya artırılmış tutarın, her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması yoluyla bulunacak tutar gelir vergisinden müstesna tutulmuştur. 2003 yılı için devlet tahvilleri ve hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkartılmasından sağlanan kazançlarda istisna tutarı 121.794.000.000.-TL’ dir. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir. Bu tarihten önce ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar ise bu istisnadan yararlanamayacaktır.

26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonolarının elden çıkartılmasından doğan kazançlar için Gelir Vergisi kanununun mükerrer 80. maddesinde yer alan 10 milyarlık istisnadan ayrıca yararlanılamayacaktır. Söz konusu tarihten önce ihraç edilmiş devlet tahvili ve hazine bonolarıyla diğer menkul kıymetlerin elden çıkartılmasından doğan kazançlar içinse mükerrer 80. madde de yazılı istisnadan yararlanılabilecektir.

İstisna yalnızca gerçek kişilerin elde ettiği kazançlar için geçerli olup, gelirlerin ticari işletmelere ait olması halinde bu istisna uygulanmayacaktır.

Ayrıca söz konusu istisna, faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar için ise maliyet bedeli endekslenmesi uygulandıktan sonra (01.01.2003 tarihinden itibaren değer artış kazançların da indirim oranı uygulaması yapılmayacak olup, bu gelirler için sadece endeksleme uygulaması yapılabilecektir.) bulunan tutara uygulanacaktır.

İstisna ile ilgili bir diğer önemli husus da bu istisnanın söz konusu kağıtlardan elde edilen faiz gelirleri ile bu kağıtların elden çıkartılmasından doğan kazançların toplamına uygulanabileceğidir. Buna göre bir gerçek kişinin hem faiz hem de elden çıkarma dolayısıyla elde ettiği değer artış kazancının bulunması ve elde edilen gelirlerin toplamının istisna tutarını aşması durumunda istisnanın hangi kazanca uygulanacağı mükellef tarafından serbestçe belirlenebilecektir.

7- Dar Mükellefiyette Kur Farklarına Tekabül eden Kazanç

Dar mükelleflerin (Kurumlar dahil) yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artışı kazançlarının hesabında kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye’de elde edecekleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet ve iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkartılmasından doğan değer artışı kazançlarından ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.

ÖRNEK :Dar mükellef (A) Şubat 2004’te yabancı sermaye mevzuatı çerçevesinde gerekli mercilerden izin alarak Türkiye’ye 100.000 Euro getirmiş ve bu parayla (X) A.Ş.’den hisse senedi almıştır. Hisse senetlerinin alındığı tarihte T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru 1.600.000 TL’dir. Dar mükellef (A) bu hisse senetlerini 30.06.2003 tarihinde 180 milyar liraya satmıştır. Bu tarihte T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun 1.680.000 TL olduğunu varsayarak dar mükellef (A)’nın değer artış kazancını hesaplayalım.

-Satış Bedeli : 180.000.000.000,-TL
-Alış Bedeli : 160.000.000.000,-TL
(100.000 x 1.600.000) :
-Değer Artışı : 20.000.000.000,-TL
-Menkul kıymetin alındığı tarihteki kura göre değeri : 160.000.000.000,-TL
(100.000 x 1.600.000) :
-Menkul kıymetin satıldığı tarihteki kura göre değeri : 168.000.000.000,-TL
(100.000 x 1.680.000) :
-Satış ve alış tarihleri arasındaki döviz cinsinden
alış bedeli farkı : 8.000.000.000,-TL
-Değer artış kazancı : 12.000.000.000,-TL

(A)’nın değer artış kazancı 12 milyar liradır. 2004 yılı için 12 milyar lirayı aşan kısım vergiye tabi tutulacağından (A)’nın vergiye tabi kazancı bulunmamaktadır. (12.000.000.000 – 12.000.000.000=)0

8- Vergilendirilmeyecek Değer Artış Kazançları

Gelir Vergisi Kanunun 4783 sayılı kanunun 5. maddesiyle değiştirilerek 01.01.2003 ten itibaren uygulamaya konan 81. maddesinde vergilendirilmeyecek değer artış kazançları açıklanmıştır.

- Ferdi Bir İşletmenin Sahibinin Ölümü Halinde Kanuni Mirasçılar Tarafından Faaliyete Devam Edilmesi :

- Kazancını Bilanço Esasına Göre Tespit Eden Ferdi Bir İşletmenin Bir Sermaye Şirketine Devir olunması

- Kolektif ve Adi Komandit Şirketlerin Sermaye Şirketine Dönüşmesi

1.2-ARIZİ KAZANÇLAR

Gelir Vergisi Kanunu’ nun 82. maddesi, GVK’ nın 2. maddesinde sayılan 7. gelir unsuru olan diğer kazanç ve iratların ikincisi olan arızi kazançları düzenlemiştir. Bu düzenleme, devamlı bir kaynağa bağlı olmayan, arızi veya tesadüfi doğan kazançları vergilendirmek amacıyla yapılmıştır. Ancak burada arızi kazanç olarak GVK’ nın 82. maddesinde 6 bent halinde sayılan gelirlerin vergilendirilmesi söz konusudur. Bu bentlerde yer almayan gelirlerin arızi kazanç olarak vergilendirilmesi mümkün değildir.

4783 sayılı Kanun ile GVK’ nın 82. maddesinde yapılan düzenlemelerde, bir takvim yılında (1),(2),(3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan arızi kazançlar(henüz başlamamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının on milyar liralık kısmının gelir vergisinden istisna olduğu belirtilerek, maddede sayılan arızi kazançlarının tamamı için yıllık on milyar liralık tutar vergi dışında tutulmuştur.

2004 yılında elde edilen arızi kazançların vergilendirilmesi ile ilgili hükümler aşağıda bentler halinde açıklanacaktır.

1.2.1-Arızi Olarak Ticari Muamelelerin İcrasından veya Bu Nitelikteki Muamelelere Tavassuttan Elde Edilen Kazançlar(GVK Mad. 82/1)

Örneğin, tesadüfen bir şahsın alıcı ve satıcı arasına girerek, bir malın alım satımına aracılık yaparak bu hizmetinin karşılığı olarak aldığı para arızi kazanç niteliğindedir. Yine ticaretle uğraşmayan bir kişinin karlı bir iş olacağını düşünerek tamire veya bakıma muhtaç bir aracı alıp, tamir ve bakımını yaptıktan sonra satıp bir kar elde etmesi, şahsın bu karı arızi kazanç niteliğindedir.

Bu bende göre bir kazancın arızi kazanç olarak vergilendirilmesi için, elde edilen kazancın 12.000.000.000.-TL’ yi aşması gerekir. Kazanç 12.000.000.000.-TL’ yi aşmıyorsa vergilendirme söz konusu olmayacaktır. Elde edilen kazancında 12.000.000.000.-TL’ yi aşan kısmı vergilendirilecektir. GVK’ nın 82. maddesinde sayılmış olup istisnaya tabi diğer neviden arızi kazançlarında bulunması halinde, istisna, toplam kazanca uygulanacaktır.

Örnek:Bay A eski bir otomobili tamir edip satmak amacıyla 12.500.000.000.-TL’ ye satın almış, söz konusu otomobili 25.09.2004 tarihinde 30.000.000.000.-TL’ ye satmıştır. Otomobilin tamir ve diğer masrafları için 4.500.000.000.-TL harcama yapmıştır. Bay A’ nın durumunu inceleyelim:

Satış bedeli 30.000.000.000.-TL
Alış bedeli 12.500.000.000.-TL
Toplam giderler 4.500.000.000.-TL
Elde edilen kazanç 13.000.000.000.-TL
İstisna tutarı 12.000.000.000.-TL
Vergiye tabi kazanç 1.000.000.000.-TL

Bay A yaptığı gider ve istisna tutarını düştükten sonra kalan 1.000.000.000.- TL’ yi beyan edecektir.

Örnek:Bay A ucuz bulduğu bir kamyoneti 15.03.2004 tarihinde 11.000.000.000.-TL’ ye satın almış bir süre kullandıktan sonra 20.05.2004 tarihinde 24.500.000.000.-TL’ ye satmıştır. Bay (A) bu geliri için beyanname verecek midir?

Bay (A)’ nın durumunu inceleyelim:

Satış bedeli 24.500.000.000.-TL
Alış bedeli 11.000.000.000.-TL
Elde edilen kazanç 13.500.000.000.-TL
İstisna tutar 12.000.000.000.-TL
Vergiye tabi kazanç 1.500.000.000.-TL

Bay A elde ettiği kazançtan istisna tutarı düştükten sonra kalan tutar olan 1.500.000.000.-TL’ yi beyan edecektir.

1.2.2-Ticari veya Zirai Bir İşletmenin Faaliyeti ile Serbest Meslek Faaliyetinin Durdurulması veya Terk Edilmesi,Henüz Başlamamış Olan Böyle Bir Faaliyete Hiç Girişilmemesi,İhale,Artırma ve Eksiltmelere İştirak Edilmemesi Karşılığında Elde Edilen Hasılat(GVK Mad. 82/2)

Örnek:X firması temel gıda maddeleri toptan ticareti yapmaktadır. Aynı bölgede temel gıda maddeleri toptan ticaretiyle uğraşan Bay A da bulunmaktadır. X firması Bay A’ yı arayarak bu faaliyetini durdurması karşılığında 35.000.000.000.-TL ödeyebileceklerini belirtmişlerdir. Bay A teklifi kabul edip faaliyetini durdurmuştur. Faaliyetini durdurmak için 7.500.000.000.-TL gider yapmıştır.

Bay A’ nın durumunu inceleyelim:

X firmasından elde ettiği tutar : 35.000.000.000.-TL
Toplam giderler : 7.500.000.000.-TL
Elde edilen kazanç : 27.500.000.000.-TL
İstisna tutar : 12.000.000.000.-TL
Vergiye tabi kazanç : 15.500.000.000.-TL

Bay (A) yaptığı giderleri ve istisnayı düştükten sonra kalan 15.500.000.000.-TL’ yi beyan edecektir.

1.2.3-Gayrimenkullerin Tahliyesi veya Kiracılık Hakkının Devri Karşılığında Alınan Tazminatlar ile Peştamallıklar (Kiracıya Ait Tesisat ve Malların Tahliye ve Devri Sırasında Kiralayan veya Yeni Kiracıya Devrinden Doğan Kazançlar Dahil) (GVK Mad. 82/3)

1.2.4- Arızi Olarak Yapılan Serbest Meslek Faaliyetleri Dolayısıyla Tahsil Edilen Hasılat (GVK Mad. 82/4)

Örneğin, Üniversitede profesör bir doktorun, üniversiteden aldığı gelir ücret, Doktorun muayenehane açıp burada hasta muayenehane ederek elde ettiği gelir serbest meslek kazancı, muayenehane açmadan ara sıra hasta muayene etmesi karşılığında elde ettiği kazanç ise arızi kazançtır.

Örnek :Bay (A) doktor olduğu hastaneden emekli olmuş özel muayenehanesi de bulunmamaktadır. Bay (A) Temmuz (2004) tarihinde eski bir hastasının ricası üzerine ameliyata girmiş ve bunun karşılığında 20.000.000.000.-TL bir ücret almıştır. Bay A bu ücretten ameliyatta yardımcı olan asistana 3.000.000.000.-TL, hemşirelere de 2.000.000.000.-TL vermiş, 1.500.000.000.-TL de malzemeye ödeme de bulunmuştur. vermiştir. Bay A aldığı bu ücreti beyan edecek midir?

Bay (A)’ nın durumunu inceleyelim:

Elde edilen kazanç 20.000.000.000.-TL
Toplam gider 6.500.000.000.-TL
Kalan tutar 13.500.000.000.-TL
İstisna tutar 12.000.000.000.-TL
Vergiye tabi kazanç 1.500.000.000.-TL

Bay (A)’ nın aldığı bu ücret arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyeti sonucu elde edildiğinden arızi kazanç olarak vergilendirilecektir.

1.2.5- Gerçek Usulde Vergiye Tabi Mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak Sonradan Elde Ettikleri kazançlar (GVK Mad. 82/5)

Örnek :Ticaretle uğraşan Bay (A)’ nın (X) firmasıyla ticari ilişkisi vardır. Bay (A) (X) firmasına vadeli olarak 60.000.000.000.- TL’ lik mal satışı yapmıştır. (X) firması aldığı malların 25.000.000.000.-TL’ lik kısmını ödememiştir. Bay (A) bu alacağının tamamı için şüpheli alacak karşılığı ayırıp, (X) firmasına da dava açmıştır. Dava sonuçlanmadan Bay (A) ticari faaliyetine son vermiştir. Dava sonuçlanmış (X) firması Bay (A)’ya kalan borcu olan 25.000.000.000.- TL ‘yi ödemiştir. Bay (A) yaptığı bu tahsilatı gelir olarak beyan edecek midir?

Bay (A)’nin durumunu inceleyelim.

Bay (A) ticari faaliyeti sona erdikten sonra tahsil ettiği 25.000.000.000.-TL’ yi ilgili yılda şüpheli alacak karşılığı olarak kayıtlarına intikal ettirdiği için, 25.000.000.000.-TL’ yi tahsil ettiği yıl arızi kazanç olarak beyan edecektir.

1.2.6- Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile Yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaştırma işlerinde elde ettikleri kazançlar

Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı ülkeler arasında arızi olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri kazançlardan, hava ve deniz taşımacılığında; yolcu veya yükün Türkiye sınırları içindeki limandan alınması, kara taşımacılığında ise yolcu veya yükün Türkiye sınırları içinde bir yerden alınması veya taşıta yüklenmesi durumunda Türkiye’de elde edilmiş sayılan hasılat arızi kazanç olarak vergilendirilecektir.Bu şekilde elde edilen arızi kazançların özel beyanname ile beyan edilmesi gerekir.

Bu bent kapsamında elde edilen kazançların safi tutarının tespitinde GVK’ nın 45. maddesine atıfta bulunulmaktadır. GVK’ nın 45. maddesinde ise ”Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaştırma işlerinde elde ettikleri kazançlar Kurumlar vergisine tabi yabancı ulaştırma kurumlarının kazançlarının tayinine ait esaslara göre tespit olunur.” hükmü yer almaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’ nun 18. maddesi uyarınca yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancı, 19’ uncu maddeye göre tespit edilecek hasılata ortalama emsal nispetinin uygulanması suretiyle hesaplanmaktadır.

Buna göre dar mükellef gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında arızi olarak yapacakları ulaştırma işlerinde safi kazanç (matrah), elde edilen hasılata Maliye Bakanlığınca belirlenecek ortalama emsal nispetinin uygulanması ile bulunacaktır. Bu nedenle safi kazancın tespitinde ayrıca yapılan giderlerinde indirilmesi mümkün değildir.

Bu bent kapsamında elde edilen kazançlarda herhangi bir istisna söz konusu değildir. Elde edilen kazancın tamamı vergiye tabidir.

2-DİĞER KAZANÇ VE İRATLARIN BEYANI

Diğer kazanç ve iratların beyanı tam mükellefiyette ve dar mükellefiyette farklılık arz etmektedir.

2.1- Tam Mükellefiyette Diğer Kazanç ve İratların Beyanı:

Diğer kazanç ve iratlar, beyana tabi gelir söz konusu olduğunda yıllık beyanname ile beyan edilmesi gereken gelir unsurlarındandır. Aşağıda tam mükellef gerçek kişilerce 2004 yılında elde edilen diğer kazanç ve iratların beyan durumu açıklanmıştır.

2.1.1-Beyanname Verilmeyecek Haller:

- Yıllık toplam kazanç tutarı istisna haddi olan 12.000.000.000,-TL’nin altında kalan değer artış kazançları nedeniyle beyanname verilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle yıllık beyanname verilmesi halinde de söz konusu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir.

- GVK’nın 82’inci maddesinin 5’inci bendinde sayılan kazançlar ile 2’inci bendinde sayılan kazançlardan henüz başlanmamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç yıllık toplam kazanç tutarı istisna haddi olan 12.000.000.000,-TL’nin altında kalan arızi kazançlar nedeniyle beyanname verilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle yıllık beyanname verilmesi halinde de söz konusu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir.

-26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvilleri ve hazine bonolarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlara münhasır olmak üzere; söz konusu gelirlerin 2003 yılı için 121.794.000.000,-TL tutarındaki kısmı gelir vergisinden istisna tutulmuştur.2004 yılı için istisna edilecek tutar açıklanmadığı için yukarıdaki örneklerimizde 2004 yılı istisna tutarı 140.000.000.000.-TL olarak alınmıştır. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi, diğer gelirler nedeniyle verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir. Ancak söz konusu istisnanın belirtilen kağıtlardan elde edilen faiz gelirleri ile birlikte uygulandığı hususu gözden kaçırılmamalıdır.(GVK. Geç.md. 59)

- Değer artış kazancı kapsamında olup, Gelir Vergisi Kanununun 81’inci maddesinde düzenlenen “Vergilendirilmeyecek Değer Artış Kazançları” nedeniyle beyanname verilmeyecek ve diğer gelirler nedeniyle yıllık beyanname verilse dahi söz konusu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir.

2.1.2- Yıllık beyanname İle Beyan Edilecek Diğer Kazanç ve İratlar:

Arızi kazançlardan;

- Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançların (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil) (GVK. Md. 82/5)

- Henüz başlanmamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançların, (GVK. Md. 82/2)

tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Ayrıca;

- Toplam tutarları istisna haddi üzerinde kalan diğer kazanç ve iratların, istisna haddi üzerinde kalan kısmı için yıllık beyanname verilmesi,

- 26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvilleri ve hazine bonolarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlara münhasır olmak üzere; söz konusu gelirlerin 2003 yılı için 121.794.000.000,-TL tutarındaki istisna haddinin üzerindeki kısmı için yıllık beyanname verilmesi gerekmektedir.

2.2- Dar Mükellefiyette Diğer Kazanç ve İratların Beyanı:

GVK’nın 101’inci maddesi hükmünce dar mükellefiyete tabi gerçek kişilerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar Türkiye’de elde etmiş oldukları diğer kazanç ve iratlarını münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar. Dar mükellefiyette diğer kazanç ve iratların Türkiye’de elde edilmiş sayılabilmesi için bu kazanç ve iradı doğuran işin veya işlemin Türkiye de yapılmış olması veya Türkiye’de değerlendirilmiş olması gerekmektedir. Değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı ülkede yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır. Karından ayrılması gider yazılması anlamına gelmektedir.

Dar mükellef gerçek kişiler;

-Gelir Vergisi Kanununun 82’inci maddesinin 5 ve 6’ıncı bendinde sayılan kazançlar ile aynı maddenin 2’inci bendinde belirtilen, henüz başlanmamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançları tutarı ne olursa olsu münferit beyanname ile beyan edeceklerdir.

-Yukarıdakiler dışında kalan ve toplam tutarları istisna hadleri üzerinde kalan diğer kazanç ve iratların istisna haddi üzerinde kalan kısmı için münferit beyanname verilmesi gerekmektedir.

-26.07.2001 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvilleri ve hazine bonolarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlara münhasır olmak üzere; söz konusu gelirlerin 121.794.000.000,-TL tutarındaki istisna haddinin üzerindeki kısmı için münferit beyanname verilmesi gerekmektedir. 2004 yılı için istisna edilecek tutar açıklanmadığı için yukarıdaki örneklerimizde 2004 yılı istisna tutarı 140.000.000.000.-TL olarak alınmıştır.

Diğer yandan dar mükellef gerçek kişilerin münferit beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları diğer kazanç ve iratlarını hangi vergi dairesine nasıl beyan edecekleri GVK’nın 101’inci maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre dar mükellefler,

1-Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını gayrimenkulün bulunduğu,

2- Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı,

3-Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratlarını işletmenin bulunduğu,

4-Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla, arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların 45’inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar, faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı,

5-Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil), ticari, zirai veya veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları, vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türlü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye'de yapıldığı

6-Diğer hallerde Maliye Bakanlığınca belirlenen,

yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar. Diğer kazanç ve iratlarla ilgili münferit beyannamelerin bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içerisinde ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir.

IX-GELİRİN TOPLANMASI

Mükellefler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde yazılı yedi gelir unsurundan bir takvim yılı içerisinde elde ettikleri kazanç ve iratları, aynı Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça yıllık beyannameyle beyan ederler. Gelir Vergisi Kanunu’nun 85. maddesine göre beyan edilmesi gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.

1-Gelirin Toplanmayacağı Haller
Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.(Gelir Vergisi Kanunu Md.86)

Tam Mükellefiyette;
• Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/15.maddesinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,
• Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (7.8.2003 tarihinden geçerli olmak üzere) (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103.maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil),
• Vergiye tabi gelir toplamının yukarıda belirtilenler hariç 103.maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,
• Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 750 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları,
• 01.01.1999-31.12.2004 tarihleri arasında elde edilmiş ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/7,12 ve 14 numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratları ile menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları (Gelir Vergisi Kanunu Geçici Md.55)
• 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen kurum kazancının 24.04.2003 tarihinden sonra dağıtılması halinde gerçek kişilerce elde edilen kar payları (Gelir Vergisi Kanunu Geçici Md.62)
için, gelir toplanmayacak ve diğer gelirler nedeniyle beyanname verilse bile dikkate alınmayacaktır.
• Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançları için çiftçiler beyanname vermezler. Ancak, çiftçiye ait olmakla beraber zirai işletmeye dahil olmayan biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç veya on yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir.
2-Dar Mükellefiyette
Tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar.
Ayrıca, 2003 yılı gelirlerinin toplanması, beyanı ve gelirin toplanmayacağı hallerle ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 11.02.2004 tarih ve 16 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri’nde aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir:

16 SAYILI GELİR VERGİSİ SİRKÜLERİ

“1 - Giriş
Gelir Vergisi Kanununun toplama yapılmayan halleri belirleyen 86 ncı maddesinde 4842 ve 4962 sayılı Kanunlarla değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu değişiklikler ile 2003 yılı gelirlerinin toplanması ve beyanına ilişkin açıklamalar bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. Yasal Düzenlemeler
Gelirin toplanması ve beyanı ile toplama yapılmayan haller Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesi ile 4842 ve 4962 sayılı Kanunlarla değişik 86 ncı maddesinde düzenlenmiştir.
Söz konusu maddelere aşağıda yer verilmiştir:
“Gelirin toplanması ve beyan
Madde 85- Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır.
Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:
1.Mükellefin bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;
2.Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;
elde edilmiş sayılır.”
“Toplama yapılmayan haller
Madde 86- Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.
1.Tam mükellefiyette;
a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar, bu Kanunun 75 inci maddesinin (15) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,
b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil),
c) Vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları,
d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.
2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar.”
3. Yıllık Beyanname ile Beyan Edilecek Gelirler
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde gelir unsurları itibariyle tam ve dar mükellefiyet esasında beyan edilecek kazanç ve iratlar aşağıda açıklanmıştır.
3.1. Ticari, Zirai ve Mesleki Kazançlar
Tam mükellefiyette;
Basit usulde vergilendirilen ticari kazançlar ile gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai ve serbest meslek kazançları tutarı ne olursa olsun (zarar edilmiş olsa dahi) yıllık beyanname ile beyan edilecektir.
Tasfiye halinde bulunanlar da dahil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının kazançları için de tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilecektir.
Dar mükellefiyette;
Dar mükellef gerçek kişiler ticari kazançları ve gerçek usulde tespit edilen zirai kazançları ile tevkif yoluyla vergilendirilmemiş serbest meslek kazançları için yıllık beyanname vermek zorundadır.
Tevkif yoluyla vergilendirilmiş serbest meslek kazançları için yıllık beyanname verilmeyecektir.
3.2. Ücretler
Tam mükellefiyette;
Tam mükellef gerçek kişiler tevkif yoluyla vergilendirilmiş, tek işverenden alınan ücretleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerdir. Birden fazla işverenden ücret geliri elde edilmesi durumunda, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2003 yılı gelirleri için 12 milyar lira) aşması halinde birinci işverenden alınan da dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir.
Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı serbestçe belirlenebilecektir.
Tevkifata tabi tutulmamış ücret gelirleri (Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde yer alan diğer ücretler hariç) için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilecektir.
Dar mükellefiyette;
Dar mükellef gerçek kişiler, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri için beyanname vermeyeceklerdir. Bu uygulamada, ücret tutarının ve işveren sayısının bir önemi bulunmamaktadır.
3.3. Gayrimenkul Sermaye İratları
Tam mükellefiyette;
Tam mükellef gerçek kişiler, vergi tevkifatına tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iratları için beyan sınırını (2003 yılı gelirleri için 12 milyar lira) aşmaları halinde beyanname vereceklerdir.
Tevkif yoluyla vergilendirilmemiş konut kira geliri ile ilgili olarak 2003 yılı için istisna tutarı olan 1,5 milyar liranın aşılması halinde beyanname verilecektir.
Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2003 yılı beyan sınırı olan 600 milyon lirayı aşmayan, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyecektir.
Konut kira geliri ile vergi tevkifatına tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının birlikte elde edilmesi halinde, 12 milyar liralık haddin hesabında; konut kira geliri için istisna tutarı düşüldükten sonra kalan tutar ile tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının brüt tutarının toplamı dikkate alınacaktır.
Dar mükellefiyette;
Dar mükellef gerçek kişiler Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş gayrimenkul sermaye iratları için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname vermeyeceklerdir.
Tevkif yoluyla vergilendirilmemiş konut kira gelirleri ile ilgili olarak (yurt dışında yerleşik olup dar mükellefiyet esasında vergilendirilmekte olan Türk vatandaşları da dahil) 2003 yılı için istisna tutarı olan 1,5 milyar liranın aşılması halinde yıllık beyanname verilecektir.
3.4. Menkul Sermaye İratları
Tam Mükellefiyette;
2003 yılında elde edilen menkul sermaye iratlarının bir kısmı tutarı ne olursa olsun, bir kısmı ise elde edilen gelirin belirli bir tutarı aşmaması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
3.4.1. Tutarı Ne Olursa Olsun Beyan Edilmeyecek Menkul Sermaye İratları
Aşağıda belirtilen gelirler tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle verilen beyannameye de dahil edilmeyecektir.
1. Vergi kesintisine tabi tutulmuş olan,
- Mevduat faizleri,
- Özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları,
- Repo gelirleri,
- Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları.
2. 07/10/2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratları.
3. Kurumlar vergisi mükelleflerinin 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançların dağıtımı halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar payları.
4. Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemlerinde gerçek kişi ortaklarca elde edilen kar payları.
3.4.2. Belirli Bir Tutarı Aşmaması Halinde Beyan Edilmeyecek Olan Menkul Sermaye İratları
a- 12 Milyar TL’nı Aşmaması Halinde Beyan Edilmeyecek Menkul Sermaye İratları
Türkiye’de tevkif yoluyla vergilendirilmiş olan ve 12 milyar lirayı aşmayan aşağıda belirtilen menkul sermaye iratları için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
- Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler.
- Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları.
Elde edilen gelirin 12 milyar lirayı aşması halinde bu gelirlerin tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir.
Menkul sermaye iratları toplamının 12 milyar lirayı aşıp aşmadığının tespitinde; indirim oranı ve istisna uygulanabilecek menkul sermaye iratlarının, indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının dikkate alınması, bu iratların beyan edilmesinin gerektiği durumlarda ise indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının beyan edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen gelirlerden, her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarından sağlanan kar payları (Dövize, altına veya başka bir değere endeksli olanlar ile döviz cinsinden ihraç edilenler hariç) indirim oranı uygulamasından, Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri (26/07/2001 tarihinden önce ihraç edilenler hariç) ise ayrıca istisnadan yararlanmaktadır.
Öte yandan, tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek olan ve bu Sirkülerin 3.4.1. bölümünde belirtilen menkul sermaye iratlarının, beyan sınırı olan 12 milyar liralık haddin hesabında dikkate alınmayacağı tabiidir.
Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 600 milyon lirayı aşmayan, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratları için de yıllık beyanname verilmeyecektir.
Vergi tevkifatına tabi tutulmuş menkul sermaye iratları ile tevkifata tabi tutulmamış menkul sermaye iratlarının birlikte elde edilmesi halinde, 12 milyar liralık haddin hesabında toplam tutar dikkate alınacaktır.

2004 için 12 milyar TL’lik beyan sınırı 14 milyar; 600 milyon TL’lik beyan sınırı 750 milyon TL olarak; 2005 için 14 milyar TL beyan sınırı 15.000.-YTL ve 750 milyon TL’lik beyan sınırı 800 YTL olarak uygulanacaktır. (2004/8295 BKK)

b- 600 Milyon TL’nı Aşmaması Halinde Beyan Edilmeyecek Menkul Sermaye İratları
Türkiye’de vergi kesintisine tabi olmayan ve istisna uygulanmayan aşağıda belirtilen menkul sermaye iratlarının 600 milyon liralık tutarı aşmaması halinde, bu iratlar beyan edilmeyecektir.
- Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri.
- Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller.
- İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar.
- Her çeşit senetlerin ıskonto edilmesi karşılığında alınan ıskonto bedelleri.
- Her nevi alacak faizleri.
- Yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları.
600 milyon liralık tutar bir istisna olmayıp, gelirin beyan edilip edilmeyeceğine yönelik tespitte dikkate alınacak bir haddir. Bu had yukarıda belirtilen gelirlerin her biri için ayrı ayrı uygulanmayacak olup, bu gelirlerin toplam tutarı dikkate alınacaktır.
3.4.3. İndirim Oranı Uygulanacak Menkul Sermaye İratları
2003 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından;
- Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler,
- Her nevi alacak faizleri,
- Menkul kıymetler yatırım ortaklıklarından sağlanan kar payları,
indirim oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir.
Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranı uygulanmayacaktır.
Ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.
3.4.4. 2003 Yılı İndirim Oranı
İndirim oranı; Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2003 yılı için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranı % 28,5’dir. Bu dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise % 49,5’tir.
Buna göre, 2003 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı (% 28,5 / % 49,5=) % 57,5 olmaktadır.
3.4.5. Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından Elde Edilen Gelirlerde İstisna
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 59 uncu madde hükmü ile 26/07/2001-31/12/2004 tarihleri arasında ihraç edilen Devlet tahvilleri ve Hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 ve izleyen yıllarda bu tutarın veya arttırılmış tutarın her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması ile bulunacak tutar gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Buna göre, 2003 yılında söz konusu gelirlere uygulanacak istisna tutarı; 2002 yılı istisna tutarı olan 76 milyar 600 milyon liranın 2002 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranında (% 59) artırılması sonucu (76 milyar 600 milyon x % 59=) 121 milyar 794 milyon lira olmaktadır. İstisna kapsamına giren söz konusu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği gibi, diğer gelirler dolayısıyla verilecek yıllık beyannameye de bu kazançlar dahil edilmeyecektir. (2004 için %43,8x121.794.000.000.-=156.505.290.000) (2005 için 174 .033,88 YTL)
2003 yılında elde edilen ve gayrisafi tutarı (26/07/2001 tarihinden itibaren TL cinsinden ihraç edilenler) 314.809.411.764 TL.nı geçmeyen Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirleri beyan edilmeyecektir. (2004 için 303.390.195.729.-) (Yeniden değerleme oranı: yüzde 11,2. HB ve DT ortalama bileşik faizi ise yüzde 25,59. Maliye bunu yüzde 25,6 olarak esas alıyor. Bu durumda oran 11,2 / 25,6= 43,75 çıkıyor. Bulunan 43,8 oranına göre hesaplama yapıldığında da, beyan sınırı 303 milyar 390 milyon 195 bin 729 TL çıkıyor.)
İstisna; faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen değer artışı kazançları açısından ise maliyet bedeli artırımı yapıldıktan sonra bulunan tutara uygulanacaktır.
İstisna; faiz gelirleri ile elden çıkarma dolayısıyla elde edilen değer artışı kazançları toplamına uygulanacaktır. Hem faiz hem de elden çıkarma dolayısıyla elde edilen kazancın bulunması ve gelir toplamının istisna sınırını aşması halinde, istisnanın hangi kazanca uygulanacağı serbestçe belirlenebilecektir.
Dar mükellefiyette;
Tevkif yoluyla vergilendirilmiş menkul sermaye iratları için tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecektir.
Türkiye’de tevkif yoluyla vergilendirilmemiş menkul sermaye iratları münferit beyanname ile beyan edilecek olup, beyan edilecek gelir tutarının (matrahın) tespitinde enflasyondan arındırmaya ilişkin hükümler de göz önünde bulundurulacaktır.
3.5. Diğer Kazanç ve İratlar
Tam Mükellefiyette;
Tam mükellef gerçek kişiler, istisna tutarını geçen diğer kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan etmek zorundadırlar. 2003 yılına ilişkin istisna tutarı değer artışı kazançları için 10 milyar, arızi kazançlar için 10 milyar liradır.
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 59 uncu maddesi uyarınca 26 Temmuz 2001 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvilleri ve Hazine bonoları faiz gelirlerine 2003 yılı için uygulanacak olan 121 milyar 794 milyon liralık istisna, elden çıkarmadan doğan değer artışı kazançlarına da uygulanacağından, ayrıca Mükerrer 80 inci maddede yer alan 10 milyar liralık istisnanın uygulanması söz konusu değildir.
Dar mükellefiyette;
Dar mükellef gerçek kişilerin diğer kazanç ve iratları için yıllık beyanname vermeleri söz konusu olmayıp, bu gelirler için münferit beyanname verilecektir.
3.6. Birden Fazla Gelir Unsurunun Bir Arada Elde Edilmesi
Yukarıda yer alan bölümlerde, genel olarak, beyana tabi gelirin sadece bir gelir unsurundan oluştuğu varsayılarak bu gelirler için yıllık beyanname verilip verilmeyeceği konusunda açıklamalar yapılmıştır.
Bununla birlikte bir kişinin gelirinin birden fazla gelir unsurundan oluşması mümkündür. Bu durumda hangi gelirlerin beyannameye dahil edileceğine ilişkin açıklamalar izleyen bölümlerde yer almaktadır.
Tam Mükellefiyette;
Önceki bölümlerde yapılan açıklamalarda da görüldüğü üzere, yıllık beyannameye dahil edilme gelirin niteliğine ve tutarına bağlı olarak değişmektedir. Bazı gelirler için tutarı ne olursa olsun beyanname verilmesi zorunlu iken, bazı gelirler tutarı ne olursa olsun beyannameye dahil edilmemektedir. Bazı gelirler için ise belirli koşullara bakılarak beyanname verilip verilmeyeceğine karar verilmesi gerekmektedir.
3.6.1. Beyannameye Dahil Edilecek Gelirler
Aşağıdaki gelirler için (istisna hadleri içinde kalan kısımları hariç) yıllık beyanname verilecektir.
- Gerçek usulde vergilendirilen ticari kazançlar
- Basit usulde vergilendirilen ticari kazançlar
- Gerçek usulde vergilendirilen zirai kazançlar
- Serbest meslek kazançları
- 10 milyar TL’nı aşan diğer kazanç ve iratlar (2004 için 12 milyar ve 2005 için 13 milyar)
- Tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücretler (Diğer ücretler hariç)
- Birden fazla işverenden alınan ve birden sonraki işverenden alınanların toplamı 12 milyar TL’nı aşan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler
- Tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve toplamı 12 milyar TL’nı aşan gayrimenkul ve menkul sermaye iratları (2004 için 14 milyar ve 2005 için 15 milyar)
Daha öncede belirtildiği üzere, ticari ve gerçek usulde tespit edilen zirai kazançlar ile serbest meslek kazançları ile ilgili olarak bu faaliyetlerden zarar edilmiş olsa dahi yıllık beyanname verilmesi gerekmektedir.
3.6.2. Beyannameye Dahil Edilmeyecek Gelirler
Aşağıdaki gelirler için beyanname verilmeyecektir.
- Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar.
- Vergi kesintisine tabi tutulmuş olan mevduat faizleri.
- Vergi kesintisine tabi tutulmuş olan özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları.
- Vergi kesintisine tabi tutulmuş olan repo gelirleri.
- Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları.
- 07/10/2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratları.
- Kurumların 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançların dağıtımı dolayısıyla elde edilen kar payları.
- Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemleri sonucunda elde edilen kar payları.
- Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı.
- Toplamı 600 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.
- Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler.
- Birden fazla işverenden alınan ve birden sonraki işverenden alınanların toplamı 12 milyar TL’nı aşmayan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler
- Tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve toplamı 12 milyar TL’nı aşmayan gayrimenkul ve menkul sermaye iratları
Diğer gelirler dolayısıyla yıllık beyanname verilmesi durumunda da bu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir.
Dar Mükellefiyette
Dar mükellefiyette her bir gelir unsuru itibariyle yapılan açıklamalar dikkate alınarak yıllık beyannameye dahil edilecek gelirler belirlenecektir.
4. Yıllık Beyannamenin Verilmesi ve Vergilerin Ödenmesi
Gelir Vergisi Kanununun 92 ve 117 inci maddelerinde yapılan düzenleme ile bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının onbeşinci günü akşamına kadar verilecek(1-15 Mart), beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisi ise Mart ve Temmuz aylarında ödenecektir.
Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde ise beyanname, izleyen yılın Şubat ayının onbeşinci günü akşamına kadar verilecek(1-15 Şubat), beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenecektir.
Ancak, 06/02/2004 tarihli ve 14 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde de açıklandığı üzere; zor durumda bulunan gelir vergisi mükelleflerinin ilgili Defterdarlıklara yazılı olarak başvurmaları halinde Defterdarlıklarca 2003 takvim yılına ait yıllık gelir vergisi beyannamesinin; geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olan gelir vergisi mükellefleri için 2004 yılı 29 Şubat (sürenin son günü resmi tatile rastladığından 1 Mart) akşamına kadar, diğer gelir vergisi mükellefleri için 31 Mart akşamına kadar ilgili vergi dairesine verilebilmesi için süre tanınabilecektir.
5. Konuya İlişkin Örnekler
Örnek 1:
Bayan (A), üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmekte olup, ücretlerin tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunmaktadır.
Birinci işverenden alınan ücret 30.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret 11.000.000.000.- lira
Üçüncü işverenden alınan ücret 5.000.000.000.- lira
Birinci işverenden alınan ücret toplama dahil edilmeyecek olup, 2 nci ve 3 üncü işverenden alınan ücretler toplamı (11 milyar+5 milyar=) 16 milyar lira, 12 milyar liralık beyan sınırını aştığı için 46 milyar liralık ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.
Örnek 2:
Bay (B)’nin tamamı üzerinden tevkifat yapılmış olan 2003 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.
Birinci işverenden alınan ücret 50.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret 10.000.000.000.- lira
İşyeri kira geliri (Brüt) 22.000.000.000.- lira
Bay (B)’nin birden sonraki işverenden aldığı ücret geliri olan 10 milyar lira beyan sınırını aşmadığından, ücret gelirleri beyan edilmeyecektir.
Bay (B)’nin işyeri kira geliri ise 2003 yılı için geçerli olan 12 milyar liralık beyanname verme sınırını aştığından mükellef sadece bu gelirini beyan edecektir.
Örnek 3:
Serbest meslek erbabı Bay (C)’nin serbest meslek kazancı yanında tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş iki işverenden ücret geliri ile yine tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş işyeri kira geliri bulunmaktadır.
Serbest meslek kazancı 10.000.000.000.- lira
Birinci işverenden alınan ücret 28.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret 11.000.000.000.- lira
İşyeri kira geliri (Brüt) 10.000.000.000.- lira
Serbest meslek kazancı nedeniyle her halükarda beyanname verilecektir.
Birinci işverenden alınan hariç, ikinci işverenden alınan ücret geliri ise 12 milyar liralık beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyannameye dahil edilmeyecektir.
Serbest meslek kazancı ve işyeri kira geliri tutarının toplamı 12 milyar liralık beyan sınırını aştığından, işyeri kira geliri beyannameye dahil edilecektir.
Örnek 4:
Bayan (D) üç ayrı şirkette yönetim kurulu üyesi olup, 2003 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.
Birinci işverenden alınan ücret 30.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret 9.000.000.000.- lira
Üçüncü işverenden alınan ücret 4.000.000.000.- lira
Konut kira geliri 5.000.000.000.- lira
Ücret gelirlerinin tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiştir.
Bayan (D), birden fazla işverenden aldığı ücret gelirinin yanı sıra mesken geliri elde etmiştir. Beyanname verilip verilmeyeceği öncelikle ücret gelirleri dikkate alınarak değerlendirilecektir.
Ücret gelirleri ile ilgili olarak birinci işverenden alınan ücret hariç, ikinci ve üçüncü işverenden alınan ücretlerin toplamı 12 milyar liralık beyan sınırını aştığı için birinci işverenden alınan ücrette dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir.
Konut kira gelirinden 1,5 milyar liralık istisna tutarı düşülecek olup, kalan tutar gayrimenkul sermaye iradı olarak beyannameye dahil edilecektir.
Örnek 5:
Bay (E)’nin 2003 yılı gelirleri aşağıdaki gibi olup, ücret gelirleri ile işyeri kira gelirleri tevkif yoluyla vergilendirilmiştir.
Birinci işverenden alınan ücret 40.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret 7.000.000.000.- lira
Konut kira geliri 7.000.000.000.- lira
İşyeri kira geliri (Brüt) 8.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret, 12 milyar liralık beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyan edilmeyecektir.
Mesken kira gelirinden 1,5 milyar liralık istisna düşüldükten sonra kalan tutar her halükarda beyan edilecektir.
Konut ve işyeri kira geliri toplamı 12 milyar lira beyan haddini aştığından, tevkifata tabi tutulmuş olan işyeri kira geliri de konut kira geliri ile birlikte beyan edilecek; hesaplanan vergiden tevkif yoluyla alınan vergiler mahsup edilecektir.
Örnek 6:
Bayan (F)’nin 2003 yılı gelirleri aşağıdaki gibi olup, ücret gelirleri ile işyeri kira gelirleri tevkif yoluyla vergilendirilmiştir.
Birinci işverenden alınan ücret 40.000.000.000.- lira
İkinci işverenden alınan ücret 5.000.000.000.- lira
Üçüncü işverenden alınan ücret 6.000.000.000.- lira
İşyeri kira geliri (Brüt) 8.000.000.000.- lira
26/07/2001 tarihinden sonra ihraç edilen Hazine bonosu faiz geliri (indirim ve istisnadan sonra kalan tutar) 9.000.000.000.- lira
26/07/2001-31/12/2004 tarihleri arasında ihraç edilen hazine bonosu faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan değer artışı kazançları toplamının 2003 yılında 121 milyar 794 milyon lirası gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Bayan (F)’nin birinci işverenden aldığı ücret hariç diğer ücretler toplamı (5 milyar+6 milyar=) 11 milyar lira beyan sınırını aşmadığından, ücret gelirleri beyan edilmeyecektir. Ancak ücret gelirleri dışında elde ettiği gelirleri toplamı (8 milyar+9 milyar=) 17 milyar beyan sınırını aşmaktadır. Bu durumda, Bayan (F) sadece işyeri kira geliri ile Hazine bonosu faiz geliri toplamı olan 17 milyar lirayı beyan edecektir.
Örnek 7:
Bay (G), 2003 yılında tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş işyeri kira geliri, mevduat faizi ile birlikte konut kira geliri elde etmiştir.
İşyeri kira geliri (Brüt) 8.000.000.000.- lira
Konut kira geliri 2.000.000.000.- lira
Mevduat faizi 10.000.000.000.- lira
Mevduat faizi geliri, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 55 inci maddesinde 4783 ve 5035 sayılı Kanunlarla yapılan düzenlemeler uyarınca 31/12/2004 tarihine kadar beyan dışı olduğundan tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir.
Konut kira gelirinden 1,5 milyar liralık istisna düşülecek olup, kalan tutar her halükarda beyan edilecektir.
İşyeri kira geliri ise, elde edilen gayrimenkul sermaye iradı toplamı (8 milyar + 500 milyon= 8,5 milyar) 12 milyar liralık beyan sınırını aşmadığından beyannameye dahil edilmeyecektir.
Örnek 8:
Bay (H), 10/10/2002 tarihinde iktisap ettiği Hazine bonolarından 700 milyar liralık kısmını 20/02/2003 tarihinde 800 milyar liraya elden çıkarmış, geriye kalanlardan ise 350 milyar lira faiz geliri elde etmiştir.
Söz konusu Hazine bonolarının ihraç tarihi 25/07/2002’dir.
Bay (H), Hazine bonolarından bir kısmını elden çıkarması dolayısıyla elde ettiği değer artış kazancı ile ilgili olarak maliyet bedeli endekslemesi uygulamasından yararlanabilecektir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 59 uncu maddesi uyarınca 26 Temmuz 2001 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvilleri ve Hazine bonoları faiz gelirlerine 2003 yılı için uygulanacak olan 121 milyar 794 milyon liralık istisna, elden çıkarmadan doğan değer artışı kazançlarına da uygulanacağından, ayrıca Mükerrer 80 inci maddede yer alan 10 milyar liralık istisnanın uygulanması söz konusu değildir.
Tefe Oranları: Eylül 2002: 6.024,6 / Ocak 2003: 6.840,7’dir.
Artış Katsayısı (6.840,7/6.024,6=) 1,135;
Endekslenmiş Maliyet Bedeli: 794.500.000.000
(700.000.000.000x1,135=)
Değer Artışı Kazancı (800.000.000.000 - 794.500.000.000=) 5.500.000.000
Hazine bonosu faizi 350.000.000.000
İndirim oranına isabet eden tutar (350.000.000.000 x % 57,5=) 201.250.000.000
Hazine bonosu faiz geliri (350.000.000.000 – 201.250.000.000=) 148.750.000.000
Toplam Gelir Tutarı (5.500.000.000 + 148.750.000.000=) 154.250.000.000
İstisna 121.794.000.000
Beyan Edilecek Tutar 32.456.000.000
Bay (H), Hazine bonosu faiz gelirine indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen değer artış kazancına ise maliyet bedeli endekslemesi uyguladıktan sonra bulunan tutardan (154 milyar 250 milyon lira) 121 milyar 794 milyon liralık istisnayı düşecek, kalan 32 milyar 456 milyon lira beyan edilecektir.”
2.ZARARLARIN KARLARA TAKAS VE MAHSUBU
Gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından doğan zararlar (80.maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynaklardan doğan kazanç ve iratlara mahsup edilir.(Gelir Vergisi Kanunu md.88/1)
2.1.Mahsup Edilebilecek Zararlar
Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bir gelir unsurunda oluşan zarar diğer gelir unsurlarında oluşan zararlara mahsup edilebilmektedir. Yapılan mahsubun sonucunda arta kalan zarar, daha sonraki yılların gelirinden indirilir. Ancak beş yıl içinde mahsup edilemeyen zarar tutarı daha sonraki yıllara aktarılamaz.
2.2.Mahsup Edilemeyecek Zararlar
Aşağıda yer alan hallerde gelir unsurlarından doğan zararların, diğer gelir unsurlarından doğan karlara mahsubu yapılmamaktadır.
2.2.1.Diğer Kazanç ve İratlardan Doğan Zararların Mahsubu
Diğer kazanç ve iratlar kapsamındaki gelir unsurlarından doğan zararlar diğer gelir unsurlarından doğan karlara mahsup edilmez, söz konusu gelir unsurları vergilemede yalnız kar doğurdukları takdirde dikkate alınırlar.
Diğer kazanç ve iratlara konu gelir unsurlarının birinden doğan zararın diğerinden doğan kara mahsubu da söz konusu olmaz.

2.3.Zarar Mahsubunda Sıra

Birbirini izleyen birden fazla yılın sonucu zararlı olduğunda, sonraki yılların gelirinden, en önceki yıl zararından başlanarak mahsup yapılır. Beş yıllık zarar mahsup süresi geçirilmemiş olmak kaydıyla, sıraya uyulmaması, mahsup hakkının kaybına yol açmaz.
2.4.Yurtdışı Faaliyetlerden Doğan Zararların Mahsubu
Tam mükellefiyette yurtdışı faaliyetlerden doğan zararlar; faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının (zarar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ve tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde; mahsup edilebilecektir.(Gelir Vergisi Kanunu Md.88/4)
Türkiye’de Gelir Vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan mahsup edilmez.
3. GELİRDEN YAPILACAK İNDİRİMLER
Gelirden yapılacak indirimlere ilişkin düzenleme, GVK’nın 89. maddesinde yer almaktadır. Farklı gelir unsurlarından elde edilen gelirden kanunda yer alan şartların oluşması halinde bazı indirimler yapılabilmektedir. Bu indirimlerin yapılabilmesi için,
• Farklı gelir unsurlarından elde edilen ve toplanan gelirin pozitif olması gerekir. Zarar durumunda indirim söz konusu olmayacaktır.
• Gelirden yapılacak indirimlerin kanunda yer alan ve aşağıda belirtilecek olan şartları taşıması gerekmektedir.

3.1.Sigorta Primleri ve Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları
Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, sakatlık, kaza, hastalık, analık, doğum, tahsil gibi şahıs sigortalarının primleri ile bireysel emeklilik katkı payları gelirden indirilebilir.(Gelir Vergisi Kanunu Md.89/1)

3.1.1. Şahıs Sigorta Primlerindeki İndirim Esasları
Şahıs sigorta primleri aşağıda yer alan şartlara bağlı kalınması kaydıyla gelirden indirilebilir.
• Ödenen primin, mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, sakatlık, kaza, hastalık, analık, doğum, tahsil gibi şahıs sigortalarının primleri olması gerekir.
• Aile fertleri için ödenen primlerin toplamı asgari ücretin yıllık tutarını aşmamalıdır. Asgari ücretin bir yıllık tutarının tespitinde, gelirin elde edildiği yılda, 16 yaşından büyük asgari ücretlinin 1 yıl içerisinde aldığı brüt maaşlarının toplamı esas alınır.
• Ödenen sigorta primlerinin yıllık toplamı beyan edilen gelirin %5’ ini aşmamalıdır.
• Sigorta, Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş bulunmalıdır.
• Sigorta pirimi gelirin elde edildiği yılda ödenmiş bulunmalıdır.
• Prim ödeyen şahıs tam mükellefiyet esasına göre vergilendirilen mükelleflerden olmalıdır. Dar mükellefiyete tabi olanlar sigorta pirimi indirimi yapamazlar.
• Eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait primler kendi gelirlerinden indirilir.
3.1.2. Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları
Bireysel emeklilik sisteminde ödenen katkı paylarının indiriminde de genel olarak şahıs sigorta primlerinin indiriminde belirtilen esaslar geçerlidir. Şahıs sigorta primlerinden farklı olarak; şahıs sigorta primlerinde asgari ücretin bir yıllık tutarını aşmamak üzere gelirin %5’i indirilebilecekken, bireysel emeklilik katkı paylarında yine asgari ücretin bir yıllık tutarını aşmamak üzere yıllık gelirin %10’u indirim konusu yapılabilmektedir.
Diğer bir fark da; şahıs sigortalarının mükellefin şahsına, eşine, küçük çocuklarına ilişkin olması gerekirken, bireysel emeklilik katkı paylarının sadece mükellefin kendisiyle ilgili olmasıdır. Yani mükellefin eş ve çocuklarına ilişkin katkı paylarının indirimi kabul edilmeyecektir.
Ancak ücret geliri elde edenler için indirim konusu yapılacak bireysel emeklilik katkı payının ücretin safi tutarının hesaplanması sırasında indirim konusu yapılmamış olması gerekir.
Şahıs sigorta primleriyle benzer bir uygulama eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri durumunda, bunlara ait primler kendi gelirlerinden indirilir.
3.1.3.Bireysel Emeklilik Katkı Payı ile Şahıs Sigorta Primini Beraber Ödeyenlerde İndirim
Aynı yıl içinde hem bireysel emeklilik katkı payı hem de şahıs sigorta primi ödeyenler, yukarıda belirtilen şartlar dahilinde her iki tutarı da indirebilirler. Ancak bireysel emeklilik katkı payının beyan edilen gelirin %10’unu ve asgari ücretin bir yıllık toplam tutarını, şahıs sigorta priminin beyan edilen gelirin %5’ini ve asgari ücretin bir yıllık tutarını aşmaması gerekir.
Örnek: X mükellefi, 2003 yılında 40.000.000.000.-TL gelir elde etmiş olup, bu gelirden indirim yapabileceği şartları haiz 3.600.000.000.-TL bireysel emeklilik katkı payı ve 2.000.000.000.-TL şahıs sigorta primi ödemiştir. X mükellefinin beyanından indirim konusu yapabileceği tutar, gelirin %10’unu aşmadığı için 3.600.000.000.-TL bireysel emeklilik katkı payı ve [(40.000.000.000x0.10)–3.600.000.000=] 400.000.000.-TL şahıs sigorta primi olacaktır. Kalan (2.000.000.000 – 400.000.000=) 1.600.000.000.-TL şahıs sigorta primi indirilemeyecektir.

3.1.4.Bağ-Kur Giriş Keseneği ve Primleri
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigorta Kurumu (Bağ-Kur) Kanunu’nun 49/3. Maddesinde sigortalılar tarafından ödenen giriş keseneği ve sigorta primlerinin vergi uygulamalarında gider olarak yazılabileceği hükme bağlanmıştır.
Genel kural bu olmakla beraber, bilhassa ortaklıklarda, her bir ortağın ortaklıktaki kar payının eşit olmayabileceği, ödenecek giriş keseneği ve primlerin seçilen aylık gelir basamağına göre değişebileceği ve bu nedenle safi kazancın tespitinde zorluklar ve sakıncalar doğabileceği hususu göz önünde bulundurularak söz konusu primlerin beyan edilecek gelirden beyanname üzerinde indirim konusu yapılması daha sağlıklı olacaktır.
Ödedikleri Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini gider olarak kayıtlarına intikal ettirmeyenlerin aşağıdaki şartlar dahilinde söz konusu primleri gelirlerinden indirmeleri mümkündür:
• Bağ-Kur giriş keseneğini ve primlerinin gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olmak şartıyla mükellefler tarafından kanuni defterler üzerinde gider kaydedilerek yıllık kazançtan indirilmesi yerine ticari kazançları dolayısıyla verilecek beyannamede gösterilen gelirden,
• Adi komandit şirketlerin komandite ortakları giriş keseneği ve primlerini aynı şekilde beyan ettikleri gelirden,
• Bağ-Kur Kanunu kapsamına giren serbest meslek erbabının Gelir Vergisi Kanunu’nun 68/8.maddesi hükmüne dayanarak hasılatlarından emekli aidatı ve sosyal sigorta primi indirmemiş olmaları şartıyla ödedikleri Bağ-Kur giriş keseneği ve primlerini serbest meslek kazançları ile ilgili olarak verecekleri yıllık gelir vergisi beyannamelerinde beyan ettikleri gelirden,
İndirmeleri mümkündür.
3.2.Mükellefin Kendisi, Eşi ve Küçük Çocuklarına İlişkin Olarak Yapılan Eğitim ve Sağlık Harcamaları
Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının, beyan edilen gelirden indirilebilmesi için, aşağıdaki şartlara uygun olması gerekmektedir.
• İndirilecek eğitim ve sağlık harcamalarının beyan edilen gelirin %5’ini aşmaması,
• Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının Türkiye’de yapılması,
• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. Maddesi çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler.(Gelir Vergisi Kanunu 89/2.madde)
3.3.Sakatlık İndirimi
Serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen özürlülerin beyan edilen gelirlerine 31 inci maddede yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim tutarında sakatlık indirimi uygulanacaktır.
Bu indirimden; bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanacaktır. Gelir Vergisi Kanunu 89/3.madde)

3.4.Bağış ve Yardım İndirimi

Bağış ve yardım indirimi 5228 sayılı kanunla değişik Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesinin 4, 5, 6 ve 7 numaralı bentlerinde düzenlenmiş olup, söz konusu bentler aşağıdaki gibidir.

3.4.1-Beyan Edilecek Gelirin Belli Bir Tutarı ile Sınırlı Bağış ve Yardım İndirimi

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin 4. bendinde “Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10'unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar” ın indirim konusu yapılacağı düzenlenmiştir.

Bu hüküm gereğince, bağış ve yardımın o yıla ait olarak beyan edilen gelirin %5’ine (kalkınmada öncelikli yörelerde %10’una) tekabül eden kısmı gider kabul edilir. İndirilecek bağış ve yardımın belirlenmesine esas olan gelir geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kalan gelirdir.

3.4.2- Tamamı İndirime Tabii Olan Bağış ve Yardımlar

3.4.2.1-Okul, Sağlık Tesisi, Öğrenci Yurdu, Çocuk Yuvası, Yetiştirme Yurdu, Huzurevi, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi İnşası veya Bunların Faaliyetlerinin Devamı için Yapılan Harcama, Bağış ve Yardımlar

Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmektedir.(89/5)

-Bu indirimden sadece bu tesislerin inşası için doğrudan yapılan inşa harcamaları değil, aynı zamanda bu tesisleri inşa etmekte olan yukarıda sayılan kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımın da yine tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

-Okul, sağlık tesisi, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin inşasıyla doğrudan veya dolaylı ilgili olmamakla birlikte bu tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımın yine tamamı yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilebilecektir.

3.4.2.2-Gıda Bankacılığı Faaliyetinde Bulunan Dernek ve Vakıflara Yapılan Bağışlar

Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin tamamı ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilecektir.(89/6)

Bu bent hükmü gereğince indirim müessesesinden yararlanılabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir.

-Bağışların fakirlere yardım amacıyla “gıda bankacılığı” faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yapılması gerekmektedir.

-Bağışa konu olacak şeyler gıda maddeleri olmalıdır.

-İndirim konusu yapılacak bağış tutarı gıda maddelerinin maliyet bedeli olacaktır.

-Bağışlar Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapılmalıdır.

-Bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin tamamı yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirilebilecektir.

3.4.3.3-Kültür ve tabiat Varlıklarının Korunması ile Kültürel ve Sanatsal Etkinliklerin Desteklenmesi Amacıyla Yapılan Bağış ve Yardımlar

Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;

a) Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,

b) Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,

c) Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,

d) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,

e) Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,

f) Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye'ye getirtilmesi çalışmalarına,

g) Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,

h) 2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,

i) Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile film yapımına,

j) Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına,

İlişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100'ü (Bakanlar Kurulu, bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkilidir).” ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.(89/7)

3.4.3.Bağış ve Yardımın Nakden Yapılmaması Halinde İndirilecek Tutarın Tespiti
Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde değerinin tespitinde,
• Mukayyet değer mevcutsa indirim yapılırken bu değer esas alınır. Mukayyet değer, iktisadi kıymetlerin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeridir.
• Eğer mukayyet değer yoksa, Vergi Usul Kanunu’nun 267.maddesinin üçüncü sırasına göre takdir komisyonunca belli edilecek bedeli ile değerlenerek gelirden indirilir.
3.4.4.Zararlı Hallerde Bağış ve Yardım İndirimi
Bağış ve yardımlar Gelirden indirilebileceği için Zarar beyan eden mükellefler için bağış ve yardım indirimi söz konusu olamaz.
3.5.Araştırma ve Geliştirme Harcamalarıyla İlgili Vergi Ertelemesi
5228 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle AR-GE indirimi aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmiştir.
“ Mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının % 40'ı oranında hesaplanacak "Ar-Ge indirimi".
Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamı ile uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeleri ve usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” (Gelir Vergisi Kanunu Madde 89/9)
Yapılan bu yeni düzenleme ile hem AR-GE harcamalarının daha önce olduğu gibi gider kaydedilmesine olanak tanınmakta hem de bu giderlere ilave olarak bunların toplamının %40 ının ilgili dönemde beyan edilen gelirden indirilmesine imkan sağlanmaktadır. Bu durumda mükelleflere her 100 birimlik AR-GE harcaması için 140 birimlik indirim hakkı tanınmaktadır.
5228 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesiyle yapılan düzenleme uyarınca Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılan AR-GE harcamaları, eski düzenleme çerçevesinde işlem görecek yani vergi erteleme sistemi çerçevesinde teşvik edilecektir.Buradaki temel ayrım harcamanın yapılma tarihidir. Aynı proje için 5228 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce yapılan harcamalar eski düzenleme çerçevesinde, bu tarihten sonra yapılan harcamalar ise yeni teşvik sistemi içerisinde değerlendirilecek ve indirime tabi tutulacaktır.

4.MATRAHTAN VE GELİR UNSURLARINDAN İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER
Gelir Vergisi ile diğer şahsi vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi cezaları ve para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler, VUK hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri Gelir Vergisi Matrahından ve gelir unsurlarından indirilemez. (Gelir Vergisi Kanunu 90. madde)

5.VERGİLENDİRME DÖNEMİ
Esas itibariyle Gelir Vergisi’nde vergilendirme dönemi 1 Ocakta başlayıp 31 Aralıkta sona eren geçmiş takvim yılıdır. Beyanı gereken gelir unsurları geçmiş takvim yılı içinde elde edilmiş olan kazanç ve iratlardır.

5.1.Mükellefiyetin Takvim Yılının Bir Bölümünü Kapsaması Halinde Vergilendirme Dönemi
Bu durumda vergilendirme dönemi; faaliyetin yürütüldüğü dönem olacaktır. Takvim yılı içinde işe başlayanlarla, mükellefiyetin takvim yılı içinde kalkması durumunda, vergilendirme dönemi işe başlama tarihinden sonraki veya takvim yılı başından mükellefiyetin kalktığı tarihe kadar geçen süreyi kapsar.
Mükellefiyetin takvim yılının bir bölümünü kapsaması durumunun en önemli örnekleri ölüm ve memleketin terki halleridir. Ölüm halinde, takvim yılı başından ölüm tarihine kadar geçen sürede elde edilmiş gelirin vergisi, ölümü izleyen 4 ay içinde ölü namına varisleri tarafından verilecek beyannameye istinaden tarh edilir. Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde verilir.(Gelir Vergisi Kanunu madde 92/2)
5.2.Özel Hesap Dönemi
Gerçek usullerle tespit edilen gelir vergisine dahil kazançlarda kayıtlar hesap dönemi itibariyle tutulur. Hesap dönemi normal olarak takvim yılı olmakla beraber takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanların başvuruları üzerine Maliye Bakanlığı 12’şer aylık özel hesap dönemleri tespit edebilir. Örneğin, 1 Temmuz-30 Haziran gibi
Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan mükellefler, beyannamelerini, özel hesap döneminin sona erdiği yılı takip eden Mart ayında verirler. (Gelir Vergisi Kanunu madde 92)

6.VERGİNİN HESAPLANMASI
Gelir unsurlarından elde edilen gelirlerin toplanarak, bu toplamdan yapılacak indirimlerin düşülmesinden sonra, verginin hesaplanmasına esas olacak vergi matrahına ulaşılır.
Matrah, üzerinden vergi borcu hesaplanacak gelir bölümüdür. Verginin hesaplanması, vergi matrahına Gelir Vergisi Kanunu 103.maddede yer alan tarifenin uygulanması ile salınan verginin tespit edilmesi işlemidir.

7.GELİR VERGİSİ TARİFESİ
Vergi borcunun hesaplanabilmesi için vergi matrahına uygulanan ölçülere vergi tarifesi denir. Gelir Vergisi Kanunumuzda vergi tarifesi için artan oranlı tarife usulü benimsenmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesi uyarınca 2004 yılında elde edilen gelirlere uygulanacak gelir vergisi tarifeleri aşağıda yer almaktadır.
• 2004 Yılında Elde Edilen Gelirlere (Ücret Gelirleri Hariç) Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi
6.000.000.000 liraya kadar………..........................................................................................%20 14.000.000.000 liranın 6.000.000.000 lirası için 1.200.000.000 lira, fazlası.........................%25 28.000.000.000 liranın 14.000.000.000 lirası için 3.200.000.000 lira, fazlası.....................%30 70.000.000.000 liranın 28.000.000.000 lirası için 7.400.000.000 lira, fazlası......................%35 140.000.000.000 liranın 70.000.000.000 lirası için 22.100.000.000 lira, fazlası............%40 140.000.000.000 liradan fazlasının 140.000.000.000 lirası için 50.100.000.000 lira, fazlası ................ %45
oranında vergilendirilir.
Ücret gelirinin vergilendirilmesinde, yukarıdaki tarifede yer alan vergi oranları beş puan indirilmek suretiyle uygulanır.
• 2004 Yılında Elde Edilen Ücret Gelirlerine Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi
6.000.000.000 liraya kadar.....................................................................................................%15 14.000.000.000 liranın 6.000.000.000 lirası için 900.000.000 lira, fazlası.........................%20 28.000.000.000 liranın 14.000.000.000 lirası için 2.500.000.000 lira, fazlası........................%25 70.000.000.000 liranın 28.000.000.000 lirası için 6.000.000.000 lira, fazlası.........................%30 140.000.000.000 liranın 70.000.000.000 lirası için 18.600.000.000 lira, fazlası....................%35 140.000.000.000 liradan fazlasının 140.000.000.000 lirası için 43.100.000.000 lira, fazlası..................%40

oranında vergilendirilir.
Yıllık gelir vergisi beyannamesinde ücret gelirlerinin de beyan edilmesi halinde, vergi tutarının ne şekilde hesaplanacağı Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 12.02.2004/17 tarih sayılı sirkülerde aşağıda yer aldığı gibi açıklanmıştır.

17 SAYILI GELİR VERGİSİ SİRKÜLERİ
“Gelir Vergisinin Hesaplanması :
Gelir Vergisi Kanununun 104 üncü maddesinde, “Yıllık gelir vergisi, vergiye tabi gelirlerin yıllık toplamından 31. maddedeki indirimler düşüldükten sonra 103. maddedeki nispetler uygulanmak suretiyle hesaplanır.” hükmü yer almıştır.
Anılan Kanunun 103. maddesinin birinci fıkrasında, gelir vergisine tabi gelirlere uygulanacak “ Vergi Tarifesi” yer almakta olup, maddenin ikinci fıkrasında, ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde tarifede yer alan vergi oranlarının beş puan indirilmek suretiyle uygulanması öngörülmüştür.
Buna göre, ilgili hükümler gereği yıllık beyannameye ücret gelirlerinin de dahil edilmesi durumunda, toplam vergiye tabi gelir (matrah) üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 103. maddesinde yer alan nispetler ve 104. maddesindeki düzenlemeler esas alınarak gelir vergisinin hesaplanması, daha sonra ise matrahın ücret gelirinden teşekkül eden kısmı üzerinden %5 nispetinde gelir vergisi hesaplanarak ilk hesaplanan gelir vergisi tutarından düşülmesi gerekir. Bu yöntemle ulaşılan gelir vergisi tutarı, yıllık beyannamede “Hesaplanan Gelir Vergisi” olarak gösterilecektir.
Örnek: Yıllık beyannamede(2003 yılı) 13 milyarı gerçek ücret gelirinden olmak üzere toplam vergiye tabi geliri (matrahı) 24 milyardan oluşan bir mükellefin,vergi tutarı şu şekilde hesaplanacaktır.

Vergiye tabi gelir (matrah)............................................................ 24.000.000.000.-TL.
Hesaplanan gelir vergisi ............................................................... 6.350.000.000.-TL.
Ücret gelirleri için hesaplanan 5 puan vergi indirimi tutarı ......... 650.000.000.-TL.
(13.000.000.000 X %5)
Hesaplanan Gelir Vergisi Tutarı .................................................. 5.700.000.000.-TL.
(6.350.000.000-650.000.000=)”

8.BEYANNAMENİN VERİLMESİ

8.1. Normal Süre
Bir takvim yılında elde edilen gelirlere ilişkin verilmesi gereken yıllık beyanname,
• İzleyen yılın Mart ayının onbeşinci günü akşamına kadar,
• Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın Şubat ayının onbeşinci günü akşamına kadar
verilir. (Gelir Vergisi Kanunu Madde 92)
8.2. Özel Durumlar
• Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde verilir.(Gelir Vergisi Kanunu Madde 92)
• Ölüm halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.
Beyanname verme süresinin son günü tatile rastladığı takdirde, tatili izleyen ilk işgününde beyanname verilir. (Vergi Usul Kanunu Madde 18)

9.YILLIK BEYANNAMENİN VERİLECEĞİ VERGİ DAİRESİ
Yıllık beyanname aşağıda yer alan vergi dairelerine verilir.(Gelir Vergisi Kanunu Md.92)
9.1. Tam Mükellefiyette
Tam mükellefiyette beyanname, vergiyi tarha yetkili olan vergi dairesine verilmektedir. Vergiyi tarha yetkili vergi dairesi ise mükellefin ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesidir.
Ancak işyeri ve ikametgahı farklı vergi dairesi bölgesinde bulunan mükelleflerin beyannamelerinin, mükellefe önceden bildirilmek kaydıyla işyerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine verilmesi konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki tanınmıştır. Bakanlık da bu yetkiye dayanarak 23.02.1989 sayılı Genel Yazıyla tüm mükelleflerin işyerleri merkezlerinin bulunduğu yer vergi dairelerince, gelirleri arasında bir işyeri faaliyetinden doğan ticari ve mesleki kazancı bulunmayanların da (zirai kazanç, ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve sair kazanç ve irad elde edenler ile belli bir işyeri bulunmaksızın çalışan ticaret, sanat ve serbest meslek erbabı) ikametgahlarının bulunduğu yer vergi dairelerince vergilendirileceğini belirlemiş bulunmaktadır.
9.2. Dar Mükellefiyette
Dar mükellefiyete tabi olanlar beyannamelerini, Türkiye’de vergi muhatabı mevcutsa, muhatabın Türkiye’de oturduğu yerin vergi dairesine; Türkiye’de vergi muhatabı yoksa işyerinin bulunduğu yerin vergi dairesine verirler. İşyeri birden fazla ise, beyanname bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilebilir.(Gelir Vergisi Kanunu Md.92)
Mükellefin Türkiye’de daimi temsilcisi mevcutsa mükellef hesabına vergi muhatabı daimi temsilci olur. Türkiye’de birden fazla daimi temsilci bulunduğu hallerde; mükellefin belirleyeceği temsilci, tarhiyat tarihine kadar bir belirleme yapılmamışsa temsilcilerden herhangi birisi vergi muhatabı olur. Daimi temsilcisi yoksa, kazanç ve iratları yabancı kişiye sağlayanlar tarhiyata muhatap olurlar.(Gelir Vergisi Kanunu Md.107/4)
Gayrimenkul sermaye iradı üzerinden dar mükellefiyet esasında vergiye tabi olup, Türkiye’de vekili yada temsilcisi olmayanların bağlı olacakları vergi dairesi İstanbul-Beyoğlu vergi dairesi olarak tespit edilmiştir.
9.3. Beyannamenin Posta İle Gönderilmesi
Vergi beyannamesi ilgili vergi dairesine elden verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir. Taahhütlü olarak posta ile gönderildiğinde, beyannamenin postaya verildiği tarih, vergi dairesine verilme tarihi yerine geçer.
10-Verginin Tarhı

10.1. Tarh Yeri
Gelir Vergisi Kanununun 106.maddesine göre, gelir vergisi esas itibariyle mükellefin ikametgahının bulunduğu vergi dairesince tarh olunur. Ancak;
• Yukarıda belirtildiği üzere, kazancını işyeri vasıtasıyla elde eden tüm mükelleflerin tarha yetkili vergi dairesi işyerinin bulunduğu mahal vergi dairesidir. Gelirle işyeri arasında bağlantı olmayan gelir unsurlarında tarha yetkili vergi dairesi, ikametgahın bulunduğu yer vergi dairesidir.
• Diğer ücretlerle, gezici olarak çalışanların ticaret ve serbest meslek kazançlarının vergileri, bu ücret ve kazanç sahiplerinin ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesince tarh edilmemişse, faaliyetlerini icra ettikleri vergi dairesince tarh edilir.
• Dar mükellefiyete tabi olanların vergileri ise beyannamelerini vermeye mecbur oldukları yer vergi dairesince tarh edilecektir. Türkiye’de işyeri bulunduğunda, beyannamenin verileceği vergi dairesi işyeri vergi dairesidir.
10.2.Tarhiyatın Muhatabı
Gelir Vergisi, bu vergiyle mükellef olan gerçek kişiler namına tarh edilir. Ancak aşağıda yer alan hallerde; (Gelir Vergisi Kanunu Md.107)
• Küçüklerle kısıtlılarda, bunların nam ve hesabına kanuni temsilcileri;
• Verginin tevkif suretiyle alınması halinde, mükellef hesabına tevkifat yapmaya mecbur olanlar;
• Dar mükellefiyette, mükellefin Türkiye’de daimi temsilcisi varsa mükellef hesabına daimi temsilci, Türkiye’de birden fazla daimi temsilcinin mevcudiyeti halinde, mükellefin tayin edeceği, tarhiyat tarihine kadar böyle bir tayin yapılmamışsa temsilcilerden herhangi birisi, daimi temsilci mevcut değilse, kazanç ve iratları yabancı kişiye sağlayanlar;
tarhiyata muhatap tutulurlar.

10.3.Vergilendirme Dönemi
Gelir Vergisi Kanununun 108. maddesine göre; Gelir Vergisinde vergilendirme dönemi, geçmiş takvim yılıdır. Ancak;
• Mükellefiyetin takvim yılı içinde kalkması halinde, vergilendirme dönemi, takvim yılı başından mükellefiyetin kalkması tarihine kadar geçen süreyi kapsar.
• Diğer ücretlerde vergilendirme dönemi hizmetin ifa edildiği takvim yılıdır.
• Tevkif yoluyla ödenen vergilerde, istihkak sahipleri ayrıca yıllık beyanname vermeye mecbur değillerse tevkifatın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılır ve kesilen veya kesilmesi gereken vergiler yıllık verginin yerine geçer.
• Münferit beyannameyle bildirilmesi gereken gelirlerin vergilendirilmesinde, vergilendirme dönemi yerine gelirin iktisap tarihi esas tutulur.

10.4.Tarh Zamanı
Gelir Vergisi Kanununun 109. maddesine göre Gelir Vergisi aşağıda belirtilen zamanlarda tarh edilir.
• Beyanname verilmesi gereken hallerde, beyannamenin verildiği günde,
• Beyanname posta ile gönderilmişse, vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi takip eden yedi gün içinde,
• Diğer ücretlerde, hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında, takvim yılı içinde işe başlanması halinde, işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde tarh edilir.
Diğer ücret sahiplerinden, yukarıda belirtilen tarh zamanlarının bitiminden önce memleketi terk edenlerin vergileri, memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde tarh olunur. Yine diğer ücret sahipleri, tarh zamanlarında, vergi karnelerini bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz ederek vergilerini tarh ettirmeye mecburdurlar.

11.VERGİNİN ÖDENMESİ

11.1.Yıllık Beyana Tabii Gelirler Üzerinden Tahakkuk Eden Vergilerde Ödeme
Yıllık beyana tabii gelirler üzerinden tahakkuk eden vergilerde ödeme, Gelir Vergisi Kanununun 117. maddesinde düzenlenmiştir.
• Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında,
• Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında
olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.
11.2.Zirai Kazançlarda Özel Ödeme Zamanı
Gelir Vergisi Kanununun 117. maddesiyle gelirlerinin büyük kısmı zirai kazançtan oluşan mükellefler hakkında gerekli görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak üzere, belli üretim bölgeleri ve ziraat ürünlerine göre özel ödeme zamanları tayin etmeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Bakanlık bu yetkiye dayanarak 250 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile, yıllık beyannamelerinde, zirai kazançları ile birlikte başka kaynaklardan elde ettikleri kazanç ve iratlarını bildirecek çiftçilerden, bu toplam gelir içindeki zirai kazançları %75 ve daha yüksek nispette olanlar için ödeme zamanlarını Kasım ve Aralık ayı olarak belirlemiştir.
2002 yılına ilişkin olarak verilmiş olan yıllık beyannameler üzerinden hesaplanan vergiler 3 eşit taksitte ödenmeye devam edilecektir.

12.ÖDEME ŞEKİLLERİ

-Vergi Dairesine Ödeme
-Banka Vasıtasıyla Ödeme
-Çekle Ödeme
-Mükellef Hesabından Aynı Bankadaki İlgili Vergi Dairesi veya Merkez Bankası Hesabına Aktarma

13.GELİR VERGİSİNDEN YAPILACAK MAHSUPLAR
Gelir Vergisi Kanununa göre gelir üzerinden daha önceden ödenmiş olan vergiler yıllık beyannamede gösterilen gelir üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilmektedir. Aşağıda beyannamede yer alan gelir üzerinden hesaplanan vergiden yapılacak mahsuplar açıklanmıştır.
13.1.Yurtiçinde Ödenen Vergilerin Mahsubu
Beyanname üzerinde gösterilen gelir üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecek vergiler, kesinti yoluyla ödenen vergiler, geçici vergi, ücretlerde vergi indirimi ve Geçici 62.maddenin 3.bendinde yer alan düzenlemedir.
13.1.1.Kesinti Yoluyla Ödenmiş Olan Vergilerin Mahsubu
Gelir Vergisi Kanunu’nun 121.maddesine göre; yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan, bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edilir.
13.1.2.Kollektif ve Komandit Şirketlerde Kesilen Vergilerin Mahsubu
• Kollektif şirketlerde kesinti yoluyla ödenen vergiler hisseleri oranında ortaklar tarafından mahsup edilmektedir.
• Adi komandit şirketlerde komanditer ortağın geliri ticari kazanç değil menkul sermaye iradı sayıldığından, şirkete yapılan ödemeler üzerinden kesilen verginin tamamı komandite ortak tarafından mahsup edilecektir.
• Eshamlı komandit şirketlerde, kesilen verginin komandite ortağa isabet eden kısmı komandite ortak tarafından gelir vergisi beyannamesinde kalan kısmı şirket tarafından kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilir.
13.1.3.Geçici Verginin Mahsubu
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120.maddesine göre; yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemlerine ilişkin olarak hesaplanan geçici vergi mahsup edilmektedir.
Geçici verginin mahsup edilebilmesi için, ödenmiş olması gerekmektedir.
13.1.4.Ücretlilerde Vergi İndirimi
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121.maddesi hükmü uyarınca; gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;
• 3 milyar liraya kadar %8’i,
• 6 milyar liranın 3 milyar lirası için %8’i, aşan kısmı için %6’sı,
• 6 milyar liradan fazlasının, 6 milyar lirası için %7’si, aşan kısmı için %4’ü
ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir yada işverenler aracılığı ile ücretliye nakden iade edilir.
13.1.5.Götürü Ücret Vergisinin Mahsubu
Gelir Vergisi Kanunu’nun 122.maddesine göre; diğer ücret kapsamında vergilendirilen hizmet erbabı muhtasar beyannameye tabi işverenler nezdinde çalışmaya başladıklarında, başlama tarihlerinden sonraki aylara ait olmak üzere peşin ödemiş oldukları vergiler gerçek ücretleri üzerinden hesaplanan vergiye mahsup edilir ve mahsubu yapılan miktar hizmet erbabının vergi karnesine işveren tarafından kaydedilir.
13.2.Yabancı Memleketlerde Ödenen Vergilerin Mahsubu
Gelir Vergisi Kanunu’nun 123. maddesi hükmü uyarınca; tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan, yurtdışında ödedikleri benzeri vergiler, yurtiçinde tarh edilen Gelir Vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirilir.
Yabancı memleketlerde ödenmiş olan söz konusu vergiler Türk Lirasına çevrilecektir. Gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmı, bu kazanç ve iratların genel gelire olan oranına göre hesaplanır. İndirilecek tutar, gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanca isabet eden kısmından fazla olursa, fazla olan tutar dikkate alınmaz.
Mahsubun yapılması için aşağıdaki şartların varlığı gereklidir.
• Yabancı memlekette ödenen vergiler, gelir üzerinden alınan şahsi vergiler olmalıdır.
• Yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik ve konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından onaylanmış bulunan belgelerle tevsik edilmelidir.
• Yabancı memleketlerde ödenen vergilerin ilgili oldukları kazanç ve iratlar, mükellef tarafından hangi yılın gelirine ithal edilmişse, bu vergilerde o gelire ait vergiden indirilir.
Yurtdışında elde edilen beyana tabi olan gelirler varsa, mükellefler bunları ilgili gelir unsurlarının beyanına ait tablodaki kazanç ve iratlar arasında göstermelidirler. Gelir vergisinden mahsup edilecek yurtdışında ödenmiş olan vergi ise, beyannamedeki ilgili mahsup sütununda gösterilmelidir.

14-UYGULAMA ÖRNEKLERİ

ÖRNEK 1- Hale Altın’ın 2004 yılında elde ettiği gelirler aşağıdaki gibidir.

-Ticari Kazanç : 100.000.000.000.-
-Mevduat Faizi :11.000.000.000.000.-
-Özel Finans Kurumlarınca Kar ve Zarara Katılma
Hesabı Karşılığında Ödenen Kar Payı(Faiz) : 3.000.000.000.000.-
Alacak Faizi : 200.000.000.000.-
-Yönetim Kurulu Üyesi Olarak Aldığı Kar Payı
(GVK Md. 75/2-3) : 100.000.000.000.-
-26.07.2001 Tarihinden Önce Türk Lirası Cinsinden
İhraç Edilmiş Hazine Bonosundan Elde Edilen
Faiz Geliri : 150.000.000.000.-
TOPLAM GELİR :14.550.000.000.000.-
Not: İndirim oranı 2004 yılı için %45 olarak alınmıştır.
Hale Hanım 2004 yılında elde ettiği ticari kazanç için her halükarda yıllık beyanname verecektir.

GVK’nın Geçici 55’inci maddesi hükmüne göre mevduat faizi gelirleri ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar paylarının miktarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek; diğer gelirleri nedeniyle beyanname verilmesi halinde de verilecek beyannameye dahil edilmeyecektir.

Alacak Faizi GVK’nın 94 üncü maddesi hükmüne göre tevkifata tabi olmadığı için indirim oranı uygulaması sonucu kalan tutar beyan edilecektir.Elde edilen 200.000.000.000.-TL’lık alacak faizi tutarına, GVK’nın 76/2’nci maddesi uyarınca, indirim oranı olan %45 oranının uygulanmasından sonra bulunan 90.000.000.000.-TL’nin alacak faizi tutarı olan 200.000.000.000.-TL’den düşülmesi suretiyle bulunan 110.000.000.000.-TL yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

Hale Hanımın GVK’nın 75’inci maddesinin 3’üncü bent hükmü kapsamında, yönetim kurulum üyesi olarak aldığı kar payı menkul sermaye iradıdır.GVK’nın 22/2’nci maddesi hükmü uyarınca tam mükellefiyete tabi kurumlardan elde edilen, 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır.İstisna edilen tutar üzerinden 94’üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kar payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden mahsup edilir. Buna göre, yönetim kurulu üyesi olarak elde edilen kar payının 50.000.000.000.-TL’lık kısmı beyan edilecek ve kurum bünyesinde yapılan tevkifatın tamamı mahsup edilecektir.

26.07.2001 tarihinden önce ihraç edilmiş hazine bonolarından elde edilen faiz gelirlerine GVK’nın Geçici 59’uncu maddesindeki istisnayı uygulamak mümkün olmayıp; bu tutara indirim oranını uyguladıktan sonra kalan kısmın beyan edilmesi gerekmektedir.Elde edilen faiz gelirlerine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar 82.500.000.000.-TL’dir.

Bu durumda, Ticari Kazanç 100.000.0000-TL, hazine bonosu faiz gelirine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan 82.500.000.000.-TL ile 110.000.000.000.-TL’lik alacak faizi ve 50.000.000.000.-TL’lık kar payı gelirlerinin toplamı olan 342.500.000.000.-TL 2004 t.yılı beyan sınırı olan 14.000.000.000.-TL sınırını aştığından tamamı beyan edilecektir.

Buna göre Hale Hanımın beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

-Ticari Kazanç : 100.000.000.000.-
-Menkul Sermaye İradı : 242.500.000.000.-
-Alacak Faizi : 110.000.000.000.-
-Yönetim Kurulu Üyesi Olarak Aldığı Kar Payı : 50.000.000.000.-
-26.07.2001 Tarihinden Önce TL Cinsinden İhraç
Edilmiş Hazine Bonosundan Elde Edilen Faiz : 82.500.000.000.-
MATRAH : 342.500.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi : 141.225.000.000.-
-Mahsup(Kar Payı İçin) : 10.000.000.000.-
-Ödenecek Gelir Vergisi : 131.225.000.000.-

ÖRNEK 2-Necla Gezer’in 2004 yılında elde ettiği gelirler aşağıdaki gibidir.(2004 yılı için indirim oranı %45, GVK’nın 59. maddesi kapsamındaki istisna tutarı 140.000.000.000.-TL alınmıştır.)

-Serbest Meslek Kazancı : 200.000.000.000.-
-26.07.2001 Tarihinden Sonra TL Cinsinden İhraç Edilen
Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu Faiz Geliri : 350.000.000.000.-
-Off-Shore Faiz Geliri : 140.000.000.000.-
TOPLAM GELİR : 690.000.000.000.-

Necla Hanım, 2004 yılında elde ettiği serbest meslek kazancı için her halükarda yıllık beyanname verecektir.

26.07.2001 tarihinden sonra Türk Lirası cinsinden ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonosu faiz gelirine indirim oranı ve 140.000.000.000.-TL’lik istisna uygulandıktan sonra kalan tutar 14.000.000.000.-TL’yi aşıyorsa menkul sermaye iradı serbest meslek kazancı için verilecek beyannameye dahil edilecektir.

İndirim sonrası tutar : 192.500.000.000.-
(350.000.000.000*(1-0,45)=)
İstisna : 140.000.000.000.-
Kalan Tutar : 52.500.000.000.-

Hesaplamadan da görüleceği üzere kalan tutar tek başına 14 milyar lirayı aştığı için Gelir Vergisi Kanunu’nun 86’ncı maddesinin 1/c bendi uyarınca gelir vergisi beyannamesine dahil edilecektir.

Off-Shore hesaplardan elde edilen faiz gelirleri yurt dışında döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilmiş olup, Gelir Vergisi Kanunu’nun 76’ncı maddesi uyarınca indirim oranına tabi değildir. Ayrıca toplam tutarı 750.000.000-TL’yi(GVK 86/d) aştığından tamamı yıllık beyannameye dahil edilecektir.

Bu duruma göre serbest meslek kazancı ile toplamada dikkate alınan menkul sermaye iratları toplamı beyan sınırını aştığından hazine bonosu faiz geliri de yukarıda belirtildiği üzere beyannameye dahil edilecektir.
Buna göre mükellefin gelir vergisi beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

-Serbest Meslek Kazancı : 200.000.000.000.-
-Menkul Sermaye İradı : 192.500.000.000.-
Hazine Bonosu Faizi : 52.500.000.000.-
Off-Shore Faiz Geliri : 140.000.000.000.-
MATRAH : 392.500.000.000.-

ÖRNEK 3- Bay (A) İstanbul ilinde plastik oyuncak imalatı işi yapmaktadır. Bay (A) 2004 yılında oyuncak imalatında kullandığı bazı makine ve teçhizatını yenilemeye karar vermiştir. Söz konusu makine ve teçhizat için Almanya’da faaliyet gösteren üretici firmaya Kasım 2004’de sipariş vermiştir. Makine ve teçhizatın kat’i ithali 12.12.2004 tarihinde yapılarak söz konusu makine ve teçhizat aynı tarihte aktife alınmıştır.Makine ve teçhizat ithali için kullanılan EURO cinsinden döviz kredisinin 31.12.2004 tarihine kadar işlemiş faizi ve kur farkıyla birlikte ithal edilen makine ve teçhizatın maliyet bedeli 180.000.000.000.-TL olmuştur.

Bay (A)’nın sahip olduğu konutu kiraya vermesi dolayısıyla 2004 yılında elde ettiği gayri safi kira geliri toplamı 6.600.000.000.-TL olup,safi iradın tespitinde gerçek gider usulü seçilmiştir.Kiraya verilen konutla ilgili olarak 2004 yılında yapılan gider tutarı 8.000.000.000.-TL’dir.Bay (A)’nın konuta ilişkin giderleri kira gelirlerini aşmakta olup, Bay (A) kiraya verdiği konut nedeniyle (8.000.000.000-6.600.000.000=) 1.400.000.000.-TL zarar etmiştir.Bu zarar gider fazlalığından kaynaklandığı için GVK’nın 88/3’üncü bendi gereği beyan edilen ticari kazançtan düşülebilecektir.

Mükellefin 2004 yılındaki ticari faaliyeti ile ilgili bazı bilgiler aşağıdaki gibidir.

-Satılan Mamul Maliyeti ve Giderler Toplamı 450.000.000.000.-
-Hasılat Toplamı 525.000.000.000.-
-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler 6.000.000.000.-
-Ticari Kazanç 81.000.000.000.-
-Hesaplanan Yatırım İndirimi Tutarı 72.000.000.000.-
(180.000.000.000 x %40)

Buna göre mükellefin 2004 yılına ilişkin olarak 2005 yılının Mart ayının 15. günü akşamına kadar vergi dairesine vermesi gereken beyannamede beyan edeceği kazanç ve iratlar ile gelir vergisinin hesaplanması aşağıdaki gibi olacaktır.

-Ticari Kazanç 81.000.000.000.-
-Yatırım İndirimi İstisnası 72.000.000.000.-
-Gayrimenkul Sermaye İradı(Zarar) (1.400.000.000.-)
-Vergiye Tabi Kazanç (Matrah) 7.600.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi 1.600.000.000.-

ÖRNEK 4- Bayan (A)’nın 2004 yılı geliri, 90 milyar TL’si birinci işverenden, 10 milyar lirası ikinci işverenden olmak üzere toplam 100 milyar TL ücret geliri ile 8 milyar TL stopaja tabi tutulmuş işyeri kira geliri ve 6 milyar TL brüt kar payı gelirinden oluşmaktadır.Bayan (A) kar payını, ortağı olduğu tam mükellef (X) A.Ş.’nin 2003 yılı karını dağıtması sonucu elde etmiştir.

Bayan (A)’nın birinci işverenden sonraki işverenden aldığı 10 milyar tutarındaki ücret 14 milyarlık beyan sınırını aşmadığı için GVK’nun 86/1-b hükmü gereği ücret gelirleri beyan edilmeyecektir.

Tevkifata tabi tutulmuş işyeri kira geliri ile kar payının beyan edilip edilmeyeceği vergiye tabi gelir toplamının 14 milyarı aşıp aşmamasına göre tayin edilecektir.Vergiye tabi gelir toplamının hesabında GVK’nun 86/1-c hükmü gereği beyan edilmeyecek ücret gelirleri dikkate alınmayacaktır.

İşyeri kira gelirinin gayri safi tutarı toplamı 8 milyar TL’dir.Kar payının brüt tutarı 6 Milyar TL olup GVK’nun 22/2’nci maddesi gereği yarısı istisna olduğundan beyan konusu olabilecek tutar 3 milyar TL olmaktadır. Buna göre vergiye tabi gelir toplamı (8.000.000.000+3.000.000.000=) 11.000.000.000.-TL olup bu tutar 14 milyar TL’lık beyan haddini aşmadığından tevkif suretiyle vergilendirilmiş işyeri kira geliri ve kar payı da beyan edilmeyecektir.Yani Bayan (A), 2004 yılı gelirleri için gelir vergisi beyannamesi vermeyecek olup, tevkif suretiyle ödenmiş olan vergiler nihai vergi olacaktır.

ÖRNEK 5 Bayan ( C) Denizli’de bir konfeksiyon atölyesi işletmektedir.Gerçek usulde vergilendirilen Bay ( C)’nin 2004 yılı ticari bilanço karı 5.000.000.000.-TL olup, ticari faaliyeti dolayısıyla elde ettiği hasılat ve giderlerine ilişkin bazı bilgiler aşağıdaki gibidir.

-Ticari işletme fonlarının değerlendirilmesinden 6.000.000.000.-TL mevduat faizi ve 4.000.000.000.-TL repo kazancı elde edilmiş, bu tutarlar üzerinden sırasıyla 840.000.000.-TL ve 800.000.000.-TL vergi kesilmiştir.

-Bay ( C) işletmesine koyduğu sermaye için 2004 yılında 4.000.000.000.-TL faiz yürütmüş ve bu faiz gider olarak dikkate alınmıştır.

-İşçilik gideri olarak Bay ( C)’nin eşine ve 18 yaşından küçük iki çocuğuna 16.000.000.000.-TL tutarında ödemede bulunulmuştur.

-Ayrıca Bay ( C)’nin şahsi tasarruflarının değerlendirilmesinden elde ettiği 8.000.000.000.-TL mevduat faizi, 7.000.000.000.-TL alacak faizi ve (net tutarıyla) 9.000.000.000.-TL (Y) AŞ hisse senedi kar payı geliri bulunmaktadır. (Y) AŞ tam mükellef bir kurum olup dağıttığı kazanç 2003 yılına ilişkindir. Karın dağıtımı sırasında (Y) AŞ tarafından Bay ( C)’ye ödenen kar payı tutarı üzerinden 1.000.000.000.-TL gelir vergisi tevkifatı yapılmıştır.

Bu bilgilere göre Bay ( C)’nin ticari kazanç ve menkul sermaye iradı olmak üzere iki gelir unsuru bulunmaktadır.

Bay ( C)’nin beyana esas ticari kazanç tutarı tespit edilirken ticari bilanço karına GVK’nun 38’inci maddesi uyarınca bazı eklemelerin yapılması gerekmektedir.

Bay ( C)’nin; eşine ve 18 yaşından küçük çocuklarına işletmeden ödediği aylıkların ve işletmesine koyduğu sermayeye yürütülen faizlerin GVK’nun 41’inci maddesi hükmü uyarınca hasılattan indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre 16.000.000.000.-TL tutarındaki işçilik gideri ile 4.000.000.000.-TL tutarındaki faizin mükellefin ticari bilanço karına eklenmesi gerekmektedir.

GVK’nun geçici 55’nci maddesinde mevduat faizleri ve repo kazançları için öngörülen istisna hükmü ticari işletmelere dahil iratları kapsamadığından ve bu gelirler hasılatın tespitinde dikkate alındığından bu gelirlerle ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmayacak ancak bu gelirler dolayısıyla, tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi tutarları beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.

Buna göre Bay ( C)’nin işletmesine ait ticari kardan mali kara geçiş şu şekilde hesaplanacaktır.

Ticari Kar(Ticari Bilanço Karı) 5.000.000.000.-TL
Ticari Kara Yapılacak İlaveler 20.000.000.000.-TL
-Eşe ve çocuklara ödenen aylıklar 16.000.000.000
-Sermaye üzerinden yürütülen faizler 4.000.000.000
Mali Kar 25.000.000.000.-TL

Bay ( C)’nin şahsi tasarruflarının değerlendirilmesinden elde ettiği mevduat faizi tevkif suretiyle vergilendirildiğinden GVK’nun geçici 55’inci maddesi uyarınca beyannameye dahil edilmeyecektir.Alacak faizi tevkif suretiyle vergilendirilmediğinden indirim oranı uygulandıktan sonra bulunan (7.000.000.000-(7.000.000.000x0,45=) 3.850.000.000.-TL’sı beyannameye dahil edilecektir.(indirim oranı 2004 yılı için %45 olarak alınmıştır.)

(Y) AŞ hisse senetlerinden ede edilen net 9.000.000.000.-TL tutarındaki kar payına tevkif edilen vergi tutarının eklenmesiyle bulunacak brüt tutarı (9.000.000.000/0,9=)10.000.000.000.-TL’dir. Bu tutarın yarısı GVK’nın 22/2’nci maddesi uyarınca istisna olduğundan kalan yarısı olan 5.000.000.000.-TL’lık kar payı beyannameye dahil edilmeyeceği bu tutarın, ticari kazanç ve alacak faizinin toplamının beyan sınırı ile karşılaştırma sonucuna göre karar verilecektir. Bu üç gelir unsurunun toplamı (25.000.000.00+5.000.000.000+3.850.000.000=) 33.850.000.000-TL olup, bu tutar 2004 yılı beyan sınırı olan 14.000.000.000-TL den büyük olduğundan kar payıda (yarısı) beyannameye dahil edilecektir. Kar payının tamamı
üzerinden tevkif edilmiş olan 1.000.000.000.-TL gelir vergisi ise beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.

Bu bilgilere göre Bay ( C)’nin beyanı ve vergilerinin hesaplanması şu şekilde olacaktır.

Ticari Kazanç 25.000.000.000.-TL
Menkul Sermaye İradı 8.850.000.000.-TL
-Alacak Faizi 3.850.000.000
-Kar Payı 5.000.000.000
Vergiye Tabi Gelir (Matrah) 33.850.000.000.-TL
Hesaplanan Gelir Vergisi 9.447.500.000.-TL
Mahsup Edilecek Vergiler 2.640.000.000.-TL
-Kar Payı Kesintisi 1.000.000.000
-Mevduat Faizi Kes. 840.000.000
-Repo Kesintisi 800.000.000
Ödenecek Gelir Vergisi 6.807.500.000.-TL


ÖRNEK 6- 2004 yılında Ankara’daki özel bir hastanede ücretli olarak doktorluk yapan Bayan (D) 24 Milyar TL ücret geliri elde etmiştir.Bayan (D) aynı zamanda açmış olduğu özel muayenehanesinde hasta muayenesi yapmakta olup aynı yıl bu muayenehaneden 25 milyar lira serbest meslek kazancı sağlamıştır.

Bayan (D)’nin bunların yanı sıra, biri basit usulde ticaret erbabına kiraya verdiği işyerinden 750.000.000.-TL, diğeri gerçek usulde vergilendirilen ticaret erbabına kiraya verdiği işyerinden 7.000.000.000.-TL olmak üzere toplam 7.750.000.000.-TL gayrimenkul sermaye iradı bulunmaktadır. Gerçek usule tabi ticaret erbabına işyeri olarak kiraya verilen gayrimenkulden elde edilen kira gelirinden 1.540.000.000.-TL gelir vergisi kesintisi yapılmıştır. Bayan (D) gayrimenkul sermaye iradının tespitinde götürü gider usulünü tercih etmiştir.

Bayan (D) 2004 yılında katılmış olduğu Türkiye’de kurulu (X) Bireysel Emeklilik AŞ’ye emeklilik sözleşmesi gereği 5 milyar lira katkı payı ödemiştir.Söz konusu katkı payları tevkifata tabi tutulan ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapılmamıştır.

Ayrıca Bayan (D), 2004 yılı hisse senedi alım satımından 2.000.000.000.-TL zarar ve 2003 yılında iktisap ettiği arsanın satışından 14.000.000.000.-TL kazanç elde etmiştir.Hisse senedi alım satımından doğan zarar tutarı ve arsa satışından doğan kar tutarı iktisap bedeli endekslemesi yapıldıktan sonra hesaplanan kar- zarar rakamlarıdır.

Bayan (D)’nin özel hastaneden almış olduğu ücret, tek işverenden alındığı ve tevkif suretiyle vergilendiği için tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir.

Bayan (D)’nin basit usule tabi ticaret erbabına kiraya verdiği işyerinden elde ettiği kira geliri, üzerinden tevkifat yapılmadığı, istisna uygulamasına konu olmadığı ve 750 milyonu aşmadığı için GVK’nın 86/1-d hükmü gereğince beyannameye dahil edilmeyecektir.

Gerçek usulde vergilendirilen ticaret erbabına kiraya verilen işyerinden elde ettiği tevkifata tabi tutulmuş kira geliri ise vergiye tabi gelir toplamının 14 milyarı aşması halinde beyan edilecek, aksi durumda beyan edilmeyecektir.

Bayan (D)’nin hisse senedi alım satımından elde ettiği zarar, GVK’nın 88’inci maddesi hükmü uyarınca, diğer kazanç ve iratlardan doğan zararların başka gelir unsurlarından elde edilen kazanç ve iratlara mahsubu mümkün olmadığı için diğer gelirlerden indirilemeyecektir.

2003 yılında iktisap edilen arsanın satışından elde edilen 14.000.000.000.-TL tutarındaki gelir, GVK’nın mükerrer 80’inci maddesi hükmü uyarınca değer kazancı iradı olarak vergilendirilecektir. Beyannameye dahil edilecek tutar, elde edilen kazançtan 12.000.000.000.-TL tutarındaki istisna düşüldükten sonra kalan (14.000.000.000-12.000.000.000=) 2.000.000.000.-TL olacaktır.

Bayan (D) 25 milyar lira tutarındaki serbest meslek kazancını beyan etmek zorundadır. Verilecek beyannameye 2 milyar lira tutarındaki değer artışı kazancı da dahil edilecektir. Vergiye tabi tabi gelir toplamı 14 milyarı aştığı için Bayan (D)’nin gerçek usule tabi ticaret erbabına kiraya verdiği işyerinden elde ettiği kira geliri de beyannameye dahil edilecektir. Bayan (D), gayrimenkul sermaye iradının tespitinde götürü gider usulünü tercih etmiştir. Bayan (D)’nin elde ettiği gayrimenkul sermaye iradı aşağıdaki gibi olacaktır.

Gayri safi kira tutarı 7.000.000.000.-TL
Götürü Gider(7.000.000.000x%25) 1.750.000.000.-TL
Safi İrat 5.250.000.000.-TL

GVK’nun 89/1 hükmü uyarınca beyan edilen gelirin %10’unu ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları beyanname ile bildirilecek gelirden indirilebilir. Bayan (D)’nin beyana tabi geliri , serbest meslek kazancı, değer artış kazancı ve gayrimenkul sermaye iradından oluşmakta olup toplam (25.000.000.000+2.000.000.000+5.250.000.000=) 32.250.000.000.-TL olup beyan edilen gelirin %10’u 3.225.000.000.-TL olmaktadır. Asgari ücretin yıllık tutarı 2004 yılı için (423.000.000x12=) 5.076.000.000.-TL’dir.
Dolayısıyla Bayan (D), bireysel emeklilik sistemine ödemiş olduğu 5 milyarlık katkı payının 3.225.000.000.-TL tutarındaki kısmını beyanname üzerinde indirim konusu yapabilecektir.

-Serbest Meslek Kazancı 25.000.000.000.-TL
-Gayrimenkul Sermaye İradı 5.250.000.000.-TL
-Değer Artış Kazancı 2.000.000.000.-TL
-Beyannameye Dahil Edilen Kazanç ve İratlar Toplamı 32.250.000.000.-TL
-Bireysel Emeklilik Katkı Payı İndirimi 3.225.000.000.-TL
-Vergiye Tabi Gelir (Matrah) 29.025.000.000.-TL
-Hesaplanan Gelir Vergisi 7.758.750.000.-TL
-Mahsup Edilecek Gelir Vergisi 1.540.000.000.-TL
-Ödenecek Gelir Vergisi 6.218.750.000.-TL

ÖRNEK 7- Bay (P) ve eşi Bayan (R), Milli Eğitim Bakanlığı’ndan emekli öğretmen olup 2004 yılında sırasıyla 7.000.000.000.-TL ve 7.200.000.000.-TL emekli maaşı elde etmişlerdir.Bay (P) ve Bayan (R), 2001 yılında eşit payla üye oldukları kooperatifin kendilerine ait hissesini 2004 yılında satmışlardır. Sözkonusu kooperatif hissesinin elden çıkarma bedelinden iktisap bedelinin TEFE oranında artırılmış tutarı düşüldükten sonra tespit edilen safi kazanç tutarı 28.000.000.000.-TL’dir.

Bunun yanı sıra yine eşlerin eşit payla ortak olduğu apartman dairesini mesken olarak kiraya vermesi karşılığında 6.000.000.000.-TL kira geliri elde edilmiştir.

Bay (P) ve Bayan ( R)’nin almış oldukları emekli maaşları GVK’nın 23/11’inci maddesi gereğince gelir vergisinden istisnadır.

Bay (P) ve Bayan(R), kooperatif hissesini elden çıkarmaları karşılığında elde ettikleri kazancı eşit şekilde paylaşacak ve her biri 14.000.000.000.-TL tutarında kazanç sağlamış olacaktır. Değer artış kazancı olarak vergilendirilecek tutar istisna haddi olan 12.000.000.000.-TL’nin üzerindeki tutar olacağı için, hem Bay (P), hem de Bayan (R) elde ettikleri 14.000.000.000.-TL kazançtan istisnayı düşecekler ve kalan (14.000.000.000-12.000.000.000=) 2.000.000.000.-TL’yi beyan edeceklerdir.

Elde edilen kira geliri de yine eşit paylaşılacak ve 3.000.000.000.-TL gayrisafi hasılat elde edilmiş olacaktır. Bu tutardan, hem Bay (P), hem de Bayan (R) GVK’nın 21. maddesindeki istisna tutarı olan 1.800.000.000.-TL’yi düşeceklerdir. Bu durumda her ikisinin de gider indiriminden önceki kazancı (3.000.000.000-1.800.000.000=) 1.200.000.000.-TL olacaktır. Bu tutardan götürü gider tutarı düşüldükten sonra kalan (1.200.000.000-(1.200.000.000x%25=) 900.000.000.-TL’yi beyan edeceklerdir. Bu durumda Bay (P) ve Bayan (R), aynı tutarda gelir elde etmiş olacakları için aşağıdaki gelir unsurlarını ayrı ayrı beyan edeceklerdir.

-Diğer Kazanç ve İrat 2.000.000.000.-TL
-Gayrimenkul Sermaye İradı 900.000.000.-TL
-Vergiye Tabi Gelir (Matrah) 2.900.000.000.-TL
-Hesaplanan Gelir Vergisi 580.000.000.-TL

ÖRNEK 8-İstanbul’da avukatlık yapmakta olan Bay (L), 2004 yılında bu faaliyetinden 20.000.000.000.-TL kazanç elde etmiştir. Bay (L) bunun dışında tam mükellef (X) AŞ’nin 2002 yılı istisna kaynaklı kazancını dağıtması sonucu net 9 milyar lira kar payı elde etmiştir.Aynı yıl 11 milyar lira da repo kazancı elde eden Bay (L)’nin bakmakla yükümlü olduğu birisi üçüncü derece diğeri de ikinci derece sakat raporu olan iki çocuğu vardır.

Repo kazancı üzerinden %20 vergi kesilmiştir.

Bay (L) elde ettiği repo geliri için GVK’nın geçici 55’inci maddesi uyarınca beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri için vermiş olsa bile repo gelirini beyannameye dahil etmeyecektir.

Bay (L) 20 milyar lira tutarındaki serbest meslek kazancı için beyanname vermek zorundadır. Vergiye tabi geliri 14 milyarı aştığı için GVK’nın 86/1-c hükmü gereği kar payları da beyannameye dahil edilecektir.Ancak kar payı kurumun 2002 yılı istisna kaynaklı kazancını dağıtması sonucu elde edildiği için beyanı GVK’nın Geçici 62/3 hükmüne göre olacaktır. Buna göre kar payının net tutarı olan 9 milyara net tutarın 1/9’u olan 1 milyar eklenecek ve bulunan tutarın (10 milyar) yarısı olan 5 milyar lira beyan edilecek kar payı olacaktır. Diğer taraftan beyannameye intikal ettirilen kar payının 1/5’i (5.000.000.000x1/5=) olan 1 milyar lira beyanname üzerinden hesaplanacak vergiden mahsup edilecektir.

2004 yılı için aylık sakatlık indirimi tutarları GVK’nın 31’inci maddesine göre ikinci derece sakatlar için 220.000.000.-TL, üçüncü derece sakatlar için 110.000.000.-TL’dir. Bay (L)’nin GVK’nın 89/3’üncü maddesi gereği bakmakla yükümlü olduğu sakat çocukları nedeniyle beyan edilecek gelirden indirebileceği sakatlık indirimi tutarı ((220.000.000+110.000.000)x12=) 3.960.000.000.-TL’dir.

Buna göre Bay (L)’nin beyan etmesi gereken kazançları aşağıda belirtilmiştir.

-Menkul Sermaye İradı 5.000.000.000.-TL
-Serbest Meslek Kazancı 20.000.000.000.-TL
-Beyannameye Dahil Edilecek Kazanç ve İratlar Toplamı 25.000.000.000.-TL
-Sakatlık İndirimi 3.960.000.000.-TL
-Vergiye Tabi Kazanç(Matrah) 21.040.000.000.-TL
-Hesaplanan Gelir Vergisi 5.312.000.000.-TL
-Mahsup Edilecek Kar Payı(GVK Geçici 62/3) 1.000.000.000.-TL
-Ödenecek Gelir Vergisi 4.312.000.000.-TL

Repo kazançları beyan edilmediğinden üzerinden tevkif edilmiş verginin mahsubu mümkün değildir.

ÖRNEK 9- Bay (M)’nin 2004 yılında elde ettiği gelirler aşağıdaki gibidir.

-Ücret(Vergi Kesintisine Tabi Tutulmuş) 25.000.000.000.-TL
.Birinci İşverenden 18.000.000.000.-TL
.İkinci İşverenden 7.000.000.000.-TL
-Gayrimenkul Sermaye İradı (İşyeri, brüt) 16.000.000.000.-TL
-Gayrimenkul Sermaye İradı(mesken) 4.000.000.000.-TL
-Mevduat Faizi 64.000.000.000.-TL

İşyeri kirasından 3.520.000.000.-TL tevkifat yapılmıştır. Gayrimenkul sermaye iradının tespitinde götürü gider usulü tercih edilmiştir.

Bay (M),
-İkinci işverenden aldığı ücret 14 milyarlık haddin altında kaldığı için GVK’nın 86/1-b maddesi gereği tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirlerini beyan etmeyecektir.

-Elde ettiği ve üzerinden vergi tevkifatı yapılmış olan mevduat faizini GVK’nın Geçici 55’inci maddesi gereğince beyan etmeyecektir.

-Mesken olarak kiraya verilen gayrimenkulden elde edilen kira gelirinin 1.800.000.000.-TL’lik kısmı istisna olduğundan bu kısım düşüldükten sonra geriye kalan (4.000.000.000-1.800.000.000=) 2.200.000.000.-TL beyana tabi olacaktır.

-İşyeri olarak kiraya verilen gayrimenkulden elde edilen tevkifata tabi tutulmuş kira geliri, GVK’nın 86/1-c hükmü gereği vergiye tabi gelir toplamının 14 milyarı aşması halinde beyan edilecek, aksi halde beyan edilmeyecektir. Bay (M)’nin elde ettiği mesken kirası ile işyeri kirasının gayrisafi tutarlarının toplamı (2.200.000.000 + 16.000.000.000=)18.200.000.000.-TL’dir. Bu tutar yani vergiye tabi gelir 14 milyarlık beyan haddini aştığı için Bay (M) işyeri kirasını da beyannamesine dahil edecektir.

Bay (M) gayrimenkul sermaye iradının tespitinde götürü gider usulünü tercih ettiğinden %25 götürü gider düşüldüğünde (18.200.000.000-(18.200.000.000x%25)=) 13.650.000.000.-TL safi irat olacaktır.

Bu durumda Bay (M)’nin beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.

-Gayrimenkul Sermaye İradı 13.650.000.000.-TL
-Matrah 13.650.000.000.-TL
-Hesaplanan Gelir Vergisi 3.112.500.000.-TL
-Mahsup Edilecek Tevkifat 3.520.000.000.-TL -İade Alınacak Vergi 407.500.000.-TL
ÖRNEK 10-Bay (T), 2004 yılında, arızi bir ticari işten 45.000.000.000.-TL hasılat elde etmiş, buna karşılık 36.000.000.000.-TL gider yapmıştır. Bay (T), gerçekleştirdiği arızi serbest meslek faaliyetinden 14.000.000.000.-TL gelir elde etmiş, 10.000.000.000.-TL de gider yapmıştır.Serbest meslek kazancından tevkifat yapılmamıştır.Aynı şahıs, 2001 yılında aldığı arsanın satışından endeksleme sonrası net 8.500.000.000.-TL kar elde etmiştir.

-Mükellefin elde ettiği arızi kazanç tutarı arızi ticari kazançtan (45.000.000.000-36.000.000.000=) 9.000.000.000.-TL, Arızi serbest meslek kazancından (14.000.000.000-10.000.000.000=) 4.000.000.000.-TL olmak üzere toplam 13 milyar TL’dir. 13 milyar liralık arızi kazançtan 12 milyar liralık istisna düşüldükten sonra kalan 1 milyar TL arızi kazanç olarak beyan edilecektir.

-Mükellefin elde ettiği değer artış kazancı 8.500.000.000.-TL olup, 12 milyarlık istisna tutarının altında kaldığı için beyan edilmeyecektir.


ÖRNEK 11- Bay Ali’ nin 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Alacak Faizi : 3 milyar
-Döviz Cinsinden Faiz Geliri : 50 milyar (Geçici 55)
-TL Mevduat Faiz Geliri : 60 milyar (Geçici 55)
-Hazine Bonosu Faiz Geliri (2002 ihraçlı): 180 milyar (Önce İdirim sonra geçici 59)
-Devlet Tahvili Faiz Geliri (2000 ihraçlı) : 30 milyar (İndirim)
-İskonto Faiz Geliri : 1 milyar
-Vadesi Gelmemiş Kupon Satış Geliri : 3 milyar
-Off-Shore Faiz Geliri (TL) : 5 milyar (İndirim)
-Off-Shore Faiz Geliri (Döviz) : 3 milyar
-Menkul Kıymet Fonu Kat.Bel.Kar Payı : 100 milyar (Geçici 55)
-Repo Geliri : 50 milyar (Geçici 55)
-Özel Finans Kurumları Kar Payı : 100 milyar (Geçici 55)
-X A.Ş.’den Kar Payı : 26 milyar (Geçici 62, 22/2)
(2002 Normal Kazanç Kaynaklı)

Veriler :

a- İndirim Oranı %45, Geçici 59 İstisna Tutarı: 140.000.000.000)
b- Tevkifat Miktarları; Gelir Vergisi
-Döviz Faiz Geliri : 5 milyar
-TL Mevduat Faizi : 6 milyar
-Menkul Kıy.Yatırım : 10 milyar
Fonu Katılma Belgesi
-Repo Geliri : 5 milyar
-Özel Finans Kurumu : 10 milyar
Kar Payı
-X A.Ş. Kar Payı : 2 milyar 600 milyon

İstenen :

a- Bay Ali beyanname verecek midir? Verecekse ne zaman verecektir? Matrahı ve vergileri hesaplayıp en son ödenecek vergiyi bulunuz?

Beyan Edilecek Gelirler :

-Alacak Faizi : 1.650.000.000.-
(İndirimden Sonra)
-Devlet Tahvili (2000 İhraçlı) :16.500.000.000.-
(İndirimden Sonra)
-İskonto Faiz Geliri : 1.000.000.000.-
-Vadesi Gelmemiş Kupon Sat.Gel. : 3.000.000.000.-
-Off-Shore Faiz Geliri (TL) : 2.750.000.000.-
(İndirimden Sonra)
-Off-Shore Faiz Geliri (Döviz) : 3.000.000.000.-
-X A.Ş. Kar Payı :13.000.000.000.-
(GVK 22/2 Yarısı)
TOPLAM :40.900.000.000.-


Hazine Bonusu Faiz Geliri (2002 İhraçlı)

-Hazine Bonosu Faiz Geliri : 180.000.000.000.-
-İndirim (%45) : 99.000.000.000.-
-Kalan : 81.000.000.000.-
-İstisna : 140.000.000.000.-
-Kalan : ------
( Beyan Edilmeyecek)

AÇIKLAMA :
Beyanı gereken gelirler toplamı 14 milyarı geçtiği için tevkifatlı ve tevkifatsızların tamamı beyan edilecektir. 14 milyarı geçmeseydi yalnızca tevkifatsızlar beyan edilecekti.

-Gelir Vergisi Matrahı : 40.900.000.000.-
-Hesaplanan Gelir Vergisi : 11.915.000.000.-
-Mahsup : 2.600.000.000.-
-Kalan : 9.315.000.000.-
-Ödenecek Vergi : 9.315.000.000.-

Beyannameye dahil edilen Menkul Sermaye İratları üzerinden yapılan tevkifat hesaplanan vergiden mahsup edilir. Diğerleri nihai vergidir.

ÖRNEK 12- Bayan Elif’in 2004 gelirleri aşağıdaki gibidir.

-X Ltd.Şti. Kar Payı (2001 yılı İstisna Kazançlı) : 45 milyar (Mayıs)
-Y A.Ş. Kar Payı (1997 Yılı Kazancı Dağıtımı) : 30 milyar (Mayıs)
-Z Ltd.Şti. Kar Payı (2002 normal kazanç Kaynaklı): 20 milyar (Mayıs)
İstenenler :

a) Dağıtımı yapan kurumlar bünyesinde yapılacak işlemleri anlatınız?
b) Bayan Elif’in Gelir Vergisi karşısındaki durumu nedir? Beyanname verecekmidir? Verecekse matrahı, hesaplanan vergiyi e ödeyeceği vergiyi hesaplayınız?
Açıklama :

a) X ltd. Şti.nin dağıttığı kazanç 2001 yılı istisna kökenli olduğundan Geçici 62’ye göre dağıtımda stopaj yapılmaz.

Y A.Ş. Kar Payı 98 öncesine ait olduğundan Geçici 62’ye göre tevkifat yapılmaz.

Z Ltd. Şti. 2002 yılı normal kazancı dağıttığından dağıtımda tamamı üzerinden %10 vergi hesaplayıp 20 Hazirana kadar beyan edecektir.

b) Bayan Elifin yapacakları;

X Ltd.Şti. kar payı 2001 yılı istisna kaynaklı kazanç olduğundan Geçici 62’ye göre,
-Kar Payı : 45 milyar
-Kar Payının (1/9’u) : 5 milyar
-Toplam :50 milyar
-Yarısı (GVK 22/2) :25 milyar
-1/5’i hesaplanan vergiden mahsup edilecek.
Y A.Ş. kar payı 98 öncesi kaynaklı olduğundan beyannameye dahil edilmeyecek.

Z Ltd.Şti. kar payı ( 2002 normal kazanç)
-Kar Payı : 20 milyar
-Yarısı : 10 milyar

Beyanı Gereken Gelir Toplamı
X Ltd.Şti Kar Payı + Z Ltd.Şti. Kar Payı = 25 + 10 =35
35 milyar Beyanı sınırı olan 14 milyardan büyük olduğu için her ikiside beyan edilecektir.

Gelir Vergisi Matrahı : 35.000.000.000
Hesaplana Gelir Vergisi : 9.850.000.000
Mahsup : 7.000.000.000
(25 milyar*1/5 + 2 milyar)
Ödenecek Vergi : 2.850.000.000

ÖRNEK 13- Bayan Ayşe’nin 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

-X Ltd.Şti. Ücret Geliri : 100 milyar (Brüt)
-Y A.Ş. Ücret Geliri : 5 milyar (Brüt)
-Z A.Ş. Ücret Geliri : 5 milyar (Brüt)
Not: Ücretlerin tamamı tevkifatlı.

İstenen : Gelir Vergisi karşısındaki durumu nedir?

I. Ücret toplamada dikkate alınmaz. Diğerlerinin toplamı 12 milyarı geçerse tamamı beyan edilecektir. (Birinci ücret dahil) Geçmezse hiçbiri beyan edilmez ve beyanname verilmez. Örnek Y+Z toplamı 14 milyardan küçük olduğunda beyanname vermeyecek. Z den aldığı 10 milyar olsaydı toplamı 15 olacağından beyanname verilecek ve birinci ücret dahil hepsi beyan edilecekti. (GVK 86/1-b)

ÖRNEK 14- Bayan A nın gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Miras yoluyla elde edilen His.Sn.Sat.Gel. : 20 milyar
(İvazlı olmadığından vergileme yok)
-10.05.2004’te alınıp 16.09.2004’te satılan İst.Bor. : 15 milyar
Kayıtlı His.Sn.Sat.Gel. (mük.80/1)
-İhtira Berat Geliri : 10 milyar
(Satın aldığı kitap yayın hakkının satışı mük.80/3)
-İştirak hissesi satış geliri (safi) (mük.80/4) : 2 milyar

-10 milyara satın alınan binek otomobili 3 milyar masraf edilip 20 milyara satılmıştır.(82/1)

-Bir defa yapılan danışmanlık hizmeti geliri (safi) : 10 milyar (82/4)
-15.01.2004 alınan binanın 25.12.2004’te satışından: 20 milyar
elde edilen safi gelir (Mük.80/6)

Açıklama :
-Miras yoluyla elde edinilende vergileme yok (ivazsız)
-İstanbul Borsasına kayıtlı hisse senedi 3 aydan fazla elde tutulduğunda beyan yok.
-İhtira Beratı geliri Değer Artış Kazancı olup, diğerleri ile birlikte (değer artış kazançları) dikkate alınacak.
-İştirak hissesi satış geliri değer artış kazancı olup, diğerleri ile birlikte (değer artış kazançları) dikkate alınacak.
-Bina satış geliri (4 yıldan az elde tutulduğundan değer artış kazancı olup, diğerleri ile birlikte (değer artış kazançları) dikkate alınacak.

Beyanı Gereken Değer Artış Kazançları

-İhtira Beratı (safi) : 10 milyar
-İştirak His.Sat.Gel.(safi) : 2 milyar
-Bina Satış Geliri : 20 milyar
Toplam : 32 milyar
-İstisna (Mük.80) : 12 milyar
-Kalan : 20 milyar

Arizi Kazançlar

-Otomobil Sat.Kaz.Mik.(20 milyar-13 milyar) : 7 milyar
(Arizi ticari kazanç)
-Danışmanlık Kazancı : 10 milyar
(Arızi Serbest Meslek Kazancı)
Toplam Arızi Kazanç : 17 milyar
-İstisna (82’ye göre) : 12 milyar
-Kalan Arızi Kazanç : 5 milyar

Diğer Kazanç ve İratlar = Değer Artış Kazancı + Arızi Kazanç
= 20 milyar + 5 milyar
Toplam Matrah = 25 milyar
Hesaplanan Vergi = 6.5 milyar
Ödenecek Vergi = 6.5 milyar

ÖRNEK 15-Bayan Adıgüzelin 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Tek işverenden alınan ücret : 100 milyar
-İşyeri Kira Geliri Tevkifatlı (Brüt) : 6 milyar
-Mesken kira geliri : 2 milyar
-Alacak faizi : 2 milyar
-Hazine Bonusu Faiz Geliri : 175 milyar
(2003 ihraçlı)

Veriler :
-G.M.S. iratları için götürü gider seçilmiştir.
-İndirim oranı %45’dur.
-Hazine Bonusu İstisnası (Geç.59) : 140.000.000.000.-
-İşyeri kirası tevkifatı : 1.320 milyon vergi

İstenen :
Bayan Adıgüzel beyanname verecek midir? Verecekse hangi gelirlerini beyan edecektir? Matrah, vergi ve ödenecek vergiyi hesaplayınız?

- Tek işverenden alınan ücret miktarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek ve toplamda dikkate alınmayacak (86/1-b)
- Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında önce indirim ve istisna uygulaması yapılacak kalan tutarlar toplanacak toplam 14 milyarı geçerse hepsi, yoksa tevkifatsızlar beyan edilecek (86/1-c)

Bu duruma göre;

- Tevkifatli İşyeri Geliri : 6.000.000.000
- Mesken Kira Geliri : 200.000.000
(İstisna Sonrası 2 milyar-1.8milyar)
- Alacak Faizi : 1.100.000.000
(İndirim sonrası 2.000*%55)
-Hazine Bonosu : -
Haz.Bon.Gel. 175 milyar
İndirim Son.Kal. 96.250 milyon
İstisna 140 milyar
Kalan -
Toplam : 7.300.000.000.-

Beyan sınırı olan 14 milyarı aşmadığından sadece tevkifatsızlar beyan edilecektir. Mesken kirasına %25 götürü gider uygulanacak.
-Mesken Kira Geliri (İstisna Sonrası) : 200 milyon
-Götürü Gider : 50 milyon
-Kalan : 150 milyon

G.M.S.İradı : 150.000.000
M.S.İradı (Alacak Faizi) :1.100.000.000
Matrah :1.250.000.000

İşyeri Kira Geliri 13 milyar olsaydı.

-İşyeri Kira Geliri : 13.000.000.000
-Mesken Kira Geliri : 200.000.000
(İstisna Sonrası)
-Alacak faizi : 1.100.000.000
(İndirim Sonrası)
Toplam : 14.300.000.000

Bu durumda beyan sınırını geçtiği için tevkifatlı ve tevkifatsızların tamamı beyan edilecek.
G.M.S. İradında götürü gider uygulanır.

-İşyeri Kirası : 13.000.000.000
-Mesken : 200.000.000
-Toplam : 13.200.000.000
-Gider (Götürü) : 3.300.000.000
(13.200*%25)
-Kalan : 9.900.000.000

Matrahın Tespiti
-G.M.S.İradı : 9.900.000.000
-M.S.İradı : 1.100.000.000
Toplam :11.000.000.000

Matrah :11.000.000.000
Hesap.Vergi : 2.700.000.000
Mahsup : 1.320.000.000
Ödenecek Vergi : 1.380.000.000

ÖRNEK 16- Kırşehirde Basit Usule tabi ticari faaliyette (Ayakkabı tamircisi) bulunan Bay Ali’nin 2004 gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Basit Usulde Ticari Kazanç : 2 milyar
-Vadesi Gelmemiş Tah.Kup. : 5 milyar
Satış Geliri
-Yurtdışındaki bir şirketten kar payı : 1 milyar
-İşyeri kira geliri (Brüt) (Tevkifatlı) : 5 milyar
-Repo Geliri : 50 milyar
-Mesken Kira Geliri : 800 milyon
-Devlet Tah.Faiz Gel.(2003 İhraç) : 150 milyar
(Tl cinsinden)

Veriler :
-İndirim oranı : %45, 2004 Geçici 59 istisnasi 140.000.000.000.-
-İşyeri kira gelirinde yapılan tevkifat 1,1 milyar
-Repo Geliri üzerinden yapılan tevkifat 5 milyar
-Mükellef G.M.S.İradında götürü gideri seçmiştir.

Açıklama :
a- Basit Usulde Ticari Kazanç sahibi olduğu için her halükarda beyanname verecek. 2 milyar beyan edilecek.
b- Repo geliri İnd. Oranına tabi olmakla birlikte Geçici 55’e göre beyan dışı ve toplamda dikkate alınmayacak.
c- 2002 ihraçlı devlet tahvilinde önce indirim uygulanacak sonra Geçici 59 daki istisna uygulancak. Buna göre;
Tahvil Faiz Geliri : 150 milyar
İndirim : 67,5 milyar
Kalan : 82,5 milyar
İstisna : 140 milyar
Kalan : ------
Kalan tutar olmadığından toplamada dikkate alınmayacak ve beyan edilmeyecek.
d- Diğer gayrimenkul ve menkul sermaye iratları basit usulde ticari kazançla toplanacak toplam beyan sınırını geçerse tamamı aksi durumda tevkifatsızlar beyan edilecek (Basit usulde ticari kazanç sahibi olduğundan GVK istisna yok) Buna göre;


- Basit Usulde Tiz.Kazanç : 2 milyar
- Kupon Satış geliri : 5 milyar
- Yurtdışı şirket kar payı : 1 milyar
-İşyeri Kira geliri : 5 milyar
-Mesken Kira geliri : 800 milyon
Toplam : 13.8 milyar

13.8 milyar < Beyan sınırı (14 milyar)

Bu durumda tevkifatlı işyeri kira geliri beyan edilmeyecek ancak üzerinden tevkifat yapılmayan kupon satış geliri, yurtdışı şirket kar payı ve mesken kira geliri basit usulde ticari kazançla birlikte beyan edilecek ancak mesken kira gelirinden %25 götürü gider düşülecek.

Mesken Kira Geliri : 800 milyon- (800*%25) = 600 milyon

-Basit Usulde Ticari Kazanç : 2 milyar
-G.M.S.İradı : 600 milyon
-M.S.İradı : 6 milyar
(Kupon Sat.Gel.+Yurtdışı Kar Payı)
Matrah : 8.6 milyar
Hesaplanan Vergi : 1.850 milyon
Ödenecek Vergi : 1.850 milyon

ÖRNEK 17- Bayan Elif’in 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Tek işverenden alınan ücret (Tevkifatlı) : 100 milyar
-Repo geliri : 50 milyar
-Mevduat Faizi : 150 milyar
-Mesken Kira Geliri : 1 milyar
-Tevkifatlı işyeri kira geliri (Brüt) : 8 milyar
-Anadolu Hayat Hissesi Satış Geliri (Safi) : 150 milyar
(5.5.2004 alınıp 25.10.2004 satılan)
-2004 ihraçlı Hazine Bon.Faiz Gel.(Döviz) : 100 milyar
-Yat.Fonu Kat.Belgesi Kar Payı : 100 milyar

Veriler :
-İndirim oranı %45’ dır.
-Gayrimenkuler için götürü gider seçilmiştir.
-Tevkifatlar; Tevkifat Tutarı
Repo Geliri 10 milyar
Ücret Geliri 10 milyar
Mevduat Faizi 15 milyar
İşyeri Kira Gel. 1.6 milyar
Yat.Fon.Kat.Bel. 10 milyar

-GVK geçici 59 istisnasi 140.000.000.000.-

İstenen :Bayan Elif beyanname verecek mi? Verecekse hangi gelirini beyan edecek?

Açıklama :

a- Tek işverenden alınan ücret 86/1-b’ ye göre beyan dışı
b- Repo geliri, mevduat faizi ve yatırım fonu katılma belgesi kar payı geçici 55’e göre beyan dışı. Toplamda dikkate alınmayacak.
c- Mesken kira geliri 2004 istisna tutarının altında (1.8 milyar > 1 milyar) bu nedenle beyan edilmeyecek. Toplamda dikkate alınmayacak.
d- Anadolu Hayat hisse satış geliri değer artış kazancı olup, İstanbul Borsasına kayıtlı hisse senedi olduğundan ve 3 aydan fazla elde tutulduğundan beyan dışı.
e- 2004 ihraçlı Hazine Bonusu faiz geliri döviz cinsinden olduğundan indirime tabi değil. Ancak GVK geçici 59. maddeye göre istisna tutarı olan 140.000.000.000.- olduğundan ve faiz geliri bu tutarın altında kaldığından beyan dışı.
f- Tevkifatlı işyeri kira geliri 8 milyar olup, toplam da dikkate alınacak başka menkul ve gayrimenkul sermaye iradı olmadığından ve bu tutarda beyan sınırı olan 14 milyarın altında kaldığından beyan edilmeyecektir.

Bu durumda Bayan Elif beyanname vermeyecektir. Tevkif yoluyla ödenen vergiler nihai vergiler olacaktır.

ÖRNEK 18- Avukat olan Bayan Emel’in 2004 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

-Serbest Meslek Kazancı : 10 milyar
-X A.Ş. Alınan Ücret Geliri : 50 milyar
-Y Vakfından Alınan Ücret : 8 milyar
-Z Ltd. Şti. Alınan Ücret : 7 milyar

İstenen : Bayan Emel beyanname verecek midir? Verecekse hangi gelirlerini beyan edecektir?

Açıklama :

a- Bayan Emel Serbest Meslek Kazanç Sahibi olduğundan her halükarda beyanname verecektir. Serbest Meslek Kazancı dışındaki ücret gelirlerinden birinci ücret dışındakilerin toplamı (8 milyar + 7 milyar)=15 milyar olup, bu tutar beyan sınırından büyük olduğundan (15 milyar > 14 milyar (Beyan Sınırı)) birinci ücret dahil tüm gelirlerini beyan edecektir.

Buna göre beyanı gereken gelirler;
-Serbest meslek kazancı : 10 milyar
-Ücret gelirleri : 65 milyar
Toplam 75 Milyar

X-MUHTASAR BEYANNAME

1. VERGİ KESİNTİSİ YAPACAK OLANLAR

G.V.K madde 94’e göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar aşağıda sayılmıştır.

1- Kamu idare ve müesseseleri
2- İktisadi kamu müesseseleri
3- Sair kurumlar
4- Ticaret şirketleri
5- İş ortaklıkları
6- Dernek ve vakıflar
7- Dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri
8- Kooperatifler
9- Yatırım fonu yönetenler
10-Gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı
11-Zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler.

Bu kişi veya kuruluşlar 94. maddede yazılı ödemeleri, avans olarak ödenenler dahil, nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmak zorundadırlar.

2. VERGİ TEVKİFATINDA UYULACAK ESASLAR

1- 94. maddede vergi tevkifatı yapacaklar arasında basit usulde vergilendirilen mükellefler sayılmadığından söz konusu mükellefler tevkifat yapmayacaklar ve beyanname vermeyeceklerdir.

2- GVK madde 96’ya göre; vergi tevkifatı, 94. madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen “hesaben ödeme” deyimi vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve ödemeleri ifade eder.

Buna göre, bankaya yatırılan vadeli mevduattan, vadenin dolmuş olması mevduat sahibinin faiz geliri elde etmiş olması sonucunu doğurduğundan, bankanın vergi tevkifatı yapması gerekecektir. Faizin mudiye bilfiil ödenmesi şart değildir.

3-GVK’nın 96 maddesinin ikinci fıkrasına göre vergi tevkifatı ücretler dışında kalan ödemelerde gayri safi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden yapılır.

4- 94. maddedeki parantez içi hüküm ile avans olarak yapılan ödemelerin de vergi kesintisine tabi tutulacağı belirtilmiştir.

5- G.V.K'nın 94. maddesi uyarınca vergi tevkifatı yapmak zorunda olan kişi ve kuruluşlardan gerçek kişi durumunda bulunan serbest meslek erbabı ve çiftçiler; ticari, mesleki ve zirai işleriyle ilgili olarak yaptıkları ödemelerden vergi tevkifatı yapmak zorundadırlar. Bu kişiler özel işleri dolayısıyla yaptıkları ödemelerden tevkifat yapmayacaklardır.

3- VERGİ TEVKİFATINA TABİ KAZANÇ VE İRATLAR ve TEVKİFAT ORANLARI:

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

2. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (4369 sayılı kanunun 81 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük:1.1.1999) (Noterlere, serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);
a) 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %17, Yürürlük: 1.1.2004)
b) Diğerlerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %22, Yürürlük: 1.1.2004)

3. 42 nci madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %5, Yürürlük: 1.1.2004)

4. Dar mükellefiyete tabi olanlara, telif ve patent haklarının satışı dolayısıyla yapılan ödemelerden, (2003/657a) 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %25, Yürürlük: 1.1.2004)

5. a) 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden , (2003/6577 Sayılı BKK ile %22, Yürürlük: 1.1.2004)

b) (5035 Sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 2.1.2004; Geçerlilik:1.1.2004) Vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden , (2003/6577 Sayılı BKK ile %22, Yürürlük: 1.1.2004)

c) Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %22, Yürürlük: 1.1.2004)

6. a) Dağıtılsın veya dağıtılmasın Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 4 numaralı bendinin;

i) (a), (c) ve (d) bentlerinde yazılı kazançlardan, (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 1.1.2004)

ii) (b) alt bendinde yazılı kazançlardan, (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)

b) (4842 Sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle değişen alt bent, Yürürlük: 24.4.2003) i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz.), (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)
ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kar payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (Karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz.), (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)
iii) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iradının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)

c) (5035 Sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle kaldırılmıştır, Geçerlilik: 1.1.2004, Yürürlük: 2.1.2004)

i) Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu menfaatlerine yararlı sayılan dernekler için (Bu bent gereğince yapılan tevkifat binde birden fazla olamaz), (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 1.1.2004)

ii) Diğer vakıf ve dernekler için (Bu bent gereğince yapılan tevkifat yüzde birden fazla olamaz), (98/12225 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük 1/1/1999)

7. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından (5228 Sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 1.1.2005) (Kanunla kurulan dernek ve vakıflar, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu menfaatine yararlı dernekler ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil)

a) Devlet tahvili faizlerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 1.1.2004)

b) Hazine bonosu faizlerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 1.1.2004)

c) (4369 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle değişen bent Yürürlük: 29.7.1998) Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlere sağlanan gelirlerden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 1.1.2004)

d) Nama yazılı tahvil faizlerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)

e) Hamiline yazılı tahvil faizlerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)
f) Diğerlerinden,(2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004)

8. Mevduat faizlerinden (5228 Sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 1.1.2005) (Kanunla kurulan dernek ve vakıflar, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu menfaatine yararlı dernekler ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil)

a) Döviz tevdiat hesaplarına yürütülen faizler ile özel finans kurumlarınca döviz katılma hesaplarına ödenen kar paylarından;

aa) 1 yıla (özel finans kurumlarında 360 güne) kadar vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %24, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004) ,

ab) 1 yıl (özel finans kurumlarında 360 gün) ve daha uzun vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük:31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004) ,

b) Nama yazılı mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden;
ba) Vadesiz ve ihbarlı hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

bb) 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplaraödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

bc) 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %16, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

bd) 1 yıla kadar vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %12, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihtenitibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

be) 1 yıl ve daha uzun vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %7, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

c) Hamiline yazılı mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden,
ca) Vadesiz ve ihbarlı hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük:31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

cb) 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

cc) 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %16, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

cd) 1 yıla kadar vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %12, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
ce) 1 yıl ve daha uzun vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %7, Yürürlük: 1.1.2004),

d) Diğerlerinden,
da) Bankalar ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasasında değerlendirilen paralara ödenen faizler (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
db) (da) alt bendi dışında kalanlar (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek faizler ile bu tarihten itibaren açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

9. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 12 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından (5228 Sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle değişen ibare, Yürürlük: 1.1.2005) (Kanunla kurulan dernek ve vakıflar, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu menfaatine yararlı dernekler ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil) ;

a) Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar paylarından (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek kar payları ile bu tarihten itibaren açılan veya yenilenen vadeli hesaplara ödenecek kar payları için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
b) Kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar paylarından (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek kar payları ile bu tarihten itibaren açılan veya yenilenen vadeli hesaplara ödenecek kar payları için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
c) Özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar paylarından;
ca) 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %18, Yürürlük:31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek kar payları ile bu tarihten itibaren açılan veya yenilenen vadeli hesaplara ödenecek kar payları için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
cb) 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %16, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek kar payları ile bu tarihten itibaren açılan veya yenilenen vadeli hesaplara ödenecek kar payları için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
cc) 1 yıla kadar vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %12, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek kar payları ile bu tarihten itibaren açılan veya yenilenen vadeli hesaplara ödenecek kar payları için geçerli olmak üzere 30.12.2004),
cd) 1 yıl ve daha uzun vadeli hesaplarda (2003/6577 Sayılı BKK ile %7, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren vadesiz hesaplara ödenecek kar payları ile bu tarihten itibaren açılan veya yenilenen vadeli hesaplara ödenecek kar payları için geçerli olmak üzere 30.12.2004),

10. (4369 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle değişen bent Yürürlük: 29.7.1998) a) Baş bayiler hariç olmak üzere Milli Piyango İdaresince çıkarılan biletleri satanlar ile diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %20, Yürürlük: 1.1.2004),

b) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlara bu faaliyetleriyle ilgili olarak yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %20, Yürürlük: 1.1.2004),

11. (4108 sayılı Kanunun 23'üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük: 1.8.1995) Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden;

a) Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri için,

i) Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için (2003/6577 Sayılı BKK ile %1, Yürürlük: 1.1.2004),
ii) (i) alt bendi dışında kalanlar için (2003/6577 Sayılı BKK ile %2, Yürürlük: 1.1.2004),

b) Diğer zirai mahsuller için,
i) Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için (2003/6577 Sayılı BKK ile %2, Yürürlük: 1.1.2004),
ii) (i) alt bendi dışında kalanlar için (2003/6577 Sayılı BKK ile %4, Yürürlük: 1.1.2004),

c) Zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler için,

i) Orman idaresine veya orman idaresine karşı taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması, bakımı, kesimi, ürünlerin toplanması, taşınması ve benzeri hizmetler için (2003/6577 Sayılı BKK ile %2Yürürlük: 1.1.2004),
ii) Diğer hizmetler için (2003/6577 Sayılı BKK ile %4, Yürürlük: 1.1.2004),

d) (4697 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle eklenen bent, Yürürlük: 10.7.2001) Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için, (2003/6577 Sayılı BKK ile %0, Yürürlük: 1.1.2004),

12. PTT acenteliği yapanlara, bu faaliyetleri nedeniyle ödenen komisyon bedeli üzerinden, (2003/6577 Sayılı BKK ile %20, Yürürlük: 1.1.2004),

13. (4369 sayılı Kanunun 81'inci maddesiyle değişen bent Yürürlük: 1.9.1999) Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden,

a) Havlu, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve her nevi turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek ve benzeri emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden (2003/6577 Sayılı BKK ile %2, Yürürlük: 1.1.2004),

b) Değerli kağıt ve damga pulu satışlarında komisyon bedelleri üzerinden (2003/6577 Sayılı BKK ile %20, Yürürlük: 1.1.2004),

c) Diğer mal alımları için (2003/6577 Sayılı BKK ile %5, Yürürlük: 1.1.2004),

d) Diğer hizmet alımları ('a', 'b', ve 'c' alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de bu kapsamdadır) için (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004),

14. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 14 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından 4369 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle değiştirilen parentez içi hüküm Yürürlük; 29.7.1998) (Kanunla kurulan dernek ve vakıflar ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil) (2003/6577 Sayılı BKK ile %22, Yürürlük: 31.12.2003 tarihinden itibaren geri alım veya satım taahhüdü ile yapılan işlemler için geçerli olmak üzere 30.12.2003),

15. (4697 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle eklenen bent, Yürürlük: 10.7.2001) a) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından (2003/6577 Sayılı BKK ile %15, Yürürlük: 1.1.2004),
b) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından (2003/6577 Sayılı BKK ile %10, Yürürlük: 1.1.2004),
c) 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (c) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından (2003/6577 Sayılı BKK ile %5, Yürürlük: 1.1.2004),

% 25 vergi tevkifatı yapılır.

ÖRNEK:Zirai ürün alım satımından dolayı zirai kazanç mükellefi olan Z şirketinin çalıştırmış olduğu hizmet erbabı sayısı 6’dır.2004 Ocak ayında 1.750.000.000 liralık balık satın alımında bulunan bu şirketin satın almış olduğu üründen 1.750.000.000*0.02 = 35.000.000 lira tevkifat yapılmıştır.

Bu verilere göre söz konusu mükellef her ne kadar çalıştırmış olduğu işçi sayısı 10’un altında olsa da zirai ürün alımından dolayı tevkifat yapması nedeniyle 2004 Ocak ayında çalıştırmış olduğu işçilere yaptığı ücret ödemelerinden ve zirai ürün alımı nedeniyle tevkif ettiği vergileri 2004 Şubat ayının 20. günü akşamına kadar bağlı bulunduğu vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edecek ve 26.günü akşamına kadar ödeyecektir.

NOT: Bir ticari işletmenin aktifinde kayıtlı bulunan mal ve hakların kiralanması halinde elde edilen gelir “gayrimenkul sermaye iradı” değil, “TİCARİ KAZANÇ” olduğundan ticari işletmeye kira ödemesini yapanlar vergi kesintisi yapmayacaklardır. Ticari işletmenin kira geliri ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilecektir.

4. Vergi Kesintisinin Beyanı ve Ödenmesi

G.V.K'nın 98. maddesinde muhtasar beyannamenin verilme zamanı düzenlenmiştir. Ayrıca 5035 sayılı kanunla maddede 01.01.2004’ten itibaren geçerli olmak üzere önemli değişiklikler yapılmıştır.

Son değişikliklerden sonra G.V.K'nın 98. maddesine göre;

94. madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Yıl sonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır.

Aynı belediye hudutları içinde muhtelif yerlerde yapılan ödeme ve tahakkuklar ile bunlara ait vergilerin bir merkezden bildirilmesi caizdir.

Zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94. maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan,Temmuz ve Ekim aylarının yirminci günü akşamına kadar verebilirler.

Tevkif edilen verginin ödenmesi ise, GVK’nın 119. maddesine göre beyanname verilecek ayın 26. günü akşamına kadar yapılacaktır.

5. Muhtasar Beyanname Verilmeyecek Haller

GVK’nın 100. maddesinde, genel bütçeye dahil idare ve müesseselerin, yaptıkları vergi tevkifatı için beyanname vermeyecekleri belirtilmiştir.

6. MUHTASAR BEYANNAMENİN VERİLMESİYLE İLGİLİ BAZI ÖZELLİKLİ DURUMLAR

G.V.K.'nın 96. maddesine göre vergi tevkifatı, 94. madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder. G.V.K.'nın 98. maddesine göre de; aynı belediye hudutları içinde muhtelif yerlerde yapılan ödeme ve tahakkuklar ile bunlara ait vergilerin bir merkezden bildirilmesi caizdir Bu nedenlerle hesaben ödemeye istihkak sahibi açısından bakıldığında söz konusu gelirin yapılan kayıt ve işlemle istihkak sahibi tarafından ekonomik açıdan tasarruf edilebilir aşamaya gelmesini ifade eder. Yani istihkak sahibi geliri elde etmiş sayılmaktadır. Buna göre muhtasar beyannamenin, ödemenin nakden veya hesaben yapıldığı yer vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

ÖRNEK: X.A.Ş inşaat firması olup merkezi Ankara’dır. Türkiye’nin çeşitli illerinde inşaatları olan firma bu illerde istihdam ettiği personelinin ücretlerini işyerlerinde aylık olarak yapmaktadır. Bu durumda firma inşaatlarının bulunduğu her ildeki vergi dairesine beyanname vererek o ildeki personeline ilişkin gelir vergisi tevkifatlarını ödeyecektir.

ÖRNEK: X.A.Ş inşaat firması olup merkezi Ankara’dır. Firmanın Ankara’da 8, İzmir’ deki işinde 9 ve Bilecik’teki işinde 5 olmak üzere toplam 22 hizmet erbabı çalışmaktadır. Bu durumda her ne kadar merkez ve şubelerde çalışan hizmet erbabı sayısı ayrı ayrı 10’dan az ise de işverenin aynı olması nedeniyle genel toplam esas alınacaktır. Dolayısıyla toplam istihdam 22 olduğundan işveren ödemenin şekline göre ilgili vergi dairesine aylık olarak muhtasar beyanname verecektir.

XI-MÜNFERİT BEYANNAME

1. MÜNFERİT BEYANNAME VERECEK OLANLAR

Dar mükelleflerden yıllık beyannameye tabi olmayanlar stopaj yoluyla da vergilendirilmemişlerse münferit beyanname vererek vergiyle ilgili ödevlerini yerine getirmek zorundadırlar.

2. MÜNFERİT BEYANNAME İLE BİLDİRİLECEK KAZANÇ VE İRATLAR VE BEYANNAMENİN VERİLECEĞİ YER

G.V.K.’nın 101. maddesinde münferit beyanname ile bildirilecek kazançlar ve bu kazançlar nedeniyle münferit beyannamenin verileceği yerler açıklanmıştır. Buna göre:

1-Gayri menkullerin elde çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını gayri menkulün bulunduğu

2-Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı,

3-Ticari veya zirai,bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratlarını işletmenin bulunduğu,

4-Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla, arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların 45. maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar, faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı,

5-Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil), ticari, zirai ve veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türlü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye’de yapıldığı

6-Diğer hallerde Maliye Bakanlığınca belirlenen

Yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların iktisap olduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir.

Geliri telif ve patent haklarının satışından ibaret olan ve tamamı üzerinden tevkif suretiyle gelir vergisi ödemiş bulunan dar mükellefiyete tabi kimselerin bu gelirleri için münferit beyanname vermeleri ihtiyaridir.

Dar mükelleflerin;
a. Gayri menkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratları,
b. Menkul mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratları
c. İşletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratları
d. Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere aracılıktan elde edilen kazançları ile arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil ettikleri kazançlarının tümünün

01.01.2004’ten itibaren yukarıdaki kazanç ve iratların 12.000.000.000 TL’ yi aşan kısmı vergiye tabidir. 12.000.000.000TL’ yi aşmayan kısım vergiden istisna tutulmuştur.(GVK mük. md.80) (2005 için 13 milyar)

3. MÜNFERİT BEYANNAMENİN MUHTEVİYATI

Münferit beyannamenin muhteviyatını düzenleyen G.V.K.'nın 102. maddesi aşağıdaki gibidir:

Münferit beyannamede aşağıda yazılı malumatın gösterilmesi lazımdır:

1. Mükellefin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi ve bağlı bulunduğu vergi dairesi ile mükellef hesap numarası;

2. Beyanname mükellef adına Türkiye`de başka bir kimse tarafından verilmişse, beyannameyi verenin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi;

3. Muamelenin yapıldığı tarih veya tarihler;

4. Elde edilen kazançların nev`i;

5. Elde edilen kazançların tutarı

3. MÜNFERİT BEYANNAMENİN DOLDURULUMASINA İLİŞKİN

ÖRNEK:İngiltere vatandaşı Avukat Alexandar MONDAY 2004 yılı tatilini Antalya Kemerde geçirirken 15.1.2004 tarihinde mesleğiyle ilgili arızi bir faaliyet sonucu 15.000.000.000.-TL kazanç elde etmiş ve faaliyetle ilgili herhangi bir gider yapmamıştır. Alexander MONDAY yaptığı serbest meslek faaliyetinin bittiği günden itibaren 15 gün içinde Kemer Vergi Dairesine Münferit Beyanname ile bildirimde bulunacak ve 12.000.000.000.-TL istisna düşüldükten sonra kalan 3.000.000.000.-TL için, gelir vergisinin ilk dilimi içinde kalması nedeniyle %20 oranında; 3.000.000.000 x %20 = 600.000.000.-TL gelir vergisi ödeyecektir.

XII-GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASI

1- KANUNİ DÜZENLEME
1.1- Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 120. Maddesi :

Geçici vergi düzenlemesi hem gelir vergisi mükellefleri hem de kurumlar vergisi mükellefleri için aynıdır. Bu düzenleme Gelir Vergisi Kanunu’nda yer almakta, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda (KVK) ise Gelir Vergisi Kanunu’ndaki hükme gönderme yapılmaktadır. Geçici vergi müessesesi Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120’nci maddesinde düzenlenmiş olup madde hükmüne göre;

Geçici vergi:

(4369 sayılı kanunun 52’nci maddesiyle değişen şekli) (1.1.1999 tarihinden geçerli olmak üzere) Ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabı cari vergilendirme döneminin vergisine mahsup edilmek üzere, bu kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin (2000/1514 sayılı Kararın 1’inci maddesiyle değişen ibare) (1.1.2001tarihinden geçerli olmak üzere) üçer aylık kazançları (42’nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103’üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici vergi matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal mevcutları, kayıtlar üzerinden tespit edilebilir.

Hesaplanan geçici vergi G.V.K.’nın mükerrer 120. maddesinde 5035 Sayılı Kanunla yapılan değişikliğe göre geçici vergi beyannamelerinin, ilgili üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve on yedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir. Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (42.maddede belirtilen kazançlardan yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.

Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergi terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir.

Bir önceki takvim yılında (2000/1514 sayılı Kararın 1’inci maddesiyle değişen ibare) (1.1.2001 tarihinden geçerli olmak üzere) üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı, o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edilir.

İşin bırakılması halinde, işin bırakıldığı dönemi izleyen dönemlerde geçici vergi ödenmez.

Geçici vergi uygulamasına ilişkin usuller Maliye Bakanlığınca tespit edilir.

2- GEÇİCİ VERGİNİN KAPSAMI

2.1- Geçici Vergi Mükellefleri
2.1.1- Geçici Vergi Ödemekle Yükümlü Olan Gelir Vergisi Mükellefleri

- Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden ticari kazanç sahipleri,

- Kazançlarını işletme hesabı esasına göre tespit eden ticari kazanç sahipleri,

- Serbest meslek erbapları

ticari ve mesleki kazançları için geçici vergi ödeyeceklerdir.

2.2- Geçici Vergi Mükellefi Olmayanlar :

-Basit usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri,
-Zirai kazanç sahipleri,
-Ücret geliri elde edenler,
-Gayrimenkul sermaye iradı sahipleri,
-Menkul sermaye iradı sahipleri,
-Diğer kazanç ve irat elde edenler,
-Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi olmayan dar mükellefler,
-GVK’nın 18’inci maddesi uyarınca kazançları istisna edilen Serbest Meslek Erbapları,
-GVK ve KVK’ya göre vergi muafiyetinden yararlananlar,
-Kazançları istisna edilen özel kreş, ana okulu, meslek teknik okulu ve özel okul sahipleri, (625 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi )
-Tasfiyeye giren kurumlar,
geçici verginin mükellefi değildirler.

2.3- Geçici Vergi Kapsamına Girmeyen Kazançlar :
2.3.1-Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşlerinden Elde Edilen Kazançlar:
GVK’nın 42’inci madde hükmü dahilinde yıllara sari inşaat ve onarım işi yapanların bu işlerden sağladıkları kazançlar için geçici vergi ödenmez. Burada mükellefiyetin türü önemli değildir. Yıllara sari inşaat ve onarım işleri Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefleri tarafından da yapılsa geçici vergi ödenmez. Bu kazançların geçici vergi dışında tutulmasının nedeni GVK’nın 94/3 maddesi uyarınca GVK 42’inci madde kapsamına giren işleri yapanlara ödenen istihkak bedellerinin, yüzde beş oranında vergi stopajına tabi olmasıdır. Ancak söz konusu mükellefler, yıllara sari inşaat ve onarım işi dışında kalan ticari, mesleki kazançları için geçici vergi ödemek zorundadırlar.
Yıllara sari inşaat onarım işi yapanların mevduat faizi, makine satış geliri vb. yıllık esasta beyanı gereken gelirleri mevcutsa bu gelirler üzerinden de geçici vergi ödenmesi gerekir.( 38 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği)
2.3.2- Noter Bulunmayan Yerlerde Adalet Bakanlığınca Geçici Yetkili Noter Yardımcıları Olarak Görevlendirilenler:

Noter bulunmayan yerlerde Adalet Bakanlığınca geçici olarak görevlendirilen noter yardımcıları, bu kazançları dolayısıyla geçici vergi ödemezler.
Söz konusu kişiler, noter yardımcılığı işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari ve mesleki kazançları için vergi ödemek zorundadırlar.

3- GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ

Geçici vergi dönemleri üçer aylık dönemler olmakla birlikte beyan edilecek kazancın hesaplanmasında 3,6,9,12 aylık mali tablolar esas alınacak, mali tablolara göre hesaplanan kazanç üzerinden hesaplanan geçici vergiden önceki dönemlerde ödenmesi gereken geçici vergiler indirilmek suretiyle geçici vergi hesaplanacaktır.

Geçici vergi dönemleri, hesap dönemi takvim yılı olanlar, kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenler ile işe başlayan, işi bırakan ve hesap dönemi değişenler bakımından farklılıklar göstermektedir.

3.1- Kendilerine Özel Hesap Dönemi Tayin Edilenlerde :

Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için geçici vergi dönemleri, özel hesap döneminin başlangıç tarihinden itibaren üçer aylık dönemler olacak ve yukarıdaki esaslar çerçevesinde geçici vergi hesaplanacaktır.

Örnek : 1 Haziran 2002- 31 Mayıs 2003 dönemi özel hesap dönemi tayin edilmiş bir kurumlar vergisi mükellefi için geçici vergi dönemleri aşağıdaki gibi olacaktır :

Dönemi Aylar Kazanç Dönemi
1. Dönem Haziran-Temmuz-Ağustos Haziran- Ağustos
2. Dönem Eylül-Ekim-Kasım Haziran- Kasım
3. Dönem Aralık-Ocak-Şubat Haziran- Şubat
4. Dönem Mart-Nisan-Mayıs Haziran- Mayıs


4- GEÇİCİ VERGİYE ESAS KAZANCIN TESPİTİ :

4.1- Geçici Verginin Matrahı:

1998 yılına kadar uygulanan geçici verginin matrahı ticari ve mesleki kazanç ile kurum kazancı üzerinden hesaplanan gelir vergisi veya kurumlar vergisi idi. 4369 Sayılı Kanun ile geçici vergi müessesinde yapılan en önemli değişiklerden birisi, geçici vergi matrahının değiştirilmiş olmasıdır. Yani geçici verginin matrahı, artık ticari veya serbest meslek kazancı ve kurum kazancı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Geçici vergi ticari ve mesleki kazanç sahipleri tarafından beyan edilip ödenmektedir. Geçici vergide, asgari veya azami kazanç beyan etme gibi bir zorunluluk söz konusu olmadığı gibi; ticari veya mesleki faaliyet sonucunda oluşan kazançlar üzerinden gerçek usulde, yani beyan usulü vergilendirme sistemi caridir. Mükellefler vergilendirme dönemleri itibariyle geçici vergiye tabi kazançlarının belirlenmesinde, ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin GVK’da yer alan hükümler ile VUK’da yer alan değerleme hükümlerine uymak zorundadırlar.

Kurumlar vergisi mükellefleri dönem kazançlarını, GVK’nın ticari kazanç hükümlerinin yanı sıra, KVK’da yer alan safi kurum kazancının tespitine ilişkin hükümlere de uyarak belirlerler. Bu hükümler geçici vergiye esas kazancın tespitinde de geçerlidir.

4.2- Geçici Vergi Uygulamasında Dönemsellik :

Geçici vergiye ilişkin kazançların hesaplanmasında dönemsellik kavramına uyulması esastır. Dönemsellik ilkesi bir dönemin hasılat ve gelirlerinin aynı dönemin gider ve maliyet unsurlarıyla karşılaştırılmasını gerektirir. Bu nedenle tahakkuk etmiş bile olsa, gelecek dönemlere ait olan gelir ve giderler aktif ve pasif geçici hesaplar yoluyla (bilanço usulünde) ilgili oldukları dönemler gelinceye kadar geçici hesaplarda bekletilirler. Bu ilkenin sonucu olarak VUK’da yer alan değerleme işlemlerinin, her geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yapılması gerekmektedir.

5-GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASINDA İNDİRİM VE İSTİSNALAR İLE ÖZELLİK ARZEDEN DURUMLAR:

5.1- Genel Açıklama:

Mükellefler geçici vergi matrahının tespitinde, yıllık beyannamelerde yararlanabilecekleri bütün indirim ve istisnaları dikkate alabileceklerdir. İndirim ve istisnalardan yaralanma belirli şartlara bağlanmışsa, bu şartların yerine getirilip getirilmediği, ilgili geçici vergi döneminin son günündeki duruma göre belirlenecektir.

4325 sayılı Kanun uygulamasında olduğu gibi, kazancın bütünüyle gelir ve kurumlar vergisinden istisna edildiği veya hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden belli oranlarda indirim yapıldığı durumlarda da geçici vergi beyannamesi verilir. Gerekli şartlar yerine getirildiği için kazancın bütünüyle istisna edildiği durumda verilecek geçici vergi beyannamesinde kazanç beyan edilecek ancak geçici vergi hesaplanmayacaktır. Şarta bağlı olarak hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden belirli oranda indirim yapıldığı durumda ise, verilecek geçici vergi beyannamesinde beyan edilen geçici vergi matrahına göre hesaplanacak geçici vergiden, hak kazanılan oranda indirim yapılmak suretiyle ödenmesi gereken geçici vergiye ulaşılacaktır.

5.2- Geçmiş Yıl Zararları :

Geçici vergi matrahının hesaplanmasında, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirimi mümkün olan geçmiş yıl zararları dikkate alınacaktır.

5.3- Yatırım İndirimi :
Geçici vergi uygulamasında, yatırım indirimi özellik arz etmektedir. Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120’nci maddesi hükmü uyarınca, geçici vergi matrahının hesabında yıllık beyannamede kazancın yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen tutar hariç, harcama yapılmadıkça yatırım indirimi uygulanmayacaktır.
Örneğin, Temmuz 2003 tarihinde alınan bir yatırım teşvik belgesi ile ilgili olarak, mükellefin yararlanabileceği yatırım indirimi tutarı, ilgili dönemlerde fiilen yapılan harcama tutarı esas alınarak belirlenecektir. Diğer bir anlatımla, Temmuz-Eylül 2003 ve Ekim-Aralık 2003 yada 2004 yılında yapılması öngörülen yatırım harcamaları, söz konusu geçici vergi dönemi matrahları hesaplanırken indirim olarak dikkate alınmayacaktır.
Örnekteki mükellefin 2003 takvim yılı kazancına ilişkin olarak vereceği yıllık beyannamede, 2003 takvim yılında yapmış olduğu ve 2004 yılında yapmayı öngördüğü yatırım harcamaları üzerinden hesaplanan yatırım indirimi tutarı indirim konusu yapılabilecektir. Bu şekilde indirime hak kazanılan toplam tutarın, 2003 yılı kazancının yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen kısmı, 2004 yılına ilişkin geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.
Öte yandan, 2004 yılında yapılması öngörülen yatırım harcaması kapsamındaki yatırım indirimi tutarının, 2003 yılı kazancından tamamen indirilmiş olması halinde, 2004 yılının vergilendirme dönemlerine ilişkin geçici vergi matrahlarının hesabında, fiilen yapılan harcama tutarının önceki dönem gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde yararlanılan öngörülen yatırım indirimine esas harcama tutarına kadar olan kısmı yatırım indiriminden yararlanamayacaktır.
Buna göre, örnekteki mükellefin 2004 yılında yapmayı öngördüğü yatırım harcaması tutarının 100 milyar TL, 2003 yılına ilişkin kazancının 120 milyar TL ve yatırım indirimi oranının % 100 olduğu durumda, yatırım indiriminin tamamından 2003 yılında yararlanılmış olacaktır. 2004 yılının birinci geçici vergi döneminde 30 milyar TL yatırım harcaması yapılması halinde, öngörülen ve 2003 yılı kazancından indirilen tutardan daha az olduğundan, söz konusu harcama için ayrıca yatırım indiriminden yararlanılamayacaktır. İkinci dönemde 80 milyar TL yatırım harcaması yapılması halinde, öngörülen indirim tutarını aşan (30+80-100=)10 milyar TL için yatırım indiriminden yararlanılabilecektir.
Bir önceki yıl kazancının yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen yatırım indirimi tutarının, anılan yılda veya daha önceki yıllarda fiilen yapılan yatırım harcamalarından kaynaklanan kısmı için, endeksleme yapılmak suretiyle geçici vergi dönemlerinde yatırım indiriminden yararlanılabilecektir. Bu işlemde kullanılacak yeniden değerleme oranı, üç aylık dönemler itibariyle Maliye Bakanlığınca açıklanacaktır.
Öngörülen yatırım indirimi tutarının tamamının yıllık beyannamedeki kazanç üzerinden indirilmiş olması durumunda, geçici vergi dönemlerinde yararlanılabilecek yatırım indirimi tutarı yazılmayacak, fiilen yapılan yatırım harcamasından, öngörülüp de yıllık beyannamedeki kazanç üzerinden indirilen yatırım indirimi tutarının tenzili suretiyle hesaplanacaktır.

5.4- Bağış, Yardım ve Sigorta Primi İndirimi :

Geçici vergi mükellefi gerçek kişiler, GVK’nın 89. maddesinde belirtilen bağış, yardım ve sigorta primi indiriminden; kurumlar ise KVK’nın 14/6. maddesinde belirtilen bağış ve yardım indiriminden geçici vergiye esas kazançlarını tespit ederken yararlanabileceklerdir. Bu durumda, söz konusu maddelerde yer alan oranlar, geçici vergiye esas kazanca uygulanmak suretiyle indirim konusu yapılabilecek tutar belirlenecektir.

5.5- Gayri Maddi Hak Bedeli ve Ciro Primi Gibi Ödemeler :

Geçici vergi matrahının hesabında, hangi esasa göre hesaplanırsa hesaplansın, lisans, know-how gibi gayri maddi hak bedeli ile ciro primi niteliğindeki ödemeler, tahakkuk ettikleri dönemde gelir veya gider olarak dikkate alınacaktır.

5.6- Yenileme Fonu Uygulaması :

Mükelleflerce, VUK’un 328. maddesi uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılmasından kaynaklanan karın yenileme fonuna alınmak suretiyle vergi matrahına eklenmemesi uygulaması geçici vergi matrahının tespitinde de yapılabilecektir. Bu durumda, yeni iktisadi kıymet iktisap edilmesi halinde, yenileme fonuna aktarılan kar, bu kıymete ilişkin geçici vergi dönemlerinde ayrılacak amortismanlara mahsup edilecektir.

5.7- Vergi Ertelemesi :

KVK’nın 14. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, yaptıkları araştırma-geliştirme harcamaları dolayısıyla kurumlara faizsiz vergi ertelenmesi imkanı tanımaktadır. Ancak bu uygulama, madde hükmü gereği yıllık kurumlar vergisi üzeriden yapılabileceğinden, geçici vergi dönemlerinde vergi ertelenmesi imkanı bulunmamaktadır.

5.8- Götürü Gider Uygulaması:

GVK’nın 40’ıncı maddesinin 1’inci bendinde, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetinde bulunan mükelleflere, bu işleriyle ilgili belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilme imkanı getirilmiştir. Geçici vergiyi hesaplarken de götürü gider indirimi yapılabilecektir.


6- GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASINDA DÖNEM SONU İŞLEMLERİ :

Geçici vergiye esas kazancın tespitinde dönemsellik ilkesine uyulacağının sonucu olarak, VUK’da yer alan değerlemeye ilişkin hükümlere geçici vergi hesap dönemlerinde de uyulması gerekmektedir. Mükellefler geçici vergi hesap döneminin kapandığı tarih itibariyle değerleme işlemlerini yapacaklardır. Değerleme işleminde dikkat edilecek husus, her geçici vergi döneminin kazancı kümülatif olarak tespit edildiğinden, bir önceki geçici vergi döneminde yapılan değerlemenin değil, hesap dönemi başındaki kayıtlı değerlerin esas alınması gerektiğidir.

6.1- Yabancı Paralar ile Yabancı Para Cinsinden Olan Alacak ve Borçlar :

VUK’un 280’inci maddesinde,yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği ve bu hükmün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, geçici vergiye tabi kazançların tespitinde yabancı paralar ile yabancı para cinsinden olan alacak ve borçların bu hüküm dikkate alınarak değerlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak değerlemede T.C.Merkez Bankası’nca Resmi Gazete’de geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurları esas alınacaktır.

6.2- Alacak ve Borç Senetlerinde Reeskont Uygulaması:

VUK’un 280, 281 ve 285’inci maddeleri uyarınca, yabancı para cinsinden olanlar da dahil olmak üzere, vadesi gelmemiş alacak ve borçlar değerleme gününün kıymetine irca edilebilmektedir. Bu hüküm uyarınca mükellefler, geçici vergiye tabi kazançların tespitinde, isterlerse vadesi gelmemiş senede bağlı borç ve alacaklarını değerleme gününün kıymetine irca edebileceklerdir.

Geçici vergi açısından reeskont yapılmış olması müteakip geçici vergi dönemlerinde veya hesap dönemine ilişkin kazancın hesaplanmasında da reeskont işleminin yapılmasını gerektirmemektedir. Örneğin, üç aylık kazancın tespitinde bu tür alacak ve borçlarını değerleme gününün kıymetine irca etmeyi tercih eden bir mükellef, dilerse altı aylık kazancın tespitinde bağlı alacak ve borçlarını değerleme gününün kıymetine irca etmeyebilecektir. Geçici vergi uygulaması yönünden senetli alacaklarını değerleme günün kıymetine irca eden bir mükellefin, borç senetleri içinde aynı uygulamayı yapması zorunludur. (VUK md.285)

6.3- Maliyet Tespit Yöntemi :

Değerleme işlemlerinde mükellefe seçimlik hak tanındığı durumlarda, yıllık olarak yapılacak tercih geçici vergi uygulamasında da dikkate alınacaktır. Örneğin, maliyet tespit yöntemi olarak ilk giren ilk çıkar (FİFO) yöntemini seçen bir mükellefin geçici vergi açısından da uygulama süresi boyunca bu yöntemi kullanması gerekmektedir. Aynı şekilde geçici vergi döneminde FİFO uygulanmaya başlanmışsa hesap dönemine ilişkin gelir veya kazancın tespitinde de bu yöntem kullanılacaktır.

6.4- Şüpheli Alacaklara Karşılık Ayırma:

Şüpheli hale gelen alacaklar için değerleme günü itibariyle karşılık ayırma şartlarının bulunup bulunmadığına bakılarak, geçici vergi döneminde şüpheli hale gelen alacaklar için karşılık ayrılabilecektir.

Mükellefler şüpheli hale gelen alacaklar için değerleme günü itibariyle karşılık ayırma şartlarının bulunup bulunmadığına bakarak şartların gerçekleşmesi halinde karşılık ayırabileceklerdir. Şüpheli hale gelen alacağın bulunduğu hesap dönemini aşmamak üzere geçici vergi dönemlerinden herhangi birinde karşılık ayırmak mümkündür.

6.5- Yeniden Değerleme Uygulaması :

Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesinde, (5024 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişen şekli) (1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere) Mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin, belirlenen hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Buna göre; 1.1.2004 tarihinden itibaren, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde % 100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklardır. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erecektir. Bu kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibariyle mali tablolarını düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı (36) ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki (12) ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.

Ancak; VUK’un mükerrer 298. maddesini değiştiren 5024 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde; dileyen mükelleflerin, 2004 yılının (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde, 2004 yılında biten hesap döneminden sonra başlayan) ilk geçici vergi döneminde beyan edecekleri geçici vergi matrahının tespitinde; yukarıda belirtilen enflasyon düzeltmesine ilişkin hükümler yerine, VUK’un 5024 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki değerleme hükümlerinin dikkate alınacağı belirtilmiştir. Yani geçici vergi ödemekle yükümlü mükellefler isterlerse, 2004 yılına ait birinci geçici vergi dönemi sonu itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmayabilirler. Söz konusu geçici 1. maddesinde belirtilen düzenleme, 2004 yılının sadece birinci geçici vergi dönemi ile ilgili olup, diğer geçici vergi dönemlerinde (2., 3. ve 4.) enflasyon düzeltmesi yapılması zorunludur.

Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, geçici vergi dönemlerinin enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasına ilişkin hükümler 1.1.2004 tarihinden itibaren geçerlidir. Mükelleflerin, 1.1.2004 tarihinden önceki dönemlere ait geçici vergilerin hesaplanmasında esas aldıkları iktisadi kıymetlerini (parasal olmayan), düzeltme işlemine tabi tutacaklarına dair kanunda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, Vergi Usul Kanununun (5024 sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen) Geçici 25. maddesinde, mükelleflerin 31.12.2003 tarihli bilançolarında yer alan parasal olmayan kıymetlerinin, yine söz konusu maddede belirtilen hükümlere göre, bu maddede hüküm bulunmayan hallerde ise VUK’un (5024 sayılı Kanunla değişik) mükerrer 298. maddesinde yer alan hükümlere göre düzeltileceği belirtilmiştir. Buna göre, 31.12.2003 tarihli bilançolarla ilgili düzeltme işlemlerinin yapılması, söz konusu döneme ait geçici vergilerin de düzeltileceği anlamına gelmekte olup, Maliye Bakanlığı konuyla ilgili olarak henüz bir tebliğ yayınlamamıştır.

6.6- Amortisman Uygulaması :

VUK’un 313. maddesine göre, işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, 269. madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil etmektedir. Amortisman genelde normal ve azalan bakiyeler olmak üzere iki usul kullanılarak hesaplanır.

Mükellefler yıllık olarak hesaplayacakları amortisman tutarının ilgili döneme isabet eden kısmını geçici vergiye ilişkin kazançların tespitinde dikkate alabilirler. Yıl içinde iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için yıllık olarak ayrılan amortisman tutarından kazancın ilgili olduğu döneme isabet eden kısım dikkate alınır. Örneğin, üçüncü dönemde iktisap edilen bir demirbaş için bu dönemde 9 aylık amortisman ayrılabilir. Bu şekilde amortismana tabi tutulacak iktisadi kıymetlerin değerleme günü itibariyle aktifte bulunması gerekmektedir.

Binek otomobillerin amortismana tabi tutulmasına ilişkin VUK’un 320. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm, geçici vergiye esas kazancın tespitinde de dikkate alınır.

Amortisman uygulamasında yıllık alarak seçilen usulün geçici vergi dönemlerinde değiştirilmesi mümkün değildir. Benzer şekilde mükellefler ilk defa aktife aldıkları kıymetler için geçici vergi açısından seçtikleri amortisman usul ve oranını yıllık olarak da uygulamak zorundadırlar.

Geçici vergi hesap dönemlerine isabet eden amortisman tutarları, yıllık amortisman bulunduktan sonra, hesaplanacaktır. Bir yıllık hesap döneminde dört geçici vergi dönemi bulunduğundan yıllık hesaplanan amortisman tutarının 1/4’ü birinci döneme, 2/4’ü ikinci döneme, 3/4 ’ü üçüncü döneme ve 4/4’ü son döneme ait amortisman tutarı olacaktır. Örneğin, (J) Kollektif Şirketinin 31.12.2002 tarihi itibariyle yeniden değerlenmiş değeri 100.000.000.000 lira olan amortismana tabi bir iktisadi kıymete(ATİK) ilişkin, % 20 nispetinde ve normal amortisman usulüne göre 2003 yılının üçüncü geçici vergi hesap dönemine ait amortisman tutarı;

2003 takvim yılının ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı: % 23,7 (324 seri no’lu VUK GT)
1-ATİK’in 01.01.2003(dönem başı değeri) : 100,000,000,000-TL
2-ATİK’in Yeniden değerlenmiş değeri (1.*1,237) : 123,700,000,000-TL
3-Yıllık amortisman (2*%20) : 24,740,000,000-TL
4-2003/3 dönemine isabet eden amortisman (3*3/4) : 18,555,000,000-TL

6.7- Dönem Sonu Mal Mevcutlarının Tespiti ve Değerlemesi:

Bilindiği üzere, yıllık beyanname ile beyan edilen kazançların tespitinde, mükelleflerin mal mevcutlarını fiilen saymak, ölçmek veya tartmak suretiyle belirlemeleri gerekmektedir. Ancak, GVK’nın mükerrer 120’nci maddesi hükmü, geçici vergi matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal mevcutlarının kayıtlar üzerinden tespit edilmesine imkan tanımıştır. Dolayısıyla geçici vergiye esas kazançlarının tespitinde mükellefler, dönem sonu mal mevcutlarını kaydi olarak tespit edebilme imkanına sahiptir. Bununla birlikte, dileyen mükellefler geçici vergi dönemleri itibariyle dönem sonu mal mevcutlarını fiili envanter yapmak suretiyle belirleyebileceklerdir.

İster kaydi ister fiili envanter sonucu tespit edilmiş olsun, dönem sonu mal mevcutlarının değeri VUK’da yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilecektir. VUK’un değerleme hükümlerine göre stokların değerleme ölçüsü maliyet bedelidir. Ancak işletmede üretilen malların ve stokların bazı hallerde emsal bedeli ile değerlenmesi gerekebilir.

7- GEÇİCİ VERGİ ORANLARI VE HESAPLANMASI :

Gelir vergisi mükelleflerinin uygulayacakları geçici vergi oranı, GVK’nın 103’üncü maddesinde yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oran olarak belirlenmiştir. Söz konusu oran %20’dir.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin uygulayacakları geçici vergi oranının ise, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120’inci maddesinde belirtilen esaslara göre ( 4842 sayılı Kanunun 36/2-c maddesiyle değişen ibare) (24/04/2003 tarihinden geçerli olmak üzere) kurumlar vergisi oranında olacağı, KVK’nın 25. maddesinde belirtilmiş olup, bu oran % 30’dur. Ancak; KVK’nın (5035 sayılı Kanunun 18. maddesiyle eklenen) Geçici 32. maddesinde, (2.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere) 2004 yılı kazançlarının vergilendirilmesinde, 25. maddede yer alan kurumlar vergisi oranın %33 olarak uygulanacağı, 2004 yılı üçer aylık geçici vergilendirme dönemleri ile ilgili geçici verginin hesabında da bu oranın (%33) dikkate alınacağı belirtildiğinden, kurumlar vergisi mükelleflerinin 2004 yılı geçici vergi dönemlerinde uygulayacakları geçici vergi oranı % 33’tür. Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen kurumların, 2.1.2004 tarihinden önce kapanmış dönemlerle ilgili geçici vergi hesabında %33 oranı uygulanmaz. (KVK Geç.Md.32)

4842 Sayılı Kanunla Gelir Vergisi tarifesinde yapılan değişiklik; 24.04.2003 tarihinden sonra sona erecek geçici vergi dönemlerinde uygulanacak geçici vergi oranını da değiştirmiştir. Gelir vergisi mükelleflerinin birinci geçici vergi dönemi 31.03.2003 tarihinde sona erdiğinden, bu mükelleflerin birinci geçici vergi dönemine ilişkin olarak beyan ettikleri geçici vergi matrahlarına %15 oranı uygulanacak, müteakip dönemlere ait geçici vergi matrahları ise %20 oranında vergiye tabi tutulacaktır.

Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefleri için tarihler itibariyle uygulanacak olan geçici vergi oranları aşağıdaki gibi olacaktır.

Yıl Tarih Gelir Vergisi İçin Kurumlar Vergisi İçin
1999 01.011999-31.12.1999 %15 %25
2000 01.01.2000-30.06.2000 “ %20
2000 01.07.2000-31.12.2000 “ %20
2001 01.01.2001-31.12.2001 “ %25
2002 01.01.2002-31.12.2002 “ %25
2003 01.01.2003-31.03.2003 %15 %25
2003 01.04.2003-31.12.2003 %20 %30
2004 Tüm dönemler %20 %33*

*(Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar vergisi mükellefleri için %30)
Geçici vergi, vergilendirme dönemleri itibariyle tespit edilen kazanca, yürürlükteki oranların uygulanması suretiyle hesaplanacaktır.

Aynı vergilendirme dönemine ilişkin geçici vergi dönemlerinde farklı vergi oranı uygulanması söz konusu olduğunda, kümülatif kazanca göre hesaplanan matrahın o dönemde geçerli olan geçici vergi oranı ile çarpılması hatalı bir geçici vergi tutarı bulunmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, farklı vergi oranına tabi dönemlerde beyan edilen matrahların ayrıştırılması ve her birine o dönemde geçerli olan oranın uygulanması suretiyle hesaplanan geçici vergi tutarının bulunması gerekmektedir.

Bu kapsamda, 2003 yılının ikinci dönemine ilişkin olarak gelir vergisi mükellefi tarafından verilecek geçici vergi beyannamesinin 25 numaralı satırına yazılacak olan “Hesaplanan Geçici Vergi Tutarı”, geçici vergi matrahı olarak beyan edilen tutarın %20 si olarak hesaplanmayacak, matrahın birinci dönemde beyan edilen tutar kadarlık kısmına %15, geri kalan kısmına ise %20 oranı uygulanmak suretiyle bulunacaktır.

Örnek: Vergilendirme dönemi takvim yılı olan bir ticari kazanç mükellefi, 2003 yılının birinci geçici vergi döneminde 40 milyar TL geçici vergi matrahı beyan etmiş ve bu matrahın %15 i oranında hesaplanan geçici vergi ödemiştir. Mükellefin 2003 yılı ikinci dönem geçici vergi bilançosuna göre kazancı 90 milyar TL’dir. Mükellef tarafından, beyannamesinin hesaplanan geçici vergi satırına yazılacak tutar 40 milyar TL’nin %15’i olan 6 milyar TL ile kalan 50 milyar TL’nin %20 ‘si olan 10 milyar TL’nin toplamı olan 16 milyar TL olacaktır. Beyannamede aşağıdaki tutarlar görülecektir:

Geçici Vergi Matrahı : 90.000.000.000
Hesaplanan Geçici Vergi : 16.000.000.000
Önceki Dönemde Hesaplanan Geçici Vergi: 6.000.000.000
Ödenmesi Gereken Geçici Vergi : 10.000.000.000
Mahsup Edilecek Tevkifat Tutarı : 0
Mahsup Edilecek Geçici Vergi ve Tevkifat: 6.000.000.000
Ödenecek Geçici Vergi : 10.000.000.000
2003 yılının ikinci geçici vergi dönemine ilişkin yukarıdaki açıklamalar, 2003 yılına ilişkin izleyen geçici vergi dönemlerinde de geçerli olacaktır.

Yukarıda gelir vergisi mükellefleri baz alınarak yapılan açıklamalar kurumlar vergisi mükellefleri açısından da geçerlidir.

8- GEÇİCİ VERGİNİN BEYANI :

8.1- Geçici Verginin Beyan Zamanı ve Ödeme Süresi :

Hesaplanan geçici vergi (2000/1514 sayılı Kararın 1. maddesiyle değişen ibare) (1.1.2001 tarihinden geçerli olmak üzere) üçer aylık (5035 sayılı Kanunun 48/4-g maddesiyle değişen ibare) dönemi izleyen ikinci ayın 10. günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve 17. günü akşamına kadar ödenir. Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (42. maddede belirtilen kazançlardan yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.

(4369 sayılı Kanun md.52) Ödenecek vergi çıkmasa bile beyannamenin verilmesi zorunludur. Uygulamada 1.1.2000 tarihinden itibaren geçici vergi dönemleri altı aya çıkarıldığından, beyannamede altı aylık dönemi izleyen ikinci ayın 15. gününün akşamına kadar beyan edilmesi gerektiği yönünde düzenleme yapılmıştı. (4444 sayılı kanun md.2) Ancak, 1.7.2000 tarihi itibariyle tekrar ilk uygulama şekline dönülmüştür (2000/1514 sayılı BKK)

Takvim yılı esasına göre vergilenen bir mükellefin geçici vergi beyan ve ödeme süreleri aşağıdaki gibi olacaktır.

8.2-Geçici Verginin Eksik Beyanı :

GVK’nın mükerrer 120. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir; Mahsup süresi geçtikten sora, kesinleşen geçici vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir, hükmü yer almaktadır. Bakanlıkça yayınlanan 217 seri numaralı GVK GT’de de konu şu şekilde açıklanmıştır.

Geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde,%10’u aşan kısım re’sen veya ikmalen tarhiyata konu olacaktır. Bu durumda,tarh edilecek ek vergi için vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanacaktır. İkmalen veya re’sen tarhiyata konu matrah farkının VUK’un 359. maddesinde belirtilen fiil ve işlemlerden kaynaklanması halinde, ayrıca söz konusu madde hükmüne göre ceza uygulanacaktır.

Anılan madde düzenlemesi ile tebliğde yapılan açıklamalardan açıkça anlaşılacağı üzere, mahsup süresi geçmemiş ve %10’u aşan tutarda eksik beyan edilen geçici verginin, %10’unu aşan kısmı için, ikmalen veya re’sen geçici vergi tarh edilir ve vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi hesaplanır. Mahsup süresi geçmiş ise sadece vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi hesaplanır. Diğer bir ifade ile, inceleme sonucu bulunan vergi farkı, eğer mükellefin beyan etmesi gereken verginin % 10’unu aşıyorsa, vergi farkından % 10’luk kısım çıkarılmak suretiyle geriye kalan tutar üzerinden ilave vergi salınır. Ayrıca gecikme faizinin de uygulanacağı tabidir.

Örneğin, Mükellef (G) 2002/2’nci geçici vergi döneminde 200.000.000.-TL geçici vergi ödemiş; ancak 2003-Mayıs döneminde yapılan inceleme sonucunda 240.000.000.-TL geçici vergi ödemesi gerektiği tespit edilmiş ise,

1-Ödenen Geçici Vergi : 200.000.000.-TL
2-Ödenmesi Gereken Geçici Vergi : 240.000.000.-TL
3-Fark (2-1) : 40.000.000.-TL
4-%10’luk marj (yanılma payı) (2*%10) : 24.000.000.-TL
5- Tarh Edilecek Ek Geçici Vergi (3-4) : 16.000.000.-TL

olacaktır. Mahsup imkanı kalmadığı için kesinleşen geçici vergi terkin edilir, ancak terkin edilen geçici vergi tutarı üzerinden gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası hesaplanır.

Hiç yorum yok: